Askeri harcamaların denetimi alanında, Türkiye'de bir ilk yaşanıyor. Sayıştay, yeni kanunun sağladığı yetkiyi kullanarak; orduevleri, askeri gazino, kantin ve kışlalarda denetim süreci başlattı. TBMM adına harcama denetimi yapan Sayıştay, orduevleri, askeri gazino, kantin, kışla gazinoları da içine alacak biçimde, başkanlık bünyesinde 'Güvenlik Sektörü' denetim grubu oluşturdu.
Akşam gazetesinin haberine göre, grup, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bünyesindeki orduevleri, askeri gazino, kantin ve kışlalardaki harcamaların 'Fotoğrafını çekmek' üzere, TSK ile resmi yazışma aşamasında.
Askeri gazino ve kantin denetimleri, yasanın geçtiğimiz aralık ayında parlamentoda tartışılması sırasında eleştirilen, 'Gizlilik' istisnası kapsamında olmayacak. Denetim sonuçları kamuoyuna açıklanabilecek.
Kısa süre önce başlayan ve önümüzdeki yıl haziran tamamlanması beklenen denetim raporu, TBMM'ye gönderildikten sonra, Sayıştay'ca 15 gün içinde kamuoyuyla paylaşılacak.
Orduevleri, gazino ve kantinlerin ekonomik büyüklüğü, ciroları, verimlilik esasına göre çalışıp çalışmadıkları bilinmiyor. Bu raporla kamuoyu ilk kez, diğer mali kurumlar gibi asker yönetimindeki işletmeler hakkında da fikir sahibi olabilecek.
Denetimler sonunda kamu zararı saptanırsa, 'Sorgu-savunma-rapor' süreci işletilecek. Bu; konunun Sayıştay Yargısı'na taşınması anlamına gelirken, sorumluluğu saptanan asker kişilerden de kamu zararının tazmini istenecek. İstisnai olmakla birlikte, kasıt saptanırsa da asker kişiler hakkında, suç duyurusunda da bulunulabilecek. Yeni yasa öncesinde, söz konusu harcamalar, TSK İç Hizmet Kanunu'nun 104. Maddesi nedeniyle Sayıştay'ca denetlenemiyordu. Türk mali yönetimi, asker-sivil ilişkilerine yeni bir boyut getiren denetimin bu unsuruyla ilk kez tanışıyor. Sayıştay, yeni yasa öncesinde de askeri kurumları denetleyebiliyordu. Ancak bu süreç, TSK mevzuatının yorumlanma biçimi nedeniyle sınırlı ve işlevsiz kalıyordu.
Konuyla ilgili olarak Sayıştay denetçilerinin kurduğu bir dernek olan Sayder'in Dış Denetim adlı dergisinin son sayısında çarpıcı bir değerlendirme yer alıyor. Sayıştay Başdenetçileri Şahin Binici ile Can Mustafa Türkyener'in kaleme aldığı 'Güvenlik Sektörünün Sayıştay Denetimi ve 6085 Sayılı Sayıştay Kanunu'nun Getirdiği Yenilikler' başlıklı makaledeki tespit şöyle: 'Söz konusu kuruluşların, kendi gelirlerinin yanı sıra, yapmış oldukları faaliyetlerin içinde birçok ayrıcalıkları bulunmakta ve genel bütçeden bu tesislere kaynak aktarımları olmaktadır. Örnek vermek gerekirse orduevlerinin genel olarak personeli; subay, astsubay, sivil memur, işçi vs. maaşları ve diğer tüm giderleri genel bütçeden ödenen kişilerden oluşmaktadır. İlave olarak güvenlik hizmetlerini orduevleri içerisindeki askeri personel gerçekleştirmektedir. Yine bu kurumların vergisel muafiyetleri bulunmakta ve kamu binalarında hizmet verdikleri için kira giderleri bulunmamaktadır. Ayrıca orduevlerine giriş için çıkartılan akıllı kartların kart sahiplerinden toplanan ücretleri, Genelkurmay Akıllı Kart Şubesi aracılığı ile orduevlerine dağıtılmaktadır. Tüm bu özellikleri düşünüldüğünde orduevlerinin harcadığı paranın aslında kamu parası özelliğini taşıdığını söylemek güç gözükmemektedir.'