Eyleme Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP), Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP) ve Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) ile Sendikal Platform ve Baraka Kültür Merkezi de destek verdi.
Yaklaşık 100 kadar eylemci düdükleri ve Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN), bayraklarıyla Başbakanlık önünde “DAÜ’yü Satanlar Yargılanacak... Eşber Serakıncı Hesap Verecek”, “DAİ-DAK Kreşi Kurtardılar, Sıra Üniversitede”, “Cumhurbaşkanı Göreve”, “Özelleştirmeye Hayır” yazılı pankartlar taşıdılar.
Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası resmi araçlarıyla Başbakanlıktan ayrılmak isteyen bakanların araçları da, eylemcilerin pet su şişelerine hedef oldu.
ÖZKARAMANLI
DAÜ-SEN Başkanı Hüseyin Özkaramanlı eylem sırasında basına yaptığı açıklamada, “UBP hükümetin ülkenin tüm kurumlarını parça parça peşkeş çekmeye çalıştığını” söyledi.
DAÜ’de güvenlik, kitap satışı ve temizlik hizmetlerinin de bir süre önce özele devredildiğini kaydeden Özkaramanlı, geçtiğimiz pazartesi ise DAİ, DAK ve üniversite bünyesindeki kreşin “kâr etmiyor” denilerek kiralanmaya çalışıldığını ifade etti.
Özkaramanlı, Başbakan İrsen Küçük’ü, “DAÜ’deki kurumları parça parça el değiştirme politikasından vazgeçmeye, hazırlanan ön protokolü geri çekmeye ve Kıbrıs Türk halkına yapılan ihanete son vermeye” çağırdı.
Başbakan Küçük’ü, “üniversitecilikten anlamadığı” iddiasıyla Vakıf Yönetim Kurulu’nu da görevden almaya çağıran Özkaramanlı, “bu isteklerin karşılanamayacak olması durumunda Başbakan’ın halkın sesine kulak vererek koltuğu bırakmasını” istedi.
ATAKAN
HAVA-SEN Başkanı Buran Atakan da eylemdeki konuşmasında, “’Vatan, millet, sakarya’ derken mangalda kül bırakmayanlar 600 kişiyi 2000 kişiyle sokağa attı, emekliyi sokağa döktü, eşel-mobil’i kaldırdı ve tarihe ‘7 buçuk- 8’lik Başbakan’ yazdırdı” ifadelerini kullandı.
“Çocuklarımıza bir şeyler bırakmak istiyorsak, bunlara artık izin vermemeliyiz” diyen Atakan, UBP hükümetine dur demenin boyunlarının borcu olduğunu ve daha büyük eylemlerle Sendikal Platform’la birlikte hükümetin devrileceğini söyledi.
ELCİL
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası Genel Sekreteri Şener Elcil de, “1974’te ülkeye barış ve özgürlük getirecek olanların ülkeye ne getirdiğinin bugün ortada olduğunu” söyledi.
Yapılmakta olanı “sivil işgal” diye niteleyen Elcil, Sanayi Holding’le turizm işletmelerinin ardından artık yavaş yavaş toplumun tasfiyesinin gündeme geldiğini ve Kıbrıs Türklerinin artık kendi vatanlarında istenmediğini savunarak “Birileri ülkeyi pazarlıyor” ifadelerini kullandı.
GÖKÇEBEL
Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası Başkanı Tahir Gökçebel ise, “meşruiyetini kaybetmiş hükümetin meşruluğunu ispatlamaya çalıştığını, fakat şu an artık uzatmaları oynadığını” söyledi.
DAÜ’deki kurumların kiralanması muhasebesini hem Başbakan hem de hükümetin çok iyi yapması gerektiğini kaydeden Gökçebel, ülkede yüzyıllardan beridir var olma mücadelesi veren bir halka bunların reva görülmemesi gerektiğini söyledi.
Gökçebel, “Fiyatı belli olmayan bir şeyi satıyorsunuz...Yarın ülkenin fiyatını belirleseler onu da mı satacaksınız” diye sordu.
