Başbakan, konuşmasına CHP Tunceli milletvekili Kamer Genç’in, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’e sarf ettiği sözleri kınayarak başladı.

Aile Bakanımıza ağza alınmayacak ifadelerle bir saldırı düzenlendi. Bu edepsizliği kınıyorum. Aradan günler geçmesine rağmen CHP'den herhangi bir özür de gelmedi. Kılıçdaroğlu'na 'kadın hakları' dediğinde bu olayı hatırlatacağım. 'Yalancıdan Başbakan olmaz' diyordu. Evet yalancıdan ve edepsizi Meclis'e taşıyandan Başbakan olmaz.

Her 1 Mayıs öncesinde olduğu gibi bazı gruplar ve sendikalar 1 Mayıs'ı çatışma ortamına döndürmek için ellerinden geleni yapıyorlar.

Dün bazı sendikalarla bir araya geldim. Artık alışılmış bazı komplekslerin ve tabuların yıklması gerektiğini söyledim. Taksim'deki çalışmalardan bahsettim ve burada yapılacak törende Allah göstermesin, bir provokatif eylem neticesinde burada olabilecek bir hareketlenmede, bırakın 20-30 kişi 1 kişinin bile ölümüne dayana bilir misiniz? diye sordum kendilerine. Böyle bir şey olursa bunun hesabı bize sorulacak. Bizim emekçi kardeşlerimiz bu ülkede 1 Mayıs'ı kutlayamazken, bunun önünü açan 30 yıl sonra AK Parti iktidarı oldu. Ve o günü tatil ilan ettik.

Biz size kutlamayın demiyoruz. Biz 21.5 milyon oyu olann bir parti olarak Kazlıçeşme'de miting yapıyoruz da siz nedenn Kazlıçeşme'de yapmıyorsunuz. Kazlıçeşme gayet uygun bir yer. Şimdi zaten İstanbul'a iki tane miting alanı yapıyoruz.

Biz alana kesinlikle böyle bir girişinn yapılmasına ve bu tür bir mitinge izinn vermeyeceğiz. Kazancı Yokuşu'nda anma yapsınlar, Atatürk Anıtı'na çelenk bıraksınlar ve mitingi Kazlıçeşme'de yapsınlar. Benn bu konuda sendikalardan anlayış bekliyorum.

CHP Genel Başkanı da gerilim kokusu alıp, bu konuda açıklama yapmasın. Onn yıllar boyunca bu ülkede alın terinin ve hak mücadelesinin istismarı yapıldı. Biz iktidara geldiğimizden bu yana hak mücadelesinin ve alın terinin yanında olduk.

Son 30 yılda çok büyük acılar yaşadık, çok büyük bedeller ödedik, kundaktaki bebekten, 80-90 yaşıındaki ninelere kadar çok fazla hayatın gözlerimizin önünde hayatından olduğunu, şehit olduğunu gördük. Eskişehir'de bir şehit ailesi, Akil İnsanlar heyetine 'Bu acılar artık dinsin. Biz çektik başkaları çekmesin. Keşke 2004'te bitseydi de benim yavrum şu anda hayatta olsaydı' diyor. Dikkat ediyorum bu tür ailelerdenn gelen temenniler hep bu istikamette. Bu ülkede aylardır hiçbir annne-baba terör nedeniyle evlat acısı yaşamadı. Bir tek çocuğumuz, terör nedeniyle babasını kaybetmedi. Ey CHP ve MHP, siz neden bundan rahatsızsınız? Bu kan tutkusu ne? Eğer ölmeyi, öldürmeyi bu kadar seviyorsanız, gidin dağlara yurtdışına çıkacak teröristlere engel olun.

