Türkçe En İyi İnternet Gazetesi
Günün Haberleri Giriş Sayfam Yap Favorilere Ekle Künye İletişim Son Dakika Ekle RSS
 
 
ANA SAYFA ANTALYA KKTC TÜRKİYE DÜNYA SPOR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
ANTALYA   25/30 °C
 
 
    GAÜ Eğitim Fakültesinden İlginç bir akademik Araştırma  
 
    Antalya Trafiğine Nefes Aldıracak Projelerin Müjdesi En yetkili İsimden geldi.  
 
    Girne Belediye Başkanı Şenkul ,Başkan Erhürmanı Savundu  
 
    Rektör Özkan 'dan Acil Tıp Kongresi’nde Sağlıkta şiddetle mücadele vurgusu  
Prof.Dr Güler Uyardı :Türkiye'de hipertansiyon yeterince ciddiye alınmıyor
Prof.Dr Güler Uyardı :Türkiye de hipertansiyon yeterince ciddiye alınmıyor
 
Türkiye'de 40 yaşın üzerindeki her 2 kişiden 1'i hipertansiyon hastası ve toplam 15 milyon hipertansiyon hastası olduğunu açıklayan Güler Önemli Açıklamalarda bulundu.
 
17 Mayıs 2018 Perşembe - 09:17

Hipertansiyon değerleri yeniden belirlendi
 
Türkiye'de, 40 yaşın üzerindeki her 2 kişiden 1'i hipertansiyon hastası
 
Kilo yatkınlığı sebebiyle Türk kadınlarında hipertansiyon daha fazla görülüyor
 
 
Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre, hipertansiyon ve onun oluşturduğu hastalıklar nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısının 2020 itibariyle 23,4 milyona yükselmesi bekleniyor. Türkiye'de ise 40 yaşın üzerindeki her 2 kişiden 1'i hipertansiyon hastası ve toplam 15 milyon hipertansiyon hastası var. Kilo yatkınlığı sebebiyle ise Türk kadınlarında hipertansiyon daha fazla görülüyor. 17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü sebebiyle görüş bildiren İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği (TİHUD) Başkanı Prof. Dr. Kerim Güler, ülkemizde yüksek tansiyon farkındalık seviyesinin halen düşük olduğunu belirterek erken teşhisin önemine dikkat çekti ve en son açıklanan hipertansiyon değerleri hakkında bilgi verdi.
 
Yapılan tüm çalışmalara rağmen kalp-damar hastalıkları son 20 yılda büyük bir artış göstererek dünyadaki hastalık kaynaklı ölümlerin üçte birinin nedeni oldu. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre 2005 yılında 17,5 milyon kişi hayatı hipertansiyon ve onun oluşturduğu hastalıklar nedeniyle kaybetti. Yine DSÖ'nün verilerine göre yapılan tüm çalışmalara ve bulunan yeni ilaçlara rağmen 2020 yılında bu rakamın 23,4 milyona yükseleceği öngörülüyor. Türkiye'de ise bugün itibariyle, 40 yaşını geçmiş her iki kişiden biri hipertansiyon hastası ve hipertansiyon, kadınlarda biraz daha fazla görülüyor. Bunun nedeni olarak ise Türk toplumunda kadınların daha hareketsiz olması, kilo yatkınlığı ve hormonal faktörler gösteriliyor.
 
 
Hipertansiyon değerleri yeniden belirlendi: 2017 Amerikan Kalp Derneği Hipertansiyon Kılavuzu'na  göre artık 130/80‘in üzeri hipertansiyon olarak kabul ediliyor.
Tansiyonun, “vücutta dolaşan kanın damarlara yaptığı basınç” olarak tanımlandığını belirten İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği (TİHUD) Başkanı Prof. Dr. Kerim Güler, Amerika'da geçtiğimiz yıl açıklanan yeni hipertansiyon kılavuzundaki önemli değişiklikleri şöyle özetledi: “Hipertansiyon değeri belirli rakamlarla ifade edilir. Bu rakam yıllar içerisinde kılavuzlarda değişmeler göstermiştir. Bugüne kadar, 2015 yılında yayınlanan Amerika ve Avrupa kılavuzları ve Türk Hipertansiyon Uzlaşı Raporu temel alınmakta ve buna göre basıncın 140/90 mm/hg üzerine çıkması hipertansiyon olarak ifade edilmekteydi. Bu değerler, önceki kılavuzlara göre daha yüksekti. 2015 yılından sonra yapılan çalışmalar sonucunda, yüksek tansiyon sınırının 120/80 mm/hg'ye düşürülmesi sonucunda, hipertansiyona bağlı olarak kalp ve beyinde görülen hasarlar ve bundan kaynaklanan ölümlerde azalma olduğu görüldü. Son olarak ise, 2017 yılında yayınlanan Amerikan Kalp Derneği tarafından yayınlanan Hipertansiyon  Kılavuzu'nda 130/80 mm/hg'nin üzerindeki değerler yüksek tansiyon olarak değerlendirilmeye başladı. Bu yeni kılavuza göre, kan basıncı 130/80 mm/hg'nin üzerinde olan kişilerin ilaç tedavisi alması gerekecektir ve bu rakamlara göre ülkemizdeki hipertansiyonlu hasta sayısı artacaktır.”
 
