Muhtemel bir çözüm sonrası gerek su, gerekse Ercan ihalelerini ve çözüme ulaşıncaya dek özelleştirmelerle Kıbrıs’ın kuzeyinde ihale alan tüm şirketlerin avantaj sağlamasının hedeflendiğini ileri süren İzcan, “Görünen odur ki yeni ekonomik paket birçok özelleştirmeyi içermektedir. Bu özelleştirme ihalelerinin sonucunda Türkiye’deki AKP yanlısı başka şirketler de bu ihaleleri alacaktır. Kısacası aşama aşama, parsel parsel Türkiye’deki büyük şirketler ülkemizi ele geçirecektir. Çözüm sonrası bu şirketler kendilerine avantaj sağlamaya çalışmaktadır. Bizler için önemli olan gelecekte bu durumdan olumsuz etkileneceğimizdir” dedi.
BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, çok uluslu tekellerin günümüz neo-liberal sisteminde öncelikle kâr, daha fazla kâr peşinde olduğunu savunarak, “Ülkenin tüm stratejik kaynaklarını onlara devrederek, insansız, topraksız bir vatan, başka bir ülke tarafından yönetilen bir yer olma tehlikesi ile karşı karşıyayız” dedi.
Birleşik Kıbrıs Partisi olarak halka ait kamu kurum ve kuruluşlarının, ülke kaynaklarının özelleştirilmesine karşı olduklarını belirten İzcan, önemli olanın Kıbrıs Türk insanının menfaat ve çıkarlarının korunması olduğunu vurguladı.
Bugüne kadar gerçekleşen özelleştirmelerle Kıbrıslı Türklerin menfaat ve çıkarlarının korunmadığını, tam aksine sahip olduğu değerleri kaybetmelerine neden olduğunu ifade eden İzcan, “ Biz ülkemizin parsel parsel AKP yanlısı şirketlere peşkeş çekilmesinin karşısında bu güne kadar kararlıkla mücadele ettik, bundan sonra da mücadele etmeye devam edeceğiz. Bizler için önemli olan ülkemizin ve halkımızın çıkar ve menfaatlerinin korunmasıdır. Birleşik Kıbrıs Partisi, imzalanan su protokolünün hayata geçirilmesini önlemek adına sivil toplum örgütleri, siyasi partiler ve halkımızla dayanışma içinde olmaya devam edecektir” dedi.