TBMM Genel Kurulu, CHP'nin uyguladığı tarımsal politikalarla çiftçileri işsizliğe ve yoksulluğa ittiği, kırmızı et fiyatlarında yükselişe neden olduğu, tarımsal üretimi ve üreticileri desteklemek yerine ithalatı teşvik ederek görevinin gereklerine aykırı davrandığı iddiasıyla Tarım Bakanı Eker hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmamasını görüştü. Gensoru görüşmelerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da katıldı. Gensoru görüşmelerinde önerge sahipleri adına konuşan CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer, tarım sektöründe yaşanan ciddi sorunlar karşısında hükümetin önlem almakta aciz kaldığını, bunun sonucunda tarımın ve çiftçinin sahipsiz duruma düştüğünü ifade etti. 2010 yılı başından bu yana kırmızı et fiyatında akıl almaz artışlar yaşandığına işaret eden Seçer, besi çiftliklerinin kapandığını anlattı. 2008 yılında girdi fiyatlarındaki artış ve süt fiyatlarındaki düşüş sonrasında Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın önlem almakta geciktiğini ve bunun sonucu binlerce süt ineğinin kesilmek durumunda kaldığını ifade eden Seçer, üreticilerin iflasla karşı karşıya kaldığını belirtti. Önce inkar politikası izleyen Tarım Bakanı'nın daha sonra 'ithalata gerek yok' dediğini ifade eden Seçer, Başbakan Erdoğan'ın acil çözüm bulunması talimatı karşısında ise Eker'in ithalatın kapılarını ardına kadar açtığını savundu. Seçer, "Tarım Bakanı yerli üreticinin, çiftçinin katili olmuştur. Ziraat Bankası kanalıyla açılan kredilerle paramız çarçur edildi. Böyle önemli bir bakanlığın başında böyle bir bakan olursa sorunları çözemezsiniz. Bu bakan değişmezse, Türkiye'de tarımın sorunları değişmeyecek" şeklinde konuştu.
MHP Afyonkarahisar Milletvekili Abdülkadir Akcan da, et ithalatı ile ilgili eleştirilerini sıralayarak, Tarım Bakanlığı genelgesiyle ithal edilen hayvanların sakatatlarının imha edilmesinin istendiğini, deli dana hastalığı riski olduğu için bu genelgenin yayımlandığını öne sürdü. Türkiye'nin deli dana hastalığı ithal ettiğini savunan Akcan, bunun farkında olan tüketicilerin ithal eti almadığını ifade etti. Akcan, "Sayın Tarım Bakanı kendisine saygının gereği görevinden çekilmelidir" dedi.
Tarım ve Köyişleri Bakanı Eker ise, gensoru görüşmelerinde kendisine yöneltilen eleştirilere cevap verdi. Gensorunun ciddi bir müessese olduğunu belirten Eker, gensoru önergesinde gündem dışı konuşmalarda dile getirilenler dışında hiçbir farklı konunun gündeme getirilmediğini savundu. Bu ciddiyetsizliğin bununla bitmediğini kaydeden Eker, gensoruda '3 milyon hububat üretici' ifadesinin yer aldığını ancak Türkiye'de 3 milyon hububat üreticisi bulunmadığını açıkladı. Eker, "Bu kadar üstünkörü, baştan savma, alelacele yazılmış bir gensoru metni" diye konuştu. Türkiye'de büyükbaş hayvan varlığında azalma değil artış olduğunu belirten Eker, küçükbaş hayvan varlığındaki bir miktar azalmanın sebebinin ise kentleşme ve göç olduğunu söyledi. Bir hayvandan elde edilen verimin arttığına dikkat çeken Eker, eskiden bir hayvandan bin 705 litre süt alınabilirken, bugün 2 bin 800 litre süt alındığını belirtti. Türkiye'nin toplam süt üretiminin 8 milyon tondan 12.5 milyon tona, hayvan başına et veriminin 184 kilogramdan 217 kilograma çıktığını kaydeden Eker, "Deniyor ki kurbanlık koyun ithal ettiniz. Ben size soruyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nin hangi yılında Türkiye'nin bir bölgesi şap hastalığından ari hale geldi? AK Parti döneminde ilk defa Trakya bölgesi şap hastalığından ari hale geldi ve biz bu pozisyonu korumak için de kurban bayramında sadece Trakya için kurbanlık koyun ithal ettik. Dolayısıyla burada kimsenin yanlış bir şey söylemesine fırsat vermeyiz" şeklinde konuştu.
Eker, Türk insanına deli dana eti yedirildiğinin de kesinlikle doğru olmadığını savundu. Tarım sektörünün son 6 yılın 5 yılında büyüdüğünü dile getiren Eker, tek istisna yılın ise aşırı kuraklıktan kaynaklandığını bildirdi. Türkiye'nin tarımsal üretim değerinin 23 milyar dolardan 51 milyar dolara çıktığını söyleyen Eker, Türkiye'nin tarım ekonomisi açısından 11. sıradayken 8. sıraya yükseldiğini belirtti. Bakan Eker, "Türkiye asla net ithalatçı değil net ihracatçıdır. Bunu herkes böyle bilsin. Bu gensorunun ciddi olmasını isterdim ama belli ki seçime doğru biraz tarım konuşalım diye verdiler. Biz de kendilerine ve milletimize tarımla ilgili gelişmeleri bir miktar anlatma imkanı bulduk" diye konuştu.
Görüşmelerin sonunda gensoru önergesinin gündeme alınması reddedildi.