TDP MYK’sının açıklamasında “siyaseti kendi kişisel çıkarları için bir malzeme olarak kullanma kültürünün partimizden hızla silindiği bu dönemde, bu arkadaşlarımız da partide siyaset yapma zeminlerinin kalmadığı sonucunu çıkarmış ve partimizden ayrılmışlardır” ifadelerine yer verildi.
Açıklamanın tam metni şu şekilde:
"Bazı üyelerimizin partimizden kendi tercihleri çerçevesinde istifa ettiğini öğrenmiş bulunmaktayız. Eski genel başkanımız Mehmet Çakıcı da dahil, bu arkadaşlarımız partimizin geçmiş dönemlerinde partimiz için ciddi emek ortaya koymuşlardır ve bundan dolayı öncelikle kendilerine teşekkür ederiz.
İki buçuk yıl önceki yönetim değişikliğiyle birlikte, partimiz çoğulcu demokrasi, kararların tabana yayılarak alınmasını temel alan bir yönetim anlayışı ile özgürlükçü ve enternasyonalist sol ve sosyal demokrat düşünceyi değer bilmiş, geçmişten gelen Toplumcu Kurtuluş Partisi (TKP) geleneğiyle, yenilikçi sol genç kadroların enerjisini bütünleştirmiştir.
Bu siyasetin ve yönetim şeklinin sonucu olarak, son yerel seçimlerde ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yine bu gelenekten gelen iki değerli kişi, halkın takdiri ve desteği sonucu yetkilendirildiği gerçeği ile sonuçlanmıştır. Mevcut yönetimimiz bu ilkeler ışığında geçtiğimiz Aralık ayındaki kurultayda partilerimiz tarafından çok büyük bir çoğunlukla güven oyu almıştır. Halkın yozlaşmış siyasetten soğuduğu geçmiş dönemlerde, partimiz içinde eski siyasi yöntemlerin, söylemlerin ve davranış biçimlerinin değiştirilmesi ve belirli etik temeller üzerinden yeni bir siyasetin oluşturulması çalışmaları başlatılmıştır.
Halkımıza temiz siyaseti vaat ettiğimiz bu dönemde, kendi içimizdeki etik dışı, aynı zamanda parti tüzüğü ve programına aykırı davranışları görmezden gelemezdik. Bu tavrımızın bir sonucu olarak da, Mağusa İlçe eski Başkanımızla ilgili bir disiplin süreci başlatılmış ve bu disiplin süreci ciddi bir titizlikle, adil yargılanma usullerine uygun şekilde yürütülmüş ve yüksek disiplin kurulu, bu arkadaşımızı 1 yıl süreyle geçici ihraç etme kararı almıştır.
Bu disiplin sürecinin, hem parti geleneğini, hem de yeni siyaseti içselleştirememiş belli arkadaşlarımız tarafından, parti içinde genel başkanlık için başka bir zemin yaratma ortamı amacıyla kullanıldığını bir süredir gözlemlemekteydik. Bu süreçte, hem parti içi meselelerimizle kamuoyunu rahatsız etmek istemememizden, hem Kıbrıs sorunu gibi önemli bir gündemde partimizin enerjisini ve de odağını başka yönlere çekmek istemeyişimizden, hem de disiplin kuruluna olan saygımızdan dolayı sessiz kalmayı tercih ettik.
Siyaseti kendi kişisel çıkarları için bir malzeme olarak kullanma kültürünün partimizden hızla silindiği bu dönemde, bu arkadaşlarımız da partide siyaset yapma zeminlerinin kalmadığı sonucunu çıkarmış ve partimizden ayrılmışlardır.
TDP, Toplumcu Kurtuluş Partisi’nin (TKP) tüm lokomotif kadroları, gelenek siyaseti ve tüm genç kadrolarıyla aynı inanç ve etik siyaset kültürüyle yoluna devam etmektedir. Partimizin tüm kurullarının şu anki gündemi Kıbrıs’ın kalıcı bir çözümle birleştirilmesidir, tüm enerjimiz de buna kanalize edilmiştir.”