Prof. Dr. Ata ATUN Yazdı : Kıbrıs Rum ve Yunanistan’ın Pembe Hayalleri
|
|
|
|
KKTC Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı,Kıbrıs İlim Üniversitesi Dekanı Prof.Dr. Ata Atun gündeme dair özel köşe Yazısında Kıbrıs Rum ve Yunanistan’ın Pembe Hayalleri başlığı ile gündemi değerlendirdi |
|
|
|
10 Ağustos 2023 Perşembe - 12:16 |
|
|
|
|
|
|
|
KKTC Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı,Kıbrıs İlim Üniversitesi Dekanı Prof.Dr. Ata Atunun ilgiyle okunacak gündeme dair özel köşe Yazısı
Kıbrıs Rum ve Yunanistan’ın Pembe Hayalleri
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, seçim zaferinden sonra ilk yurt dışı
ziyaretini geçen hafta Kıbrıs Rum Kesimi'ne yaptı.
Yaptığı konuşmalarda, açıklamalarda ve beyanatlarda Türkiye ile ilişkilerin iyi gittiğini
ancak saf olmadıklarını iddia etti. Devamla da “Türkiye-AB ilişkileri arasındaki
gelişmenin Kıbrıs konusunu ve Türk-Yunan ilişkilerini kapsaması gerekmektedir.
Kıbrıs'ta iki devletli çözüm olmaz, olamaz. En büyük hedefimiz Türk askerinin
bölgeden çıkması. Kıbrıs'ta tek çözüm federasyondur.” İçeriğinde boyundan büyük
sözler, geçmiş yıllarda kendilerinin yaptıklarını inkar eden sözler söyledi.
“Türk askeri bölgeden çıksın” demesine demişte, 1 Ocak 1964 günü Yunanistan
Başbakanı Andreas Papandreu’nun durup dururken niye o dönemde Yunanistan’dan
ayrı ve bağımsız bir devlet olan “Kıbrıs Cumhuriyeti”ne tepeden tırnağa silahlı 20 bin
kişilik Yunan Komando Tümenini gönderdiğine hiç değinmemiş Miço bey. Bu tepeden
tırnağa silahlı 20 bin kişilik Yunan Komando Tümeninin görevinin, 21 Aralık 1963
sabahı Makarios hükümetinin, Kıbrıs adasını Türklerden temizlemek için başlattığı
katliamlara ve soykırıma destek vermek olduğunu çok iyi biliyor oysa ki.
Sanki de unuttuk ya da unutturdular…
Utanmadan bir de mazlum rolü oynuyorlar.
Rumlar, 15 Kasım 1967 tarihinde, bahsettiğim Yunan Komando Tümeninden aldıkları
silahlı destekle Kıbrıs’ta Türk yerleşim yerleri olan Geçitkale ve Boğaziçi köylerine
saldırıp katliam yapınca, mücahitlerimizi yorgana sarıp, üzerlerine mazot döküp canlı
canlı yakarak canice şehit edince, öfkeden deliye dönen Başbakan Süleyman
Demirel Yunanistan’a neredeyse “Savaş İlanı” içeren çok ağır bir ültimatom
göndermiş, Yunanistan da güya Komando Tümenini geri çekmişti. Bir kapıdan çıkan,
diğer kapıdan içeri geri dönen Yunan Komando Tümeni hala Kıbrıs Rum kesiminde
konuşlanmış durumda. Rum Milli Muhafız Ordusu’nun neredeyse yüzde 75 Astsubay
ve subayları, Yunanistan’dan gönderilen askerlerden oluşmakta.
Ben bugüne değin, Yunanlı siyasilerden ve de Rum liderlerden adada son 59 yıldır
Yunan askeri olduğunu ima veya ifade eden herhangi bir söz duymadım. Varsa
yoksa, sadece Türkiye’yi eleştiren yalan yanlış sözler. Yaptıkları tam bir Bizans
retoriği.
Lafı gelmişken söyleyeyim; Yunanlar kendilerini Bizanslıların torunları olarak satarlar
ama Bizans İmparatorluğunun içinde azınlık statüsünde yaşadıklarını ve buna
ilaveten 5. ve 10. Yüzyıl arasında Bizans yöneticilerinin kendilerine soykırım
uyguladığını saklarlar.
Konumuza dönecek olursak; Çiçeği burnunda Rum Lider Nikos Hristodulidis de hiç
geri kalmadı, Miçotakis’e verdiği destek yanıtları, yaptığı açıklamalarla işin içine
AB’yi, BM’yi ve endirekt olarak da ABD’yi çekmeye çalıştıklarını gösterdi.
Hristodulidis “…önümüzdeki dönem, özellikle de BM Genel Kurulu ve Ekim ayındaki
Avrupa Konseyi, çabalarımızın geliştirilmesi açısından çok önemli dönüm
noktalarıdır. Bugün Avrupa faktörünü, Avrupa Kurumlarını ve güçlü AB devletlerini
çok daha fazla harekete geçiriyoruz…” sözleriyle, hedeflerini açıklıyor. Güya
arkalarına AB, BM ve ABD’yi alıp Türkiye’yi ve Kıbrıslı Türkleri adadan atıp, 15
Temmuz 1974 tarihinde yapmaya çalıştıkları gibi Kıbrıs adasını Yunanistan’a
bağlayacaklar ve Yunan toprağı yapacaklar!
Tabi bunun bir hayal olduğunu hatırlatmamıza gerek yok zira AB içinde önem ve
saygınlık sırasında göre üye devletlerin bir sınıflandırılması yapılsa, Rumlar en
sonuncu, Yunanlar da sondan bir evvel yer alır. (Zaten bunu tüm üye devletlerin
siyasileri de zaman zaman üstü kapaklı dile getiriyorlar.) Kendilerinin tek tek veya da
hep birlikte Türkiye’ye karşı gelmeleri veya da Türkiye’yi Kıbrıs’tan söküp atma
ülküleri sadece kendi halklarına yutturmaya çalıştıkları pembe bir hayal. 1963-1974
arasında, Yunanistan’dan gönderilen tepeden tırnağa silahlı 20 bin kişilik Yunan
Komando Tümeninin desteğine karşılık elimizdeki av tüfekleri ile bizleri bile pes
ettiremeyenler, bugünkü koşullarda Mehmetçiğin kılına bile dokunmaya cesaret
edemezler. Nokta!
Prof. Dr. (İnş. Müh.), Doç. Dr. (UA. İliş.) Ata ATUN
Dekan, Kıbrıs İlim Üniversitesi
KKTC Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı
|
|
|
|
|
|
|
|
FACEBOOK YORUM |
Yorumlarınızı
Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın... |
|
|
|
|
|
|
|
YORUMLAR |
Onay bekleyen yorum yok. |
|
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din,
ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük
harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bu haber henüz yorumlanmamış...
|
|
|
|
|
|
|
|
DİĞER HABERLER |
|
|
|
|
|
|
|