Lefkoşa ara bölgede belirlenen program çerçevesinde bir araya gelen liderler konu başlıklarını görüşürken; gözler 26 Ocak’ta Cenevre’de gerçekleştirilecek üçlü görüşmeye cevrildi.Kasım ayında, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un davetiyle Newyork’ta gerçekleştirilen zirve sonrası Cenevre’de üçlü görüşme kararı alınmıştı. Müzakerelerde şüphesiz ki en zor konu olarak kabul edilen Yönetim ve Güç Paylaşımı başlığında görüşmeler devam ederken,Toprak konusu ise sıradaki konularda mutabık kalındıkdan sonra görüşüleceği Türk tarafınca daha önce açıklanmıştı.
Rum tarafı ‘’tek egemenlikte’’ ısrarcı olurken,Türk tarafı ise kurucu devletlerin egemen olmasını istemektedir.Yine bir başka sorunlu başlık olan Toprak konusunda da Rumlar özellikle Türkiye’den 1974 yılında gerçekleşen Mutlu Barış Harekatı sonrası adaya gelen KKTC vatandaşları için’’Yerleşik’’ tabirini kullanarak her konuyla ilişkilendirerek sorun olarak ortaya koymaktadırlar.
KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu,Kıbrıs Türk Halkının Özgürlük ve Varoluş Mücadelesi Lideri Dr. Fazıl Küçük'ün ölümünün 27. yıldönümü dolayısıyla Anıttepe’de düzenlenen devlet töreninde yaptığı konuşmada, 26 Ocak’ta Cenevre’de yapılacak olan üçlü görüşmede, Rum tarafının iyi niyetli olması ve gerçekler temelinde bir antlaşma yapılmasına yanaşması durumunda ilerleme sağlayabilmenin mümkün olabileceğini vurgulaması Rum tarafına açık bir mesajdır.
Yıllardır uygulanan ambargolarla nefes almakta zorlanan ve ayakta kalmaya çalışan Kıbrıs Türk toplumu, ambargolardan kurtularak çağdaş dünyadaki yerini alma azmi ve kararlılığını her platformda dillendirmektedir.Gerek Türkiye, gerekse KKTC’de son zamanlarda açık yüreklilikle seslendirilen müzakerelerin sonsuza kadar süremeyeceği düşüncesiyle çözüm konusunda taşın altına elini koyma sırası Rum tarafındadır.
BYTURCO KKTC olarak dileğimiz tarihi, kültürü,eşsiz kumsalı ve doğasıyla Akdeniz’in cennet adası Kıbrıs’ta yaşayan Türk ve Rum halklarının barış içinde geleceğe umutla adım atmasıdır. Sorunları el birliği ile çözmek için hiçbir engel bulunmamaktadır.Yeter ki Akdeniz insanının hoş görülü,uzlaşmacı ve yapıcı tavrını gelecek nesiller için umudunu hiç kaybetmesin…