Hiçbir belirti vermeyen hipertansiyon daha tehlikeli
Prof. Dr. Kerim Güler, bir damar hastalığı olduğu için hipertansiyonun kalp ve damar sistemini etkilemesinin kaçınılmaz olduğunu belirterek şu bilgileri verdi: “Damarların içini kaplayan endotel doku büzülüp tartılırsa ağırlığı 1,5 kilo, yüzeyi açılırsa kapladığı alan 800 m2'dir ve karaciğerden bile daha fazla alan kaplamaktadır. Damar sağlığı için bu yapının iyi korunması şarttır. Hipertansiyon vakalarının küçük bir kısmı genetik kaynaklı olsa da, çoğu vakada bunun dışında pek çok etkenin varlığı söz konusudur. Aynı aileden birçok hipertansiyon vakasının teşhis edilmesinin nedeni genellikle, bu aile fertlerinin aynı mutfaktan, aynı sağlıksız besinlerle beslenmesidir. Hipertansiyonun belirtilerinde genellikle, beyin üzerinde oluşan basıncın etkisiyle ortaya çıkan belirtiler ön planda olurBaş ağrısı, baş dönmesi, yüzde kızarıklık; kalp çarpıntısı, kolay yorulmagibi. Bu belirtilerin olmasına aslında biz seviniyoruz çünkü hasta hipertansiyonu olduğunun farkına varıyor. Bir de hiçbir belirti vermeyen hipertansiyon tipleri vardır. Tansiyonu yüksek olur ama hastanın şikâyeti olmaz. Biz bu tip hipertansiyona “sessiz katil” diyoruz. Çünkü hastanın haberi olmadığı için önlem almıyor, yaşam tarzı değişikliğine gitmiyor, sonuç olarak hipertansiyonun yapacağı zararlı şeylere çok daha açık bir şekilde maruz kalıyor.”
 
 
 Türkiye'de hipertansiyon yeterince ciddiye alınmıyor
Türkiye'deki hipertansiyon bilincinin halen düşük seviyelerde olduğunu belirtenProf. Dr. Kerim Güler şunları söyledi: “Türkiye'de hipertansiyon konusunda yapılan tüm farkındalık çalışmalarına ve alınan tüm önlemlere rağmen, yapılan çalışmalar gösteriyor ki, Türkiye'de hipertansiyon için tedavi gören hastaların ancak %54'ünde istenen tansiyon değerine ulaşılabiliyor. Yani Hipertansiyon hastalarının yaklaşık yarısı (%46) hala, hipertansiyonun organlara vereceği zararı bile bile yaşamını aynı şekilde sürdürüyor. Oysa hipertansiyon tedavisinde hastalarımızın çok büyük bir rolü vardır. Ne yazık ki hastalarımız hipertansiyonu pek önemsemezler. Tedaviye riayet etmezler. Bunu kendilerine söylediğimiz zaman ise “benim tansiyonum asabi”, “başım ağrıyınca ilacı alıyorum”, “benim küçük tansiyonum iyi”, “ilaçların yan etkisi fazla” gibi birtakım bahaneler bulurlar. Bu nedenle Türkiye'de hipertansiyon tedavisinde başarı şansımız halen tüm dünya ülkelerine göre çok düşük seviyelerde.”
 
