Eskiden borç para almak için üst üste toplantılar yapılıp kredi istenilen IMF’ye şimdi Türkiye milyarlarca dolar kredi verebiliyor.
Böylesine güçlü bir ülke KKTC’ye maddi manevi destek verirken KKTC bu desteğin rüzgârıyla başarıdan başarıya pupa yelken koşmaması için hiçbir engel olmadığına inanıyoruz.
Başbakan Erdoğan KKTC ziyaretlerin de düşüncelerini açık açık paylaşıp KKTC’nin geleceğinin ne kadar parlak olacağını belirtmişti.
KKTC konusunda Başbakan yardımcısı Beşir Atalay’ın Başkanlığında yapılan çalışmalarda hızla devam etmektedir.
Bu ortamda KKTC’nin geleceğe pozitif bakarak yapacağı çalışmalarla Adada tüm dünya devletlerinin ve insanların beğenisini, ilgisini çekebilecek yer olmaması için hiçbir neden yok.
KKTC’de önce siyasi istikrar sağlanmalıdır. Bu konu da mevcut iktidarda bulunan UBP’nin birlik ve beraberlik tablosu oluşturması gerekir.
Geçmişte UBP Kurultayı öncesi yaşananların demokratik parti içi bir mücadele olarak görülmesi gerekir.
Hem Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun hem UBP Genel Başkanı İrsen Küçük ve muhalifi eski Sağlık Bakanı Gazi Mağoza, Milletvekili Ahmet Kâşif’in birlik ve beraberlik gösteren bir tablo içinde olmaları KKTC için büyük fayda sağlayacaktır.
Kavgayla, kırgınlıkla hiçbir başarı olamaz. Güney Kıbrıs’ta yaşanan ekonomik sıkıntının getirdiği sorunlar giderek büyürken Kuzey’de herkes birbirine daha anlayışlı davranmalı kenetlenmelidir.
KKTC Mart 2014de Türkiye’den gelecek su daha da verimli topraklara kavuşacaktır.
Adaya Türkiye’den elektriğin gelmesi de özel bir çalışmayla gerçekleşecektir.
Bu iki önemli unsur bile KKTC’yi başka bir rahatlığa kavuşturacaktır. KKTC’ de kimse felaket tellallığı yapmadan başarıyı konuşup başaracağına inanarak yaşarsa, görev yaparsa Adada bolluk ve bereket sürpriz olmaz. Yeter ki istensin.