Çeşitli ziyaret ve açılışlarda bulunmak üzere Kastamonu'ya gelen Arınç, gazetecilerin Yüksek Askeri Şura (YAŞ) ile ilgili sorularını yanıtladı.
Son günlerde bütün televizyon ve gazetelerin ''YAŞ ile yatıp YAŞ ile kalktığını'', olan bitenlerin gazete başlıklarından yola çıkılarak yorumlanmaya çalışıldığını ifade eden Arınç, bunun sağlıksız bir durum olduğunu söyledi.
Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde ''YAŞ'ta ne yapılıyor, kim nereye gelecek, hangi komutan emekli olacak, kim emekli olmayı düşünüyor'' konularının tartışılmadığını belirten Arınç, bazı ülkelerde ise halkın genelkurmay başkanlarının isimlerini dahi bilmediğini çünkü hiçbir zaman televizyonlarda görüp dinleme imkanı bulamadığını ve merak da etmediklerini dile getirdi.
Türk Silahlı Kuvvetleri komuta kademesinde görevlerin hem Anayasa'da hem de kanunlarda açıkça belirtildiğinin altını çizenArınç, ''Ama Türkiye'de geçmişten bu yana bu konu herkesi ilgilendirecek bir noktaya getiriliyor. Artık Türkiye demokratikleşmektedir. Türkiye'nin her sahadaki özgürlükleri artmaktadır ve güçlenmektedir. Türkiye'de Anayasal kurumların her biri kendi görev sahaları içinde işlemlerini iyi yapıyor. Dolayısıyla TSK'nın Anayasaca tayin edilmiş görevleri, yurt savunması, bağımsızlığın korunması ve güvenlik hizmetleridir. Bunun dışında sivil hayatla doğrudan doğruya ilgili hiçbir görevi yoktur'' diye konuştu.
Arınç, YAŞ'ın kendi içerisindeki terfi ve atamalarda, tekliflerde bulunduğu ve bu terfileri de kendi sistemi içinde yaptığını ifade ederek, hangi noktaya hangi komutanın daha layık olduğunun belli olduğunu, bu konuda belirli sicil sistemlerinin bulunduğunu ve bu durumun sivilleri ilgilendirmediğini aktardı.
Kuvvet komutanlıkları ve genelkurmay başkanlarının kim olacağı yetkisinin hükümette bulunduğunu belirten Arınç, bugünkü Anayasa ve kanunlarda da durumun böyle olduğunu söyledi.
Arınç, şöyle konuştu:
''Ancak genelkurmay başkanı, kuvvet komutanlığı konusunda kendisince daha uygun gördüğü birisini Milli Savunma Bakanına teklif eder. Bakan da uygun görürse Başbakanlığa bildirir. Başbakanlık da Cumhurbaşkanlığına bildirerek, Cumhurbaşkanının imzasıyla da bu gerçekleşebilir. Ancak daha birinci aşamasında 'hayır, bu uygun görülmemiş' denilirse daha uygun birisinin teklifi beklenir. Türkiye'de sistem şu anda böyle çalışıyor. Bundan dolayı endişe etmeye, her an televizyon ekranlarında son dakika haberlerini dinlemeye, Hasan gitti, Hüseyin mi gelecek diye böyle bir uykuya yatmaya hiç gerek yok.''
Türkiye'nin, 12 Eylül'deki referandumda ''evet'' oylarının fevkalade yüksek çıkması halinde demokratik sahada yeni bir gelişmeye sahne olacağını söyleyen Arınç, ''YAŞ ile hükümet arasındaki ilişkiler sağlıklı bir ilişkidir. Bu ilişkiler, hukuk kuralları içerisinde cereyan ediyor'' dedi.