Hipertansiyon ne kadar uzun süre tedavisiz kalırsa, yarattığı hasar o kadar artar
Hipertansiyonun her yaş grubu için risk arz ettiğini belirten Prof. Dr. Kerim Güler şöyle devam etti: “1980'li yıllarda hastanın yaşının önüne 1 koyar, bu tansiyon o kişiye göre normal derdik. Yani 80 yaşında bir hasta için 18'i normal kabul ederdik. Aslında hipertansiyon her yaş grubu için risk arz eder. Çünkü hipertansiyonun süresiyle organlara yaptığı zarar arasında kesinlikle bağlantı vardır. O nedenle hasta yaşlı da olsa onun tansiyonunu 150 seviyesinden sonra tedavi ediyoruz. Hipertansiyon süresi ne kadar uzunsa, organlara verilen zarar o kadar artar. Bu nedenle genç bir hipertansiyon hastasını bekleyen uzun bir yaşam olduğu için, onlarda zararlı etkilerin görülme riski daha yüksektir. Zamanla hipertansiyonun etkilerini artıran başka hastalıklar da ortaya çıkar: Şeker hastalığı, yüksek kolestrol, obezite gibi. Bunların hepsinin bir arada olması organların daha çabuk bozulmasına neden olur. O nedenle hipertansiyon yaş fark etmeden tüm toplumu etkileyen önemli bir problemdir.”
 
Teşhis koyulduğunda genelde geç kalınmış oluyor
Kalbin kaslardan oluşan bir organ olduğunu ve hipertansiyonun kalbi büyüttüğünü belirten Prof. Dr. Kerim Güler teşhis konusunda şu bilgileri verdi: “Kalp büyümesine rağmen kalbi besleyen damarlar büyümediği için, kalp kası yeterince beslenemez ve kalp zamanla genişlemeye ve kan pompalama görevini yerine getirememeye başlar. Bundan bütün organlar etkilenir. Kalp yeterli düzeyde çalışmayınca hastada kalp yetmezliği bulguları yani çok kolay yorulma, nefes darlığı, öksürük, vücutta sıvı toplanması gibi bulgular izlenir. Ayrıca hipertansiyon sonucu basıncın artması beyindeki damarların yırtılmasına, beyin kanamalarına neden olabilir.  Gözler ve böbreklerde de kalıcı hasar yaratabilir.  Hipertansiyon tanısı maalesef ülkemizde geç olarak konulmaktadır. Tanı konulduğu anda hipertansiyon hastanın kalbi halihazırda büyümüş ve vücudundaki tüm damarlar etkilenmiş oluyor. Bu nedenle hipertansiyon organlara zarar vermeden tedaviye başlanabilmesi için erken teşhis edilmesi ve uygun şekilde tedavi edilmesi son derece önemlidir.”
 
Türkiye'nin tansiyon tedavisinde başarısı düşük seviyede 
Türkiye'deki hastaların ilaç almaktan korkması nedeniyle tansiyon tedavisinde başarının düşük olduğunu belirten Prof. Dr. Kerim Güler şöyle konuştu: “Halbuki ilaçların yapacağı yan etki hipertansiyonun yapacağı kalp krizi ve felç gibi ölümcül hastalıkların  yanında çok küçük ve çok nadir görülen bir durumdur. Tansiyonu 120/80 mm/hg seviyesine çekmenin faydaları Amerikan kılavuzunda vurgulanmış ve bu değerlere ulaşmak için hastalarda üç hipertansiyon ilacı birlikte kullanılmıştır. 2018'de yayınlanacak olan Avrupa kılavuzu ve yenisini yayınlayacağımız Türk Uzlaşı Raporu da benzer değerleri örnek alacak ve “ne kadar düşük, o kadar iyi” görüşü yaygınlaşacaktır. Hipertansiyon hastaları beslenmesine çok dikkat etmeli. Hipertansiyon damara zarar veren diğer tüm hastalıklarla birlikte düşünülmelidir: kolesterol yüksekliği, sigara kullanımı, şeker hastalığı ve obezite. Bunların hepsi damarlarda zararlı etki yaratır. Bu nedenle hepsini beraber düşünmek gerekir ve yaşam tarzını değiştirmek tedavideki en önemli adımdır. Yani stresli ortamlardan uzaklaşılmalı, haftada beş gün 45'er dakika tempolu yürüyüş yapılmalı, sigara içilmemeli, normal vücut ağırlığına düşmeye çalışılmalıdır. Yaşam değişikliği olmadan hipertansiyon tedavi edilemez. “Ben istediğimi yerim, hareket etmem ama ilacımı alırım” son derece yanlış bir görüştür. Halk arasında söylenen sarımsak, limon gibi şeylerin zararı yoktur fakat sırf bunlardan medet umarak tansiyon tedavi etmek maalesef mümkün değildir.”
 