Yoksul gariban halk çocukları şehit oldukça, birileri de burada ellerini ovuşturdu. Terörle korkutarak siyaset yapıyorlardı. Kimse kusura bakmasın, biz o tezgahı bozarız ve bozuyoruz. MHP ve CHP, İşçi Partisi'nin sığınağında zırıl zırıl ağlıyorlar. Çünnkü terör onların son şanslarıydı. MHP Genel Başkanı dün açıklama yapıyor ve 'Bizim İP ile bir bağlantıımız yok demiyor. Ne diyor? 'İşçi Partisi'nin Genel Başkanı'nı Silivri'den çıkarın' diyor. Çok mu özledin İP Genel Başkanı'nı? Onunla fotoğraf mı çekileceksin çıktığında? Photoshop çok ilerledi. İstersen İşçi Partisi Genel Başkanı'nın terör örgütü kampındaki fotoğrafına kendini de ekleyebilirsin.

Buradan milletime sesleniyorum. Bizdenn duymadığınız hiçbir şeye inanmayın. Pazarlık yapılıyor diyorlar, yalan. Terör örgütü bu süreçte meşruiyet kazandırılıyor diyorlar, yalan. Kirli bir savaşın kazananı, şerefli bir barışın da kaybedeni olmaz. Bu sürecin kaybedeni kan aşıkları olacaktır. Bu sürecin kazananı da inşallah milletimiz olacaktır, Türkiye olacaktır.

Bahçeli 'BOP’un başkanı' diyor. 'Bunlarla ne tür anlaşma içine girdi' diyor. Gazeteciler bir sorsunlar bu BOP nedir inanın bilmez. Ciddi söylüyorum bilmez. Ortada BOP diye bir şey kalmadı. Bu proje, Sayın Bush zamandan başlamıştı, başlamasıyla bitişi bir olmuştur. Bunun üç tane dönem içinde görevlendirilmiş ülkesi vardı; İtalya, Türkiye ve Yemen. Ortadoğu barışı, kadın hakları ve ekonomi gibi işler vardı. Ama artık böyle bir şey kalmadı, bitti. Ama bunu bitiremeyen MHP’nin Başkanı Bahçeli ve zaman zaman da Kılıçdaroğlu.

Buradan nemalanmaya çalışıyorlar ama milletimin buna prim verdiği yok. MHP Genel Başkanı, freni patlamış kamyon gibi savrulmuş gidiyor. Zamanında millete ödettiği belgeleri hatırlattığımızda çılgına dönüyorlar.

Buradan Sayın Bahçeli’ye hodri meydan diyorum. O döneme ilişkin iddiaları belgesiyle ortaya koyuyoruz. Bizi itham eden bahçeli bunların belgesini ortaya koyamazsa müfteridir.

Bizi Bozüyük’te banka kurtarmak için gizli toplantı yapmakla itham eden Bahçeli bunu ispat edemezsen müfterisin.
Sözünü ettiği Toprak Holdingdir. Orada bir tesis ziyaretine oradaki toplantımıza gittiğimizde oraya da uğradık yaptığımız görüşmede budur. Ancak şu an o şahsın tüm malları TMSF tarafından tasfiye edilmiştir. Biz bu milletin kuruşunu yedirtmeyiz. Bir gecede Merkez Bankası'nın nasıl soyulduğunun belgesi var elimizde onu göstereceğiz
Eğer Bahçeli iddialarını belgeleyemezse namerttir müfteridir.

Ayrıca dünürümü ihya ettiğimi iddia ediyor. Benim dünürlerimden birinin taksisi var onunla para kazanıyor. Birisi gazeteci yazardır. Sadık Albayrak’tır. Benim abimdir. Kitaplarıyla eserleriyle kazanmıştır parasını. Bir tanesi de inşaat mühendisidir. Bir firmada maaşlı olarak çalışıyor. Sen kendinden haber ver.

CHP’li sicili bozuk bir milletvekili de İstanbul’daki gökdelenlerde benim çocuklarımın daireleri olduğunu söyledi.
Bu sicili bozuk milletvekili de iddialarını ispat edemezse namerttir müfteridir. Sicili bozuk o milletvekilinin ne olduğunu Kadıköy’de inşaat yapanlar iyi bilir.