Armen, katı atık ihalesinde rekabet koşullarına uyulmadığını ifade ederek, CHP'li meclis üyeleri olarak muhalefet şerhi koyduklarını söyledi.
CHP'li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın'ın, Deniz Baykal ve CHP il örtüne yönelik eleştirilerinin ardından bu kez CHP'li büyükşehir belediye meclis üyeleri bir basın toplantısı yaptı. Akaydın'ı sığ siyasi hesaplar yapmakla suçlayan meclis üyeleri, "Artık testi kırıldı. Halep ordaysa arşın burada" açıklaması yaptı. Akaydın'ın 'Beni engellediler, destek görmedim' açıklamasına da sert tepki gösteren meclis üyeleri, "İsteseydik onu görevden aldırırdık" dediler.
CHP İl Başkanlığı'ndaki toplantıya 7 meclis üyesi ile CHP Muratpaşa ve Konyaaltı ilçe başkanları katıldı. Meclis üyeleri adına konuşan Meclis Grup Başkanı Erdem Armen, Belediye Başkanı Mustafa Akaydın'ın '3 yıldır sürekli engellendim, destek görmedim. Vicdan sahibi MHP'li ve AKP'li meclis üyeleri sayesinde belediye başkanlığımı sürdürebiliyorum' sözleri üzerine basın toplantısı yapma gereği duyduklarını söyledi. Bugüne kadar Akaydın'ın bütün önerilerini parti olarak desteklediklerini belirten Armen, "Onu engellemek isteseydik, faaliyet raporunu onaylamaz belediye başkanlığı görevinden alınmasını sağlardık" dedi.
'BİZE GÖRE TESTİ KIRILDI'
Akaydın'ın yaptığı açıklamalarla parti bütünlüğü anlayışını yerlerde sürüklediğini kaydeden Erdem Armen, "Akaydın 'Politika yaptığım sürece bu insanlarla mücadelem sürecek. Parti aklını başına almalı. Bundan sonra Muratpaşa ve Konyaaltı engelleme nasıl olur görecek. Ben bunların yüzüne bakacağıma köy evimde ineklerin, sığırların yüzüne bakar daha mutlu yaşarım' diyor. Akaydın, ağzından çıkan sözlerin farkında mı? Bizim artık Akaydın'dan bir özür beklentimiz yok. Akaydın sığ siyasi hesaplarla gerçeklerden kaçamayacak. "Ona göre artık silahlar çekilmiş, bize göre ise testi kırılmıştır. Takke düştükten sonra görülecek olan; Akaydın'ın hangi amaca hizmet ettiğidir" diye konuştu.
'İÇİMİZ PARÇALANIYOR'
Başkan Mustafa Akaydın'ın gerçekleri saptırma gayretiyle herkese saldırdığını öne süren CHP Meclis Grup Sözcüsü Armen, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Deniz Baykal'ın adının olaylara karıştırılması tam bir talihsizlik. Burada konu Deniz Baykal değil. Akaydın, yaptığımız birçok uyarıya rağmen ısrarla uyguladığı ve nihayetinde yargıdan dönen konulara yönelik bir gündem saptırması amaçlıyor. Bu açıklamaları maalesef içimiz parçalanarak yapıyoruz. Buraya gelirken 'kafama tuğla düşse basın açıklamasına katılmasam' dedim. Bir hafta boyunca CHP'ye ve Antalya'ya zarar veren açıklamalarından vazgeçer mi diye bekledik. Ama belli ki onun susmaya niyeti yok, başka niyetleri var."
Armen, sözlerine şöyle devam etti: "Biz kavgadan yana olan insanlar değiliz. Belediye başkanlarının elbette bir arada hizmet etmeleri bize keyif verir. Antalyalılara da keyif verir. Bütün bunların ötesinde Büyükşehir belediye Başkanı Akaydın'ın Kemer'de o konuşmayı neden yaptığına bir türlü anlam veremedik."
