Özyiğit bugün yaptığı yazılı açıklamada, programın halktan gizlendiğini savunarak, programın, toplumu fakirleştiren ve yok oluş sürecini hızlandıran önceki programların devamı niteliğinde olduğunu öne sürdü.
Cemal Özyiğit, 2009-2012 ekonomik programlar çerçevesinde, halkın öz varlıklarının, “özelleştirme” adı altında peş keş çekildiğini iddia ederek, Kıbrıs Türk Hava Yolları’nın (KTHY) tasfiye edildiğini, Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin okul öncesi kurumlarının devredildiğini, Ercan’ın yok pahasına satıldığını ve Telekomünikasyon Dairesi’nin devir çalışmalarının büyük ölçüde tamamlandığını anımsattı.
İmzalanan yeni programlar birlikte ise Koop – Süt, elektrik ve limanların özelleştirileceğini, kamu bankalarının işlevsizleştirileceğini ileri süren Özyiğit, programda ayrıca LTB başta olmak üzere, yatırılmayan sosyal güvenlik primlerinin çok cüzi bir rakama indirilmesi ve kıdem tazminatlarının kaldırılması için düzenleme yapıldığını iddia etti.
Özyiğit, yeni pakette toplu sözleşme kapsamına müdahale edildiğini, böylelikle çalışanların sendikasızlaştırma, işsizlik ve göç etmeye zorlanacağını savunarak, bunun “teslim olma sürecinin hızlanması” anlamına geleceğini öne sürdü.
TDP Genel Sekreteri Cemal Özyiğit, uzun süren tartışmaların ardından uygulamaya konan tek mesai çalışma düzeninin, gerekli düzenlemeler yapılıp daha rahat uygulanabilir hale getirileceğine, tam tersine “AKP’nin dayatması” ile kaldırılmak istendiğini savundu.
Hükümete eleştirilerde bulunan Özyiğit, 2013-2015 ekonomik programda tam gün eğitime geçilmesinin de öngörüldüğünü, ancak pilot olarak devam eden bir uygulamayı ortadan kaldıranların sözlerinin yalnızca bir “şov” olduğunu öne sürdü.
TDP Genel Sekreteri Özyiğit, üçlü kararnamelerin daraltılması, eğitimde tam gün uygulamaya geçilmesi gibi konuları Ankara’ya götürüp tartışan Başbakan ile bakanların, bu davranışları ile Kıbrıs Türkünün onurunu ayaklar altına aldığını iddia ederek, “Kıbrıs Türkünün teslim olma anlaşmasını” imzaladıklarını iddia etti.