Göçmenlerin uyumu konusunda herkesin türlü türlü öneriler teklif ettiğini, hatta bazılarının uyum teorisyeni haline geldiği siteminde bulunan İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, zekâ testi önerenlerin ise 'adam yerine dahi konmaması' gerektiğini belirtti.
Almanya Federal İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, ülkede yaşayan göçmenlerin uyumu konusunda dile getirilen çok sayıdaki öneriden rahatsızlık duyduğunu "Bu konuda çokça öneriler var. Herkes uyum teorisyeni olmuş." sitemiyle dile getirerek, "Uyum, toplumu şekillendirme ve geliştirme hedefli bir katılımdır." dedi. Hıristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) Bakan De Maiziere, "Şunları yapmalı' demek yerine 'şunu yaptım' denmeli. Uyum teorilerden çok güncel hayatın içinde yaşanır. Uyum ve toplum birbirine aittirler. Bu yüzden her kim ki, Almanya'yı vatanı olarak tanımlıyorsa ve kendisini bu ülkede mutlu hissediyorsa o kişi iyi entegre olmuş demektir. Türkiye'de tatil yapan biri bizim dediğimiz gibi Almanya için 'vatanımı' özledim diyor ve bizim tatilden dönmek istediğimizde dediğimiz gibi 'vatanıma artık dönmek istiyorum' diyorsa, ki bizim gibi aynı şeyleri söylüyor, o kişi ülkemize iyi entegre olmuş demektir." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğini destekleyen görüşleriyle tanınan CDU Federal Meclis milletvekili Ruprecht Polenz'in öncülüğünde kurulan Hıristiyan-Müslüman Barış İnisiyatifi (cm-fi) tarafından Alman 2'inci devlet kanalı ZDF'in başkent stüdyosunda "2010-Uyum harekete geçiriyor" sloganıyla yapılan bir programda sunum yapan Bakan De Maiziere, topluma yönelik pratik hayatın içinde yapılan ve karşılıklı anlayışları geliştirmeye yönelik somut projelerin önemine değindi. Konuşmasının hemen başında kendisinden önce konuşan Diyanet İşleri Türk-İslam Birliği'nden (DİTİB) Rafet Öztürk'ün "İçişleri bakanımızı da selamlıyoruz" cümlesine atıfta bulunarak bu ifadeden etkilendiğini belirten Thomas de Maiziere, 'biz' duygusunun önemli olduğunu söyleyerek, Almanlar ve göçmenleri 'onlar' ve 'bizler' diye ayıranlara ise tepki gösterdi.
ZEKÂ TESTİ ÖNERENLERİN ADAM YERİNE DAHİ KONULMAMASINI İSTEDİ
İsim vermeden göçmenlere zekâ testi uygulanmasını öneren partililerine sert tepki gösteren Bakan De Maiziere, bu kişilerin söylediklerinin ciddiye dahi alınmaması gerektiğini kaydetti. Bakan Wolfgang Schaeuble'nin bir sözünden alıntı da yapan De Maiziere, bu tür talepleri dile getirenlerin adam yerine dahi konulmaması gerektiğini söyledi.
Uyumun hareketlilik arz eden bir süreç olduğunu kaydederek bazı alanlarda yaşanan sorunların sosyal sınıflara mensubiyetle alakalı olduğunun altını çizen Thomas de Maiziere, uyum alanında Almanlar arasında da bazı problemlerin yaşandığına dikkat çekti. Sadece Almanca bilmekle uyum alanında başarılar elde edilmediği tespitinde de bulunan bakan, asıl olanın bununla birlikte 'biz duygusunun' oluşturulması ve istihdam piyasası, eğitim gibi alanlarda da yer alarak topluma katılım sağlamak olduğunu belirtti. Konuşmasının diğer bir bölümünde "Dini çoğulculuk ülkemiz için bir şanstır." diyen De Maiziere, "Hıristiyan-Müslüman diyaloglarının da her zaman harmoni içermesinin de gerekmediğini" söyleyerek, tartışma kültürüyle "bazen daha fazla başarıların elde edildiğini" anlattı ve ortak mücadeleye dikkat çekti.
"İSLAM KONFERANSI SADECE PLATFORM, ASIL DİYALOG TOPLUMUN İÇİNDE YAPILMALI"
Almanya'da 4 milyon Müslüman'ın yaşadığına vurguda bulunan bakan, bunların yarısının Alman vatandaşı olduğunu hatırlatarak, İslam'ın Almanya'nın bir parçası olduğunun altını çizdi. Alman futbol milli takımının kadrosunda yer alan 23 oyuncunun 11'inin göçmen kökenli olduğunu hatırlatan bakan, teknik direktörün 'bunu nasıl başarıyorsunuz' sorusuna verdiği 'güven' cevabını kendilerinin de bir slogan olarak alması gerektiğini söyledi.
Gençlere ödüllerin de takdim edildiği program Alman Belediyeler Birliği, DİTİB ve Hıristiyan-Müslüman Diyalog Koordinasyon Konseyi (CID) işbirliğiyle gerçekleştirildi.