Hipertansiyon hastaları aşırı soğuk ve sıcak havalarda dikkatli olmalı
Prof. Dr. Kerim Güler hava sıcaklıklarının hipertansiyon üzerindeki etkileri hakkında şunları söyledi: “Hipertansiyon damarın daralmasıyla ortaya çıkan bir durumdur. Soğuk kış aylarında damarlar biraz daha daraldığı için soğuk, hipertansiyon hastalarına pekiyi gelmez çünkü damar daraldığı zaman tansiyon basıncı artar. Ancak aşırı sıcaklarda da son derece dikkatli olmak gerekir. Çünkü kalp bir kastır ve sıcakta lastik borular nasıl fonksiyonlarını tam yapamazsa, kalp de kasılmasını tam yapamaz. O yüzden hem aşırı sıcak hem de soğuk, hipertansiyon hastaları için zararlıdır ve aşırı sıcaklarda ve soğuklarda hastanın sokağa çıkması kesinlikle kalp krizi riskini artırır.”
 
Türkiye tuz tüketiminde dünya birincisi
Prof. Dr. Kerim Güler tuz ve hipertansiyon arasındaki ilişki hakkında şunları söyledi: “Maalesef Türk toplumu olarak dünyada tuz tüketiminde birinci sıradayız. Bütün kılavuzlara ve hipertansiyon cemiyetlerine göre günlük tuz tüketimi 6 gram yani yaklaşık bir çay kaşığını aşmamalıdır ancak Türkiye'de yapılan çalışmalar Türkiye'deki tuz tüketiminin 18 gram olduğunu göstermektedir. Vücudumuza 18 gram tuz girmesi Türk toplumunu, hipertansiyonun en çok görüldüğü ülkelerden biri durumuna getirmiştir. Ayrıca biz ekmeği de seven bir toplumuz. Bu nedenle fırınlarda tuzsuz ekmek üretmeye başlamamız gerekmektedir. Yani tuzsuz yiyorum diyenler bile Türkiye'de 16 gram tuz tüketmektedir. Hipertansiyon tedavisinde beslenme şekline dikkat etmek son derece önemlidir. Örneğin tuz tüketmediği bilinen Afrika'daki bazı kabilelerde hiç hipertansiyon vakasına rastlanmamaktadır. Ayrıca aşırı yağdan mutlaka kaçınmak lazım. Yağlar vücudumuzun her yerinde toplandığı gibi damarlarda da toplanmaktadır. Dolayısıyla damarın iç çapı daralır. Daralma demek hipertansiyon demektir. Bu nedenle hayvansal yağlardan kaçmak lazımdır. Akdeniz stili beslenen; yani bol sebze, meyve ve zeytinyağı tüketimi olan ülkelerde hipertansiyon ve ona bağlı hastalıkların görülme oranının diğer ülkelere göre az olduğu gösterilmiştir.”
 
Evde yapılan tansiyon ölçümleri erken teşhis için çok önemli
Düzenli tansiyon ölçmenin faydalarının çok fazla olduğunu belirten Prof. Dr. Kerim Güler şöyle devam etti: “Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği olarak Endokrin, Kardiyoloji ve Nefroloji Dernekleriyle birlikte, Türk halkında hipertansiyon tedavisinde nasıl hareket edeceğimiz konusunda bir uzlaşı raporu hazırladık. Evde elektronik ölçümleri kesinlikle öneriyoruz çünkü tansiyonun doğru ölçülmesi için hastanın rahat bir ortamda bulunması lazım ve ev bunun için en iyi ortam. Evde rahat bir ortamda ölçülen tansiyon 135'e 85'in üzerindeyse hastada hipertansiyon var demektir. Hastaların bir hafta boyunca sabah ve akşam ölçülen tansiyonu bu seviyenin üzerindeyse, biz bu hastaya hemen yaşam tarzı değişikliği, spor, tuzsuz yeme, Akdeniz diyetine geçme gibi önlemler öneriyoruz. Sorun hala devam ediyorsa o zaman hipertansiyon tedavisine başlıyoruz.”
 

Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
 
 
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Özersay Akdağ İle Görüştü
 
İşte Başarı Ödülü Alan 3 Polisimiz
 
 
FACEBOOK YORUM Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YORUMLAR     Onay bekleyen yorum yok.
 

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
 
 
 
   
 
Bu haber henüz yorumlanmamış...

