Yorgancıoğlu'nun açıklaması şöyle:
Kendi koltukları ve kendilerine çok yakınların çıkarlarını korumaktan başka bir gailesi olmayan Ulusal Birlik Partisi hükümetinin halk düşmanı tavırları hız kesmeden devam ediyor. Bir yandan ülkemizin bütün kaynaklarını peşkeş çekerken, öte yandan da ayırımcılığın her türlüsüyle toplumsal barışı tehdit etmektedir.
UBP Hükümetinin, Ercan Havalimanı’nı peşkeş çektiği Taşyapı İnşaat daha tek bir çivi çakmadan ve en küçük bir yatırım dahi yapmadan devlete ödediği parayı geri almaya çalışmaktadır. Bu parayı geri almak için havaalanında uygulanan ücretlere yasa ile yapılan ve hava yolu şirketlerini isyan ettiren zamlar nedeniyle uçuşların durma ihtimali belirmiştir. Ülkemiz ulaşımı için çok büyük bir tehdit oluşturan bu durumu ortadan kaldırmak için hükümet bu kez de elini Değirmenlik Belediyesi’nin bütçesine uzatmaya kalkışmaktadır.
Sözde özelleştirmeyle oluşturulan tekelin yaptığı fahiş fiyat artışlarını düşürme konusunda Taşyapı’ya sözünü geçirmek bir yana, ona teslim olan UBP ve ilgili Bakan Ersan Saner yol açtıkları kaosu çözmek için binlerce insana hizmet götüren Değirmenlik Belediyesi’nin Ercan Havaalanına verdiği hizmetlerin karşılığı olarak her yolcu başına aldığı 5 liralık payı kaldırarak Taşyapı’yı korumaya çalışıyor. Yani Hükümet, Değirmenlik Belediye sınırları içinde yaşayan halkımıza hizmet sunulabilmesinde çok büyük bir payı olan bu geliri halkımızdan alıp ve Taşyapı İnşaat’a adeta hediye etmeye çalışmaktadır.
UBP’nin bu anlayışı Mağusa ve Girne Limanları ile Belediyelerini de hedef almaktadır. Hazırlanan tasarı ile bu limanlardan çıkış yapacak yolcularından belediye hizmetlerinden yararlanmaları karşılığı olarak alınan ücretleri ve dünyanın bütün limanlarında mevcut olan bu uygulamayı ortadan kaldırarak peşkeş çektikleri şirketlerin karına kar katmaya çalışmaktadır.
Yasa tasarısı henüz Meclis’e sevk edilmemiş olmasına rağmen, Ersan Saner havayolu şirketlerini arayarak belediyeye ödeme yapmamaları yönünde uyarıda bulunuyor. Bu hiçbir hukuk devletinde karşılaşılabilecek bir durum değildir. Demokrasiye ve hukuka inanan hiç kimse bu cüreti gösteremez. Hiçbir siyasi kendini özel şirketlerin komisyoncusu gibi görüp gayrı yasal taleplerde bulunamaz. Ersan Saner bu davranışının hesabını mutlaka verecektir.
Limanlarla ilgili bu girişimlerin hedefinde ülkemizin en başarılı belediyelerini darbeleme ve hatta batırma niyeti vardır. Bu belediyeler partimize mensup başkanların yönetimindedir. Hükümetin bu arsız saldırısı bu haliyle de asla yurt ve insan sevgisiyle bağdaşmaz.
Ülkemize gelecek suyun dağıtımı konusunda teslimiyetçi bir yaklaşımla özelleştirmeyi kabul eden, ülkemizdeki bütün yerel yönetimleri devreden çıkararak onları etkisizleştiren anlayış da demokrasi ve hukukla bağdaşmaz. Bu niyetler de UBP’nin gerçek yüzünü göstermektedir. Bu anlayış hem kendi halkına hem de kendi yerel yönetimlerine ihanet eden bir anlayıştır.
Ersan Saner ve UBP Hükümeti bu kolay sandıkları yolu rahatlıkla uygulayabileceklerini sanıyorlarsa aldandıklarını yakında görecekler. Halkımız ve partimizin vereceği mücadele ile bu yolun onlara çok pahalıya mal olacağına tanıklık edecekler. Halkımızı hiçe saymanın, ona ihanet etmenin, kurumlarını peşkeş çekmenin siyasal iradesini ayaklar altına almanın bedelinin ödeneceği gün giderek yaklaşmaktadır.