2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs sorununun çözümünde “motor güce” ihtiyaç olduğunu, bu gücün de Kıbrıs Türk tarafı olduğunu söyleyerek, “Çünkü çözüme ihtiyacı olan Kıbrıs Türk tarafıdır” dedi.
Şu anda KKTC’de böyle bir güç bulunmadığını savunan Talat, “Sayın Eroğlu’nun böyle bir gailesi yok, zaten istemiyor da. ‘Tek seçenek çözüm değildir’ diyor. Eroğlu, içi dışına vurmuş şekilde konuşuyor” ifadelerini kullandı.
Gazimağusa Belediye Sarayı’nda yer alan söyleşide Talat, Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğünün suçlusunun; çözüme Türk tarafı kadar ihtiyacı olmayan Rum tarafı olduğunu ifade etti.
“HRİSTOFYAS CESUR DEĞİLDİ”
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas’ın, kendisi ile sürdürdüğü müzakerelerde kendi halkının tepkisini almamak için cesur davranamadığını söyleyen Talat, “Barış istediğinden kuşkum yoktu” dedi.
Talat, Hristofyas’ın Rum kamuoyundaki “dinsiz, komünist ve Türk dostu” gibi suçlamalar nedeniyle kamuoyunun tepkisini çekmemek için cesur davranamadığın, tutuk davrandığını söyledi.
2. Cumhurbaşkanı Talat, başkan adayı Nikos Anastasiadis’in ise kendi toplumu gözünde Hristofyas’a göre zaafiyetleri daha az biri olduğunu, bunun avantaj olabileceğini, Anastasiadis’in başkan olması durumunda daha cesur davranabileceğini tahmin ettiğini dile getirdi.
2. Cumhurbaşkanı Talat, Kıbrıs sorununun çözümünde Güney Kıbrıs’taki seçimlere kadar bir şey beklenemeyeceğine ancak sürecin diri tutulması gerektiğine işaret ederek, ekonomik krizinin Rum tarafını çözüme meyillendirebileceğinin de ihtimal dahilinde olduğunu kaydetti.
“DOĞAL GAZ MAALESEF RUMLARIN”
Söyleşide izleyicilerin sorularını da yanıtlayan 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Güney Kıbrıs’ın münhasır ekonomik bölge ilan ettiği alanlardaki doğal gaz ve petrol gibi doğal kaynakları araştırma ve kullanma yetkisinin uluslararası hukuka göre, “Kıbrıs Cumhuriyeti” adına Güney Kıbrıs’a ait olduğunu söyledi.
“KKTC’Yİ BEN DE SAVUNDUM”
Talat, KKTC’nin bütün platformlarda savunulduğunu, kendisinin de Cumhurbaşkanlığı yaptığı dönemde savunduğunu belirterek, KKTC hakkındaki BM Güvenlik Konseyi kararlarına işaret etti ve “ Bir tek çözüm var o da birleşik Kıbrıs’tır” dedi.
Talat, Kıbrıs meselesinin iki toplumun meselesi olmaktan çıkarak, BM’nin onlarca kararına konu olan bir mesele haline geldiğini, Kıbrıs sorununda uluslararası hukukun öngörmediği bir çözümün olamayacağını kaydetti.
HÜKÜMETE ELEŞTİRİLER
Hükümete yönelik de eleştirilerde bulunan 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Hükümetten, ekonomik sorunların çözümü konusunda adım atmasını beklemenin hayalcilik olduğunu söyledi.
“Başbakan, durumun vehametinin farkında değil” görüşünü savunan Talat, ekonominin, tüm zamanların en kötüsü olduğunu, esnafın kan ağladığını ileri sürdü.
Talat, daralan ekonomide ücretleri düşürerek ekonominin dengelenemeyeceğini kaydederek, “Bunun finansörümüz Türkiye’ye anlatılması lazım” dedi.
Hükümetin bir LTB sorununu dahi çözemediğini, icraatlarında attığı bir çok adımı geri aldığını belirten Talat, “LTB meselesini 1 yıl askıda tutmak nasıl bir beceri ister bilemiyorum” diye konuştu.
TÜRKİYE YETKİLİLERİNİN İFADELERİ VE PAKETLER
Türkiye yetkililerin Kıbrıs Türk halkı ile ilgili açıklamalarının sorulması üzerine Talat, “Türkiye Cumhuriyeti yetkililerinin yaptıkları açıklamalar ve dayatma paketler, buradaki yönetim zafiyetindendir. Burası kendi sorunlarına sahip çıkarsa bunların hiçbiri olmaz. Kimseye laf gelmez” dedi.
“Türkiye ile kavga ederek Kıbrıs sorununu çözemeyiz. Uyum içinde olmalıyız” diyen Talat, bunun için de KKTC’de basiretli bir hükümete ihtiyaç olduğunu, mantıklı önerilerin Türkiye’de kabul gördüğünü ifade etti.
“CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI”
Talat, 2015 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olup olmayacağı yönündeki sorulara net cevaplar vermedi.
Talat, önce “bekleyin o gün gelsin” dedi, daha sonra aynı soru tekrar sorulunca “Ben bir seçim kaybettim. Eğer görürsem ki Kıbrıs sorununun çözüm ihtimali devam ediyor ve bunu başarabilecek pozisyona gelebilirim o zamanın şartlarında değerlendirebilirim şimdiden bir şey söyleyemem” şeklinde konuştu.
Talat, sorunun devamına verdiği yanıtta ise, yeni bir oluşumun adayı olmasının söz konusu olmadığını CTP veya bağımsız adaylık seçeneklerinin o günün şartlarında değerlendirileceğini söyledi ve “Tabii ki aday olup olmamayı da” diye ekledi.