Toplantı öncesinde Başbakanlık Kamu Diplomasisi Birimi Büyükelçilere tek tek dosya dağıttı. Dosyada Gezi Parkı ve Sürece ilişkin çeşitli bilgiler ve "Taksim’de vandalizm" başlığı altında fotoğraflar yer aldı.
Bakan Bağış, bugün Bakanlık’ta AB büyükelçileri ile çalışma yemeğinde bir araya geldi. Yemeğe AB Bakanlığı bürokratlarının yanı sıra, Başbakan Erdoğan’ın Dış politika Başdanışmanı İbrahim Kalın, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Kamu Güvenliği Müsteşarlığı’ndan yetkililer ve Dışişleri Bakanlığı Avrupa İşlerinden Sorumlu Müsteşar Hasan Göğüş katıldı.
Bağış, toplantının açılışında yaptığı konuşmada şunları söyledi:
YILLAR ÖNCE PLANLANDI
"22'nci faslın açılmasıyla ilgili süreç olağanüstü değil, olması gereken bir süreçti. Türkiye’nin AB hedefi stratejik ve partiler üstü bir hedeftir. Bugün Türkiye’nin eleştirildiği konularda sizlerin ülkelerinde ne gibi tavırlar sergilendiğini tasvip etmemekle birlikte güvenlik güçlerinin her ülkede yetki sınırlarını aşabileceğini de sizlerle paylaşma imkanımız olacak. Yaşanan olaylar aniden gelişmiş, çevreci hassasiyetiyle değil, aylar hatta yıllar öncesinde planlanmış bazı çabaların eseri olduğunu da göreceğiz. Yaşananlar asla bir Türk baharı olarak adlandırılamaz. Türk baharı 3 Kasım 2012’de bir Anadolu devrimiyle başladı. Demokrasimizi güçlendirmenin en önemli platformlarından bir tanesi de AB sürecimiz olmuştur."
BATI’DAN ÖRNEKLER
Büyükelçilere basına kapalı bir sunum yapılırken, dağıtılan dosyalarda özetle şu ifadeler ve bilgiler yer aldı: * Taksim yayalaştırma projesi ve Topçu Kışlası’na ilişkin detaylı bilgiler. * Projeye ilişkin ilki 6 Haziran 2012 yılında olmak üzere bugüne kadar yapılan protestolar. * Projeyi protesto edilen gruplarla bugüne kadar yapılan görüşmeler. * ABD, Almanya, İngiltere, Fransa, Yunanistan, Danimarka ve İspanya’da polisin protestolara müdahalelerinden örnekler.
MEDYA BASKISI YOK
Ana akım medyanın 29.05.2013-02.06.2013 tarihleri arasında hükümet baskısıyla Gezi protestolarını yayınlamadığı tamamen yanlıştır. Ana akım kanallar Gezi protestolarını günlük ortalama 19 saat yayınlamışlardır.
Manipülatörler, sosyal medyada "Katliam, isyan, sosyal ağlar engellendi, iç savaş, onlarca kişi hayatını kaybetti, soykırım" gibi ifadelerle dezenformasyon yarattı.
Ünlüler, kanaat önderleri, yerli ve yabancı basın mensupları protestoları fotoğrafları ya da ifadeleri kaynağını kontrol etmeden retweetleyerek protestolara destek verdiler.
BAŞBAKANLIK'A SALDIRDILAR
Protestoların ilk iki gününde kullanılan aşırı biber gazını Başbakan Erdoğan da eleştirdi.
Polisin kullandığı biber gazı ve tazyikli su yöntemleri uluslararası kural ve metotlardan farklı olmadı.
Ankara’da protestoculara protestoları için izin verildi ancak bazı gruplar Başbakanlık binasına saldırmaya çalıştı.
Olaylar belirli bir Konya muhalefetten, demokratik seçilmiş hükümete belirli ve üzerinde anlaşılmış bir hedef olmadan ideolojik bir muhalefet etmeye dönüştü.
CNN International Erdoğan’a destek mitingini "Türkiye’de hükümet karşıtı protesto" diye verdi.
ABD İstanbul Konsolosluğu’nun resmi twitter adresi hacklenerek, #Direngeziparki paylaşımları yapıldı
Bazı fotoğraflar manipülasyona uğradı ve başka ülkelerde çekilen fotoğraflar güncelmiş gibi yayıldı.