Kılıçdaroğlu'nun TBMM'deki odasında gerçekleşen görüşme yaklaşık 1,5 saat sürdü. Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ı makam odasının dışına kadar çıkarak uğurladı. İki lider gazetecilere vedalaşırken yeniden görüntü verdi.
Erdoğan ve Kılıçdaroğlu'nun görüşmesi başlamadan önce sınırlı sayıda foto muhabiri ve kameramanın içeriden görüntü almasına izin verildi.
Görüşmede Devlet Bakanı ve Başbakan yardımcısı Cemil Çiçek, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Muammer Güler'in yanı sıra CHP'den Genel Sekreter Önder Sav, Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Suha Okay ve Grup Başkanvekili Kemal Anadolu da yer aldı.
AÇIKLAMAYI KILIÇDAROĞLU YAPTI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, görüşme sonrasında basının karşısına çıkarak yapılan görüşme hakkında bilgi verdi. Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın terörle mücadele konusunda daha önceden aldıkları ve uyguladıkları kararlarla birlikte yeni alınan kararları gündeme getirdiğini söyledi.
CHP lideri yapılan görüşmede karşılıklı fikir alış verişlerinin yanı sıra Başbakan’ı daha çok dinlemeyi ve zaman zamanda kendi görüşlerini dile getirdiklerini söyleyerek, “Bazı özel konularda da bilgi aldık. Kendileri bu konuların önemli ve özel olduğu için açıklanmaması konusunda ricada bulundular. Bunları sizlerle paylaşamam” dedi.
Kılıçdardoğlu, görüşmede dile getirdikleri önerileri şöyle sıraladı:
''Sayın Başbakan'a demokrasinin güçlenmesi ve halkın idaresinin parlamentoya yansıması için seçim barajının indirilmesini ifade ettik, bu konuda kanun teklifi verdiğimizi söyledik.
Doğal yargıç ilkesine aykırı olan ve kamu vicdanını rahatsız eden özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasını ve bu çerçevede daha sağlıklı yargılama sürecinin Türkiye'de oluşmasına Sayın Başbakan ve arkadaşlarının katkı vermesini istedik.
Bölgede ciddi bir işsizlik var, özel sektör bölgeye gitmiyor. Yol, baraj, hastane yapılması işsizlik açısından sürekli bir çözüm değil. O nedenle devletin doğrudan gidip fabrika kurması, istihdam yaratması gerektiğini ifade ettik. Böylece bölgeye sürekli kalıcı istihdam yaratma olanağının da bu politikayla girebileceğini söyledik.
Bölge, coğrafi konumu itibariyle hayvancılığa, tarımın gelişmesine çok müsait. Et-Balık Kurumunun yeniden güçlendirilmesini, hayvancılığın büyük ölçüde desteklenmesini ve dolayısıyla Doğu ve Güneydoğu'da üreten mantığın sisteme egemen olmasını dile getirdik.
Mayınlı arazilerin, mayından arındırıldıktan sonra topraksız köylülere verilmesini; böylece toprağı olmayan ama zaman zaman Doğu, Güneydoğu'da, zaman zaman Karadeniz'de, zaman zaman Batı Anadolu'da gidip, çalışarak geçimlerini sağlayan kesimin kendi bölgelerinde topraklarına sahip olarak üretim yapacaklarını ve dolayısıyla istihdam da yaratılabileceğini söyledik.''
KISA SÜREDE BİR SONUÇ ALINMASI ZOR
Başbakan’ın konuşmalarından kısa sürede terörün biteceği gibi gibi bir izlenim edinmediklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Başbakan’ın yarın yapacağı açıklamayı bizde merakla bekliyoruz. Biz daha çok başbakanı dinledik. Sağlıklı bir politika izlenirse bizde destek veririz. Terörün sonlandırılması için verilecek her türlü oluşuma destek veririz” şeklinde konuştu.
İŞSİZLİĞİN ÖNÜNE GEÇİLMELİ
Kılıçdaroğlu, “Bölgede ciddi bir
işsizlik var, özel sektör bölgeye gitmiyor. Yol, baraj, hastane yapılması
işsizlik açısından sürekli bir çözüm değil. O nedenle devletin doğrudan gidip fabrika kurması, istihdam yaratması gerektiğini ifade ettik. Böylece bölgeye sürekli kalıcı istihdam yaratma olanağının da bu politikayla girebileceğini söyledik. Başbakan ise bize, bölge için 25 katrilyonluk bir yatırım yapıldığını ifade etti.
BARAJ’IN İNMESİ ZOR
Kemal Kılıçdaroğlu, "Başbakan seçim barajının indirilmesi önerisine sıcak bakmıyor. Terörle mücadele edecek özel güçlerle ilgili ayrıntı alamadık" şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, “Bölge, coğrafi konumu itibariyle hayvancılığa, tarımın gelişmesine çok müsait. Et-Balık Kurumunun yeniden güçlendirilmesini, hayvancılığın büyük ölçüde desteklenmesini ve dolayısıyla Doğu ve Güneydoğu'da üreten mantığın sisteme egemen olmasını dile getirdik.
Mayınlı arazilerin, mayından arındırıldıktan sonra topraksız köylülere verilmesini; böylece toprağı olmayan ama zaman zaman Doğu, Güneydoğu'da, zaman zaman Karadeniz'de, zaman zaman Batı Anadolu'da gidip, çalışarak geçimlerini sağlayan kesimin kendi bölgelerinde topraklarına sahip olarak üretim yapacaklarını ve dolayısıyla istihdam da yaratılabileceğini söyledik” şeklinde konuştu.