ÇAĞLAR
CTP Milletvekili Mehmet Çağlar da, geçtiğimiz günlerde DAÜ’deki mali durumun iyileşme yolunda olduğu söylenirken, bugün özelleştirme adı altında kurumlarının peşkeş çekilmesinin çelişkili bir durum olduğunu söyledi.
LAÜ’deki yurtların 15-20 gün önce başka bir ülkenin kredi ve yurtlar kurumuna satıldığını kaydeden Çağlar, “TED Koleji’ne sağlanan imkanlar ve yatırım olanaklarıyla eğitim sisteminin kökten satıldığını” da iddia etti.
Çağlar, Kıbrıs Türk halkının toplumsal olarak ciddi bir saldırı altında bulunduğunu da ekledi.
ÇAKICI
TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı da, KTHY konusunda birkaç gün içerisinde çözülebilecek sorunların aylarca sürüp gittiğini ve kötü yönetilen KTHY’nin batmasıyla birilerinin para kazandığını, mağdur olanlarınsa aylardır işkence çektiğini söyledi.
Çakıcı, “DAÜ’deki kreş, kolej ve ilkokulun gizli bir operasyonla, ihaleye dahi gidilmeden, hükümetin bakanlarının dahi haberi olmadan elden çıkarılmaya çalışıldığını” belirtti.
Yapılanların “ekonomik programın” parça parça hayata geçirilmesi olduğunu savunan Çakıcı, toplu mücadele çağrısında bulundu.
İZCAN
BKP Genel Sekreteri İzzet İzcan ise, “Kıbrıslı Türklerin öz varlıklarının ellerinden alınarak, kimliksizleştirilerek, göç ettirilerek ve nüfus aktarımıyla vilayetleştirilerek yok edilmeye çalışıldığını” savundu.
Yapılanın “özelleştirme” değil “hırsızlık” olduğunu iddia eden İzcan, KKTC’deki okulların Fettullah Gülen cemaatine bağlı dershanelere devredilmesinden sonra sıranın, KIB-TEK, Ercan Havaalanı ve Telekomünikasyon Dairesi’ne geleceğini söyledi.
Yapılan uygulamaları “Makarios ve Grivas’ın yaptığı işgal saldırılarına” benzeten İzcan, Başbakan Küçük’ü de “Kendi halkına düşmanca davranan, ihanet içinde bir zavallı” olarak niteledi.
BAŞBAKAN GÖRÜŞMEYE ÇAĞIRDI
Konuşmaların ardından saat 16.00 sıralarında Başbakan Küçük, sendika ve ilgili okulların okul aile birlikleri yetkililerinden 5 kişilik bir heyeti görüşmeye çağırdı.
Yaklaşık yarım saat süren görüşmenin ardından DAÜ-SEN Başkanı Hüseyin Özkaramanlı basına açıklamada bulundu.
Özkaramanlı, Başbakan İrsen Küçük’le yaşanan sorunların görüşüldüğünü söyledi.
Özkaramanlı Başbakan Küçük’ün “İmzalanan ön protokolün herhangi bağlayıcılığı olmadığını, verilen bilgiler ışığında bu kurumlarda yaşanan problemlerin çözümüne yönelik DAÜ’deki tüm paydaşların bir araya gelerek denk bütçe yapması yönüne gidilmesini desteklediğini, bunun için de girişim yapacağını” söylediğini bildirdi.
“EYLEMLERE DEVAM...BAŞBAKAN’LA SÜREKLİ TEMAS”
Özkaramanlı, geçmişteki tecrübelerinden dolayı bu konunun yine muallakta olduğunu düşündüklerini, daha önceden planlanan eylemlerini devam ettireceklerini ve Başbakan Küçük ile sürekli temas halinde olacaklarını söyledi.
Özkaramanlı, Başbakan’ın yaptığı açıklamanın arkasında durmasını ve söz konusu kurumların DAÜ bünyesinde kalmasına yönelik girişimlerini somuta dönüştürmesini ümit ettiklerini de ekledi.