“Kurtlar Vadisi” dizisi yine tartışmalara neden olan bir olaya imza attı. Dizinin bir sahnesi, Topkapı Sarayı’ndaki Kutsal Emanetler Dairesi’nde çekildi.
Kurtlar Vadisi’nin yapımcı şirketi, dizinin bir bölümünü Hz. Muhammed’in hırkası, kılıçları ve Sancak-ı Şerif gibi kutsal emanetlerin bulunduğu Topkapı Sarayı’ndaki dairede çekmek istedi.
Şirket, Kültür Varlıkları ve Müzeler Müdürlüğü’ne başvurdu. Müdürlükten izin alan şirket, “Dairenin kapıları ilk kez bir diziye açıldı” diye tanıtım yaptı.
‘İHTİYAR HEYETİ’YLE BULUŞTU
Geçtiğimiz salı günü gerçekleşen çekimlerde dizide "Polat Alemdar" karakterini oynayan Necati Şaşmaz, derin devletin derin adamlarını temsil eden İhtiyarlar Heyeti’nden biriyle yapacağı buluşmaya Kutsal Emanetler Dairesi’ni adres gösterdi. Senaryo gereği Polat, bu daireye girip İhtiyarlar Heyeti’nden biriyle buluştu.
Ziyarete açık olan Kutsal Emanetler Dairesi’nde flaşlı fotoğraf çekiminin yasak olduğu öğrenildi.
TARİHÇİLERDEN TEPKİ
400 yıl boyunca bizzat padişahın taht odasında muhafaza edilen Kutsal Emanetler'in bir TV dizisine plato olmasına tarihçiler tepki gösterdi. Tarihçilerin konuyla ilgili görüşleri şöyle:
TEZCAN: SINIRLAR ZORLANIYOR
Doç. Dr. Hülya Tezcan: “Ben Topkapı Sarayı Müzesi’nde 35 yıl görev yaptım. Hiçbir zaman Kutsal Emanetler Dairesi’nde böyle bir şey olmadı. Böyle bir talep de gelmedi. Şimdi artık her konuda sınırlar zorlanıyor. Kutsal Emanetler Dairesi halkın nezdinde özel olan ve saygı duyduğu bir mekândır. 24 saat Kuran-ı Kerim’in okunduğu, sükûnetin hâkim olduğu bir mekândır. Çekim karmaşası ve koşturmacası mekânın ruhuyla da tezat oluşturuyor.”
BARDAKÇI: BU ZAVALLIK İLK KEZ OLUYOR
Gazeteci Murat Bardakçı: “Dünyanın hiçbir ülkesinde dini bakımdan önemli hatıra kabul edilen mekânlarda bu şekilde çekim izni verilmesi mümkün değildir. İzin verilmesini bir yana bırakın filmciler böyle bir mekânda çekim yapabileceklerini akıllarına bile getirmezler. Bu zavallılık Türkiye’de ilk defa oluyor. Hristiyan dünyası için Torino’daki kilisede muhafaza edilen ve Hz. İsa’ya ait olduğu söylenen kefen neyse Hz. Muhammed’in hırkası başta olmak üzere diğer Kutsal Emanetleri de bizim için odur. Kefenin muhafaza edildiği mekânda film çekmeyi düşünene bile ‘Çatlak’ derler. Ciddi yapım şirketleri böyle bir mekâna ihtiyaç duydukları anda mekânın aynını yaparlar ve çekimi orada gerçekleştirirler. Ama bizde o ciddiyet nerede?"
AFYONCU: TEDBİR ALINIRSA ÇEKİM YAPILABİLİR
Doç. Dr. Erhan Afyoncu: “Tarihi mekânlar Türkiye’de film çekimlerinde kullanılamıyor. Yani Avrupa’da bu çok iyi kullanılıyor. Tabii bizde bu tip mekânlar daha az. Tedbir almak ve koruması yapılmak şartıyla kullanılabilir. Kullanılması lazım. Çünkü ne kadar dekor yapsanız da tarihi mekânın orijinal özelliklerine uyduramıyorsunuz. Bana göre burada hassas olunması gereken nokta her türlü koruma tedbirlerinin yeterli olup olmadığı. Kutsal Emanetler'in tarihi mekânlar arasında özel bir yeri vardır elbette ama bilindiği gibi camiler de film ve benzeri çekimlerde kullanılan mekânlardır.”