Erdoğan, son dönemde yaptırdığı kamuoyu araştırmalarında bugüne kadar işsizliğin birinci sırada yer aldığını ancak son araştırmada terörün ön plana çıktığını bildirdi.
Parlamento'da bulunan bir siyasi partiyi ''demokrasi mücadelesi olan veya demokratik parlamenter sisteme inanmış veya demokrasi ile biz ülkede bir şeyler yapalım diye düşünen siyasi parti'' olarak görmediğini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
''Çok açık ve net, son olarak eş başkanlarından bir tanesinin yapmış olduğu açıklama bu ülkede, bu ülkenin gerçek evlatlarının, bu ülkenin ben vatandaşıyım diyenlerinin hepsinin ciğerini dağlamıştır. Nedir bu, '400 kilometre PKK'nın kontrolü altındadır.' Bir defa bu tespit bu ifade çok çok büyük bir yalan. Yalanın ötesinde sen kimden yanasın? Teröristten veya terörden yana mısın? Yoksa bu ülkede terörü yok etmek isteyenlerden yana mısın?'' Başbakan Erdoğan, güveni, cesareti hiç kaybetmeden bu işin üzerine gideceklerini vurguladı.
Parti kapatma-dokunulmazlık
Başbakan Erdoğan, AK Parti olarak, parti kapatılmasına da karşı olduklarını belirtti. Erdoğan, "Dokunulmazlık olayına gelince, terör, adi suçlar, yani bunların üzerinde konuşabiliriz. Ama insanların fikrinden, düşüncesinden dolayı vesaire kalkıp buna da hemen biz 'dokunulmazlık sürecini başlatalım' dersek bunu da ben doğru bulmuyorum. Tabii sağlıklı bir süreci de bu götürmez. Onun için de biz bu konuların hepsini konuşmaya, görüşmeye hazırız."
Parlamentoda bekleyen çok değişik suçlardan 735 kadar dokunulmazlık dosyası bulunduğunu ifade eden Erdoğan, bunların hepsinin değerlendirmesinin yapılması gerektiğini söyledi. Erdoğan, ''Bunun neticesinde de ortaya ne çıkarsa bunun bedeli ödenir ve şu anda öyle zannediyorum ki bu süreçte parlamento bu işleri, fezlekeleri çok farklı şekilde ele alacaktır'' dedi.
Oralar yol geçen hanı değil
Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Suriye'deki gelişmeler konusunda son dönemde gündeme taşıdığı iddialara tepki göstererek, ''Siz kalkacaksınız, 'Türkiye'den Suriye'ye silah gönderiliyor, silah yardımı yapılıyor' diyeceksiniz. Ayıptır, böyle bir şeyi bu ülkenin anamuhalefet partisinin başı nasıl söyler. Buradan oraya yapılan insani yardımlar noktasında bunları farklı yerlere nasıl çeker. Yapmayacak mıyız insani yardım? Yapacağız'' dedi.
Kılıçdaroğlu'nun, Türkiye'ye sığınan Suriyeliler için açılan kamplarla ilgili değerlendirmelerine de tepki gösteren Erdoğan, şöyle konuştu:
''(Bu kamplara gireceğim) diyor. Nasıl gireceğin önemli. Bunun emrini biz veririz. Oralar yol geçen hanı değil. Sayın Kılıçdaroğlu eğer böyle bir şey arzu ediyorsa, bunun iznini talep eder. Ondan sonra biz de gerekli değerlendirmeleri yaparız. 'Şu kamp uygundur' deriz; oraya göndeririz. Öyle, 'ben şuraya girmek istiyorum, buraya girmek istiyorum...' yok öyle şey. Zabıta mısın sen? Öyle her istediğin yere gireceksin. Böyle şey yok. Çünkü buradaki insanların can güvenliği bizden sorulur.''
Yerel seçimleri öne almamız mümkün
Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun, ''Erdoğan ve Esed Türkiye'de birlikte tatil yaptı'' iddiasının da gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Yerel seçimler konusunda kurmaylarına, 'MHP ve CHP ile görüşün' talimatı verdiğini ifade eden Erdoğan, ''Ona göre burada tarihi mutabakatımızı da sağlarsak, yerel seçimleri şöyle 4-5 ay öne almamız mümkün''dedi.
Son seçimden 2 puan yukardayız
Yeni oluşacak ekiple 2015 seçimlerine çok daha farklı girmenin gayreti içerisinde olduklarını belirten Erdoğan, bu büreçte partiye yeni isimlerin katılabileceğini kaydetti
Erdoğan, kamuoyu yoklamaları konusunda, "Hamdolsun bizim son seçimlerden sonra yine 2 puan yukardayız. CHP konumunu koruyor, MHP biraz düşük vaziyette" dedi.
Hüseyin Aygün'ün kaçırılması
Başbakan Erdoğan, Hüseyin Aygün'ün terör örgütü PKK tarafından kaçırılmasıyla ilgili yaptırdıkları bir kamuoyu araştırması olduğunu belirterek, kamuoyunun kaçırılma olayına inanmadığını, bunu gerçekçi bulmadığını söyledi.
Erdoğan, bir gazetecinin ''CHP Milletvekili Hüseyin Aygün'ün kaçırıldığına mutmain değilmişsiniz gibi algıladım'' demesi üzerine, ''Şüphelerim var, doğrusu inanmıyorum'' diye konuştu.
Çiçek'in ''Milli Mutabakat Metni''
Başbakan Erdoğan, Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in hazırladığı ''Milli Mutabakat Metni''ne ilişkin soru üzerine, Çiçek'in iyi niyetinden şüphesi olmadığını vurguladı.
Erdoğan, ''Fakat Meclis Başkanım bugüne kadar yaptığı şekilde bir uygulama yapsaydı çok daha isabetli olurdu. Partilerin grup başkanlarıyla grup başkanvekilleriyle bir araya gelmek suretiyle bu işi değerlendirseydi çok daha isabetli olurdu'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, Çiçek'in ''Milli Mutabakat Metni''nin bazı maddelerine katılmasının ise mümkün olmadığını ifade etti.
Eş durumu için talimat verdik
Eş durumu tayini konusunda Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'den bu konuda yoğun bir çalışma yapmasını istediğini bildiren Erdoğan, ''Bir de tabii biliyorsunuz bazı meslekler var ki asker gibi, polis gibi, yargı gibi, öğretmenlik gibi bu konularla ilgili o sorunu çözmek için gerekli talimatı verdik. O sorunu da inşallah çözmenin çalışmasını da yapıyoruz'' diye konuştu.
İkinci eğitim harçları
''İkinci eğitim için harçların kalkmasıyla ilgili bir çalışma olup olmadığı'' yönündeki soru üzerine Başbakan Erdoğan, bu konudaki kanunun çok açık ve net olduğuna dikkati çekti. Erdoğan, ''Şimdi burada böyle bir 'ücretsiz eğitime gidilsin' noktası geldiğinde bunun arkasından başka şeyler gelmeye başlar. Şu anda bu konuyla ilgili atabileceğimiz bir adım yok'' dedi.
Başbakan Erdoğan, bunların bütçeyi ciddi manada sıkıntıya sokabileceğine işaret etti.
Evlatlarına ihanet
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 4+4+4 sistemiyle 66 aylık çocukların okula kaydındaki doktor raporu tartışmalarına ilişkin, ''Bu 66 ay meselesinde gidip rapor alanları ben evlatlarına ihanetle vasıflandırıyorum. Niye? 'Benim evladım geri zekalıdır' diyor. Yani iki ay mı senin evladını iyi noktaya getirecek?'' dedi.