KIRMIZI OTOBÜSE DESTEK VERDİK
Erdem Armen, 'Akaydın'ın bana kırmızı otobüs aldırmadılar, katı atık projeme engel oluyorlar' söylemleri ile ilgili olarak ise, " Başkan Akaydın'ın 40 kırmızı otobüs alınması yönünde bir talebi vardı. Grup toplantısında bu konu tartışıldı. Grup toplantılarla biz belediye başkanlarımızın fikirlerine saygımız var ama ters düştük. Ama biz orada o, 40 otobüsün alınması için olumlu oy kullandık. Yani Akaydın Hoca'nın çıkıp, " Temcit pilavı gibi orda burada bana 40 otobüs bile aldırmadılar, beni engelliyorlar' demsine gülmek geliyor içimden gülemiyorum. Bunlar ağlanacak şeyler. O otobüsleri aldıysa bizim oylarımızla aldı. Grupta aldığımız kararla aldı. AKP olumsuz oy kullandı. CHP'nin olumlu oylarıyla aldı."
KATI ATIK İHALESİNE MUHALEFET ŞERHİ
Armen katı atık ihalesi ilgili ise şu açıklamaları yaptı: " Katı atık ihalesi bizim karşı çıktığımız bir ihale değildir. Bizimde Antalya'da olmasını isteğimiz bir projedir. Bu ihale Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi'nde yapıldı. Ama biz daha fazla firmanın ihaleye girmesi istedik. İstiyoruz ki rekabet koşulları en iyi ihale yapılsın. Belediye en çok parayı kazansın. Sonuçta Antalya'nın çöpleri de en iyi şekilde değerlensin. Burada 'rekabet koşulları' oluşmadı dedik. Daha önceki ihaleye bakılarak, yapılan bu ihaleler ile ilgili olarak ileride kimse sorun yaşamasın istedik. Herhangi bir problemimiz yok. Ondan sonra belediye başkanımız ile görüştük. 'Şu sebeplerle bu sebeplerle bu ihaleyi onaylamayın' dedik. Bunu, 'Sizi iyiliğiniz için istiyoruz. Bu ihaleyi onaylarsanız bir yanlış anlama rekabet koşulları uyulmadı bir takım sıkıntılar yaşanabilir bu şartnamenin ufak tefek değişiklik yaparak bir ay sonra bu ihaleyi yapalım. Rekabet koşullarında en hak eden firmaya bu ihaleyi verelim. Sizin zarar görmenizi istemiyoruz' dedik. Bizim tahminimizdi bu. En son olarak encümende karar yazıldı. Halbuki encümenin uygun görmeme hakkı var. Bunu yapmamışlar. Uygun görmüşler. Bizde dedik ki, " Buna muhalefet şerhi koyalım. Bu bize göre rekabet koşullarını oluşturmuyor. Belki bu muhalefet şerhinden etkilenir belediye başkanımız bunu onaylamaz. Ve daha sağlıklı bir ihale yapabiliriz. Anlayışı taşıdık. Kendiside biliyor bunu. Bizim muhalefet koymamıza karşın belediye başkanı kendi takdirleridir onayladılar ihaleyi. Ama onayladıktan sonra, ' Beni Cumhuriyet Savcılarına Jurnal ediyorlar' diyor. Verdiği beyanlara üzüldük. Biz onu belediyeye uygun olabilecek ihale çerçevesine çekmeye çalıştık o kendisi böyle uygun gördü. Bizim tavrımız, onun imzalamasından önceki bir tavırdır. Onun imzalamasından sonra gündeme gelen bir tavır değildir. Dolayısıyla bu tip şeyleri yapmaması gerekir diye düşünüyoruz. Ama bizi haksız yere suçluyor. Akaydın'ın ve belediyenin iyiliğini düşünerek biz böyle davrandık. Ben muhalefet şerhi koydum, Gürsel Karabayır, Hüseyin Kazancı yani 5 meclis üyesinin 4 ü katıldı 3'ü muhalefet şerhi koydu. Biz kimseye de suç duyurusunda bulunmadık. Ama bunu belediye başkanımız onaylamak zorunda değil. Bunu bile bile onayladıktan sonra, bizi suçlama hakkına sahip değil. Biz gizli saklı bir şey yapmadık."