Türkiye'nin Avrupa Birliği'yle yürüttüğü üyelik müzakerelerinde ilerleme sağlanabilmesi açısından kilit öneme sahip olan Fransa Türkiye ile ilişkilerini düzeltmek için Ankara'ya ilk olumlu sinyali göndermeye hazırlanıyor. Eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy döneminde Paris açısından "yasaklı" kelime haline gelen "katılım" kelimesi 13-14 Aralık'ta yapılacak Avrupa Birliği Zirvesi'nin sonuç bildirisine dönüş yapacak. Salı günü Avrupa Birliği dışişleri bakanları tarafından ele alınacak taslak belgede, "Katılım müzakerelerinin yakın zamanda tekrar ivme kazanması her iki tarafın da çıkarına" vurgusu öne çıkıyor.
Avrupa Birliği'nin Türkiye'deki reformlar açısından eşik olmayı sürdürmesinin önemine işaret edilen taslak belgede, Avrupa Birliği-Türkiye ilişkilerinin potansiyelinin tam anlamıyla kullanılmasının ancak Avrupa Birliği'nin taahhütlerine ve koşullarına saygı gösteren aktif ve inanılır bir katılım süreci çerçevesinde mümkün olacağı belirtiliyor.
Avrupa Birliği'ne katılımın olmazsa olmaz şartlarından olan siyasi kriterleri karşılama konusunda ilerleme sağlanamamasından giderek artan şekilde endişe duyulduğunun altı çizilen taslak belgede, ombudsmanın atanmış olması, kadın hakları ve cinsiyet eşitliği alanlarında alınan önlemler, asker üzerindeki sivil denetimin artırılması ve 3. yargı reformu paketi olumlu görüş bildirilen alanlar arasında yer alıyor.
İfade özgürlüğü alanında Türkiye'den ilgili tüm Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını uygulamak için çabalarını artırması talep edilirken, medya özgürlüğüne yönelik kısıtlamalar, gazeteci, yazar, akademisyen ve insan hakları savunucularına açılan davalar ile internet sitelerine yönelik yasaklar eleştiriliyor. Terörle mücadele yasalarının geniş yorumlanması da Avrupa Birliği'nin eleştirdiği bir başka unsuru oluşturuyor.
Türkiye'nin önemli bölgesel rolüne dikkat çekilen belgede, Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki düzenli siyasi diyaloğun artmasından memnuniyet duyulduğu belirtiliyor. Türkiye'nin Suriye politikasına da özel vurgu yapılıyor. Belgede, Türkiye'nin dinamik ekonomisinin tüm Avrupa kıtasının refahına katkıda bulunduğu kaydediliyor.
Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı'yla ilişkilerin dondurulmasından ve Türkiye tarafından yapılan açıklamalardan duyulan üzüntü başta olmak üzere, metinde artık geleneksel hale gelen tüm Kıbrıs vurgularına yer veriliyor.