Genel Kurula, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça, Başbakan Yardımcısı Ekonomi, Turizm, Kültür ve Spor Bakanı Serdar Denktaş, bazı bakan ve milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri, Kıbrıs’taki bazı büyükelçiler ve temsilcileri, Güney Kıbrıs Ticaret ve Sanayi Odası başkan ve yetkilileri, sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı.
Genel Kurul’da 50 Oda Meclis üyesi için seçim yapılacak. Lefkoşa için 30, Girne için 10, Gazimağusa için 10 meclis üyesi seçimle belirlenecek. Oda başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri, 24 Mart Pazartesi gün yapılacak toplantıda belirlenecek.
KTTO Genel Kurulu, Saygı Duruşu ile başladı. Ardından genel kurul başkanlık divanı oluşturuldu. Divan Başkanlığına Erdil Nami seçildi. Kurulda ilk konuşmayı Oda Başkanı Günay Çerkez yaptı.
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nın (KTTO) 51’nci Genel Kurul toplantısında yaptığı konuşmada, Kıbrıs konusu yanında ekonomik gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde de bulundu.
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, “Bizim arzumuz antlaşmanın en erken zamanda sağlanması, Kıbrıs’ta bir barış ortamının tesis edilerek, Ada’nın tüm olanaklarının gerek halklarımız gerekse dünya yararına ortaklaşa kullanılmasıdır” dedi.
Kıbrıs Türk halkının hak ve hukukunu koruyarak, uluslararası sisteme entegre olma hedefinde olduklarını belirterek, “Kimsenin daha fazla bizi mağdur etme hakkı yoktur” diyen Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Biz, ortak açıklamadaki ifadelerin iyi niyetli ve yapıcı bir anlayışla yorumlanması halinde bir antlaşmaya varabileceğimize inanıyoruz. Yeter ki Rum komşularımız Kıbrıs’ta var olan gerçeklerin artık geriye döndürülemeyeceğinin idraki içinde olsunlar” şeklinde konuştu.
“KTTO ULUSLARARASI ALANDA KABUL GÖREN BİRKAÇ KURULUŞUN BAŞINDA...”
Cumhurbaşkanı Eroğlu, konuşmasına, “Kıbrıs Türk ekonomik, sosyal ve siyasal yaşantısı için en önemli kuruluşlardan biri” olarak nitelediği Ticaret Odası’nın 51’nci Genel Kurulu’nun başarılı geçmesini ve halka hayırlı olmasını dileyerek başladı.
Eroğlu, “Kıbrıs Türk Ticaret Odası, Kıbrıs Türk tüccarı, işadamı halkımızın diğer kesimleri ile bütünleşerek bugünlere gelmemizin temel dinamiklerinden biri olmuştur” dedi.
1958 yılında başlayan çalışmaların 1959 yılında Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nın kurulması ile sonuçlanmasını “ciddi bir ileri görüşlülük ürünü” olarak değerlendiren Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nın o günden bu yana, uluslararası alanda kabul gören birkaç kuruluşun başında geldiğine dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, diğer kurum ve kuruluşlara, devlete karşı uygulanmakta olan izolasyon ve ambargo politikasının yanlış, yanlı ve Kıbrıs’ta 1960’lı yıllarından bu yana yaşanan gerçeklere aykırı olduğunu da vurguladı.
PAZAR EKONOMİSİ...
Uzun yıllar üstlendiği Başbakanlık görevi ve şimdi Cumhurbaşkanı olarak Kıbrıs Türk halkının, sosyal dengeleri de gözeterek Pazar ekonomisi ile kalkınabileceği görüşünü hep koruduğuna işaret eden Eroğlu, şöyle devam etti:
“Üniversitelerimiz, turizm, ticaret, hizmetler sektörü, bilişim alanına yapılacak akılcı yatırımlar, bir Ada ülkesi olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ekonomisi için idealdir inancındayım. Belki klasik gelecek ama geçmişten bugüne büyük mesafeler kat ettiğimizi vurgulamakta fayda görüyorum. Geldiğimiz nokta elbette yeterli görülmemelidir ancak bu noktaya hangi koşullarda geldiğimizi de unutmayalım.
Bugün bir Devlet çatısı altındayız ve kendi ülkemizde Anavatan Türkiye’nin büyük desteği ile onunla el-ele gönül gönüle daha ileriye gitmek için çaba gösteriyoruz. Ben Anavatan Türkiye’den su ve elektrik enerjisi gelmesi için büyük gayret göstermiş, bunun önemine yürekten inanmış bir politikacıyım. Yıllar önce bunları savunduğumda, söylediğimde dudak bükenler vardı ama bugün hemen hemen herkesin aynı noktada buluşur olması beni sevindirmektedir.
İnanıyorum ki yapılacak sağlıklı çalışmalarla gelecek su ve elektrik enerjisi, iş insanlarımız, çiftçimiz, köylümüzün önüne yepyeni ve parlak ufuklar açılmasına neden olacaktır.”
GÖRÜŞME SÜRECİNDE YENİ EVRE...
Kıbrıs konusundaki görüşme sürecinde, 11 Şubat’ta liderlerin onayıyla yapılan ortak açıklamayla yeni bir evreye girildiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Bizim niyetimiz, hedefimiz; Kıbrıs Türk halkının hak ve hukukunu korumak, uluslararası sisteme entegre olmaktır. Kimsenin daha fazla bizi mağdur etme hakkı yoktur. Biz, ortak açıklamadaki ifadelerin iyi niyetli ve yapıcı bir anlayışla yorumlanması halinde bir antlaşmaya varabileceğimize inanıyoruz. Yeter ki Rum komşularımız, Kıbrıs’ta var olan gerçeklerin artık geriye döndürülemeyeceğinin idraki içinde olsunlar” şeklinde konuştu.
Yeni başlayan süreçte, müzakerecilerin görüşmekte olduğunu, kendisinin de, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile 31 Mart’ta ikinci kez bir araya gelip, müzakerecilerin çalışmalarını değerlendireceklerini anımsatan Eroğlu, şunları kaydetti:
“BİZİM ARZUMUZ ANTLAŞMANIN EN ERKEN ZAMANDA SAĞLANMASI...”
“Bizim arzumuz, antlaşmanın en erken zamanda sağlanması, Kıbrıs’ta bir barış ortamının tesis edilerek Ada’nın tüm olanaklarının gerek halklarımız gerekse dünya yararına ortaklaşa kullanılmasıdır.
Bizim bu arzumuza karşın Rum tarafının çok da acelesi yok gibi görünüyor. Öyle olmasaydı, benim adıma müzakereleri sürdüren temsilcimle Sayın Anastasiadis adına müzakereleri sürdüren temsilcisinin haftada bir