İfade işlemlerinin ardından adliye önünde gazetecilere açıklama yapan Doğan, ''(İfadede) Mevzu bahis tweetin Özgecan kardeşimizle uzaktan yakından alakası olmadığını, dile getirdik. Zaten Özgecankardeşimizin acısını paylaştığımız tweetler de var. Maalesef iki kişi arasında geçen tweeti attığım kişinin profil adresini 'mention'layıp sanki genele atılmış gibi bir algıyla, büyük bir linç kampanyası var ortada. Bu linç kampanyasının olduğunu, asıl mağdurun biz olduğumuzu ortaya koyduk'' dedi.
Attığı tweette de değişiklik yapıldığını savunan Doğan, şunları söyledi:
''Yani orada kızın biri mini etekle, mini eteğin Özgecan ile ne alakası var. Bu karda, kışta bakın hepiniz paltoyla geziyorsunuz. Özgecan hanımefendinin üzerinde mini etek mi vardı? Mini etekle Özgecan'ın hiçbir alakası yok. Orada Özgecan hanımefendiden, o kardeşimizden faklı bağımsız bir konu var. Biz diyor; 'mini etekle sokağa çıkarız.' Ben de demişim ki yine o kişinin menfaati için söylemişim, 'mini etekle sokağa çıkarsan, kaza tecavüz ediyorlar, köpeğe tecavüz ediyorlar. Bu kadar sapığın olduğu yerde, biri de seni taciz eder' diyorum. Buradan da linç ediliyoruz. Bunu söylemek, eğer linç kampanyası için bir araç olarak kullanılacaksa önce gidin bütün anaları babaları linç edin.''
Doğan, ''Şikayetçi olacak mısınız?'' sorusu üzerine, bununla ilgili algı yaratan, gazeteci, televizyoncu, her kim varsa hepsi hakkında şikayette bulunacağını belirterek, ''Türkiye eski Türkiye değil, bunu kafalarına soksunlar. Eski Türkiye'nin kodlarıyla bugünkü Türkiye'yi okumaya kalkanlar, büyük bir gaflet ve dalalet içerisindedirler'' değerlendirmesinde bulundu.
Savcılık ifadesi
Doğan, savcılık ifadesinde, hakkındaki suçlamayı kabul etmeyerek, kendisine yönelik kamuoyunda bir linç kampanyası yürütüldüğünü savundu.
Özgecan Aslan'ın vahşice öldürülmesine üzüldüğünü, buna ilişkin başsağlığı mahiyetinde birçok tweet attığını ve soruşturma konusu tweetin Özgecan ile alakasının olmadığını anlatan Doğan, şunları kaydetti:
''Ben ve Ahu Sungur arasında geçen, Özgecan Aslan ile ilgili olmayan görüşme, sanki genele konuşuyormuşum gibi algı yaratılmıştır. Sosyal medyada, Ahu Sungur beni ekleyerek bir tweet attı. Ben de söz konusu tweeti attım. Daha sonra gönderdiğim söz konusu tweete @ahusungur1 ibaresi kaldırılmış ve bu tweet genele atılmış gibi lanse edilip, şahsımı linç kampanyasında kullanılmıştır. Bu olay, beni maddi, manevi bayağı zora soktu. Ayrıca Özgecan Aslan cinayetini işleyenlerin idam edilmesi için tag dahi açtım. Zamanında Ahmet Kaya da benim gibi linç kampanyasına maruz kalmıştı. Aynı zihniyetteki insanlar, Ahmet Kaya'ya yaptıklarını bana da yapmaya çalışıyorlar.''