Ofisinden yapılan açıklamaya göre Talat, katıldığı bir TV programında çeşitli konuları değerlendirdi.
Talat, güven yaratıcı veya artırıcı önlemlerin neler olabileceğinin doğru değerlendirilmesi gerektiğini, aksi halde başarılı olunamayacağını kaydederek, güven yaratıcı bir önlem olarak federal devletin prototipini oluşturmak yönünde Rum tarafına öneri yapılması ve “geçici ortak bir hükümet kurma” teklifi yapılmasının düşünülebileceğini ifade etti.
Talat, Maraş’ın açılmasının da buna benzer bir öneri olduğunu ve uygulama şansının son derece zayıf olacağını ifade ederek, güven yaratıcı adımların Kıbrıs sorununun özünü oluşturan hususlar dışında tutulması gerektiğini anlattı.
DOĞRUDAN TİCARET
Doğrudan ticaretin sorulması üzerine Talat, doğrudan ticaretin iyi bir güven yaratıcı düzenleme olacağını, ama bunun Rum tarafınca bloke edildiğini söyledi. Ercan’ın açılmasının da güven yaratıcı bir adım olabileceğini belirten Talat, sadece Maraş ve Gazimağusa limanının bu kapsamda düşünüldüğünü ifade etti.
“ARA BÖLGEDE ORTAK OKUL AÇILABİLİR”
Talat, güven yaratıcı önlemler konusunda yeni görüşler ortaya koyarak, örneğin ara bölgede ortak okul açılabileceğini ve bunun özel sektör veya ortak ya da ortaklık yapacak kuruluşlar tarafından gerçekleştirilebileceğini belirtti.
Aynı şekilde ortak yayınlar, ortak TV programları yapılabileceğini de söyleyen Talat, Kıbrıslı Rumlara çözümün tehlikesiz bir şey olduğunu ve tersine ekonomik olarak Rumlara getirisi olacağının anlatılabileceği mekanizmaların oluşturulabileceğini, bunun yanı sıra benzer mekanizmaların Türklere yönelik de kurulabileceğini anlattı.
Tasada ve kıvançta Kıbrıslı Rumlarla ortaklık olmadığını veya çok az olduğunu kaydeden Talat, bunları da aşacak güven yaratıcı önlemlere ihtiyaç olduğunu kaydetti ve bunun yaşayabilir bir çözüm için şart olduğunu söyledi.
RUMCA VE TÜRKÇE DERSLER
Talat, güneyde Kıbrıslı Türk öğretmenlerin Türkçe, kuzeyde yine Kıbrıslı Rum öğretmenlerin Rumca ders verebileceğini, hatta bunların görevdeki öğretmenlerden seçilebileceğini ve güven için bunların çok yapıcı olacağını belirtti.
Lefkoşa’da Ermeni Manastırı’nın restorasyonu nedeniyle iki toplumdan değişik kapasitede insanların bir araya geldiğini anlatan Talat, bunların güzel gelişmeler olduğunu ve son dönemlerde din adamlarının diyaloglarının da çok iyi gittiğini kaydetti.
Talat, “Dikkat ederseniz bu hususların hiçbirisi Kıbrıs sorununun doğrudan bir parçası değildir ve gerçekten güven yaratır, ayrıca uygulaması da çok kolaydır, hiçbir tarafı rencide etmez” diye konuştu.
SİYASİ SÜREÇ
Süreçle ilgili olarak Türk tarafının yaptığı temaslar hakkında değerlendirmelerde bulunan Talat, Dışişleri Bakanı Özdil Nami’nin ABD ve Brüksel’de yaptığı temasların ve Almanya’ya gidecek olmasının, uluslararası alanda Nami’ye verilen değerden kaynaklandığını söyledi.
Dış temaslar yanında içte bir çift başlılık olduğu ve Nami’ye karşı eleştiriler yapıldığının sorulması üzerine Talat, Nami ile görüşmecinin temaslarının ayrı değerlendirilmesi gerektiğini söyledi, buna karşın iki ayrı çizginin olduğunun da bilindiğini belirtti.
Talat, neticede Özersay’ın Eroğlu’nun görüşleri çerçevesinde hareket ettiğinin bilindiğini ve çözüm konusunda Eroğlu’nun kuşkulu tutumunun gizli olmadığını savundu.
“HERŞEYİ AYNI KİŞİ YAPIYOR”
Eroğlu’nun görüşmelerden uzak durduğunun hatırlatılması üzerine Talat, Kıbrıs sorununun Eroğlu’nun işi olmadığını, onun iç siyasetle ilgilendiğini, yaşananların Eroğlu’nu bilerek süreçten uzak tutma çabası olduğu yolundaki görüşlerin doğru olmadığını savundu.
Talat, her şeyi tek bir kişinin yaptığına dikkat çekerek, aslında hem görüşmelerin hem de uluslararası temasların aynı kişi tarafından yapılmasının liderlik zafiyetinden kaynaklandığını öne sürdü.
İRADE EKSİKLİĞİ
Başka bir soru üzerine Talat, her iki tarafta da siyasi irade eksikliği olduğunu, halbuki Kıbrıslı Türklerin çok daha fazla irade ortaya koyması gerektiğini söyledi. Talat, Kıbrıs sorununun tanımından dolayı Kıbrıslı Türklerin çözüme daha çok ihtiyacı olduğunu belirtti.
“EROĞLU’NUN İLK GİRİŞİMİ”
Hükümette meydana gelen sorunların sorulması üzerine Talat, bu konunun tamamen Kıbrıs sorunu ve Cumhurbaşkanı seçimleriyle ilgili olduğunu kaydetti.
Bu çerçevede etkili belediyelerin CTP’nin elinden alınmak istendiğini belirten Talat, “çözümsüzlük yanlılarının” belediyeleri alması halinde bundan güç alacaklarını hesapladıklarını iddia etti.
2. Cumhurbaşkanı Talat, Eroğlu’nun bu yönde ilk girişimi başlattığını, ikinci girişiminin de seçimlerden sonra olacağını söyleyerek, “çözüm karşıtlarının” belediye seçimlerinde hüsrana uğrayabileceklerini sözlerine ekledi.