 
DİĞER HABERLER
 
Çağımızın Teknolojik Hastalığını Takan Yok
Türkiye 2012 yılından bu yana Avrupa'da cep telefonuyla konuşma rekoru ...
Erdoğan: İlim Sahipleri Teminatımız Olacak
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan ilim irfan sahibi yavrularımızın yetişmesi, ...
Bakanlık Ekran Yüzü Çocuklar İçin Harekete Geçti
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, sosyal medyada ünlenerek ekran yüzü ...
Bakan Aslan’dan Görme Engellilere Müjde
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, 2018 yılında ...
 
 
Böbrek Hastaları Dikkat: “Sahurda Bol İçin”
Uzmanlar, oruç tutan böbrek hastalarının sahura kalkarak su içmeleri konusunda önerilerde bulundu.
Sağlık Bakanı: “Oruç İçin Doktorunuza Danışın”
Sağlık Bakanı Akdağ, "Oruç tutmak isteyen yaşlı ve hastalar için en uygunu ...
İşte Örnek Ramazan Sofrası
Sağlık Bakanlığı’nda görevli Diyetisyen Nermin Çelikay, ramazanda sağlıklı ...
'Hava Ambulansı'nda İlk Ondayız
Türkiye, dünyada helikopter ambulans kullanan ülkeler arasında kapasite ...
 
 
500 Bin Sağlık Çalışanına Müjde
Karadeniz Teknik Üniversitesi Hastanesi’nde görev yapan bir hizmetlinin ...
Sağlıkta Büyük Müjde:'Artık Tamamen Ücretsiz'!
Ceplerinden para ödeyerek tıbbi malzeme ve cihaz alan vatandaşlar hiçbir ...
15 İlde Sağlık Çalışanlarına Operasyon: 34 Gözaltı
Konya'da merkezli 15 ilde sağlık çalışanlarına yönelik FETÖ operasyonunda ...
Çocuğunuzu Bahar Alerjenlerinden Uzak Tutun
Alerjik astım, saman nezlesi, atopik dermatit–egzama ve besin alerjileri… ...
 
 
  GÜNÜN MANŞETLERİ
Antalya Trafiğine Nefes Aldıracak Projelerin Müjdesi En yetkili İsimden geldi.

Antalya Trafiğine Nefes Aldıracak Projelerin Müjdesi En yetkili İsimden geldi.

  ANTALYA,Mehmet Kesim'in SİZ ANTALYAYI HAK EDİYOR MUSUNUZ ? Köşe yazısını Konuşuyor
 
  KKTC'de Ziya Öztürkler'den Beklenen TARİHİ DAVRANIŞ.
  ÇOK OKUNANLAR
www.buyukantalya.com
  YAZARLAR
 
 
KKTC'de Ziya Öztürkler'den Beklenen TARİHİ DAVRANIŞ.
 
Mehmet Kesim
 
 
Erdoğan Hristodulidis Görüşmesi
 
Prof.Dr.Ata Atun
 
 
İnsanlık Hali
 
Hüseyin Kaya
 
 
KKTC'DE YEREL SEÇİM HEYECANI
 
Reşit KESİM
 
 
ANTALYA,Mehmet Kesim'in SİZ ANTALYAYI HAK EDİYOR MUSUNUZ ? Köşe yazısını Konuşuyor
 
Byturco diyor ki...
   
  Alkışlar Turgül Tomgüsehan İçin  
   
  Yılmaz Erdoğan  
  FOTO GALERİ
Güzeller Güzeli Rus Spor Spikeri, Sosyal Medyaya Damga Vuruyor

Güzeller Güzeli Rus Spor Spikeri, Sosyal Medyaya Damga Vuruyor

magazinekibi
   
  BONNE VIE Dergisi  
   
  ​Mehmet Akif Alakurt  
  ÇOK YORUMLANANLAR
 
  Bak Sen Sıla'ya!
  FACEBOOK'TA BYTURCO
  TWITTER'DA BYTURCO
  ANKET
     
 
Düzenli Olarak Spor Yapabiliyor Musunuz?

Evet
Hayır

Sonuçlar Anket arşivi
 
     
 
 
 
  •Künye
  •İletişim
  •Reklam
  •Sitene EKle
 
 
  •Antalya
  •KKTC
  •Türkiye
  •Dünya
  •Spor
  •Özel Röportaj
 
 
  •Siyasiler
  •Yaşam
  •Çeşitli
 
 
  •Spor
  •Magazin
  •Antalya
  •KKTC
  •Türkiye
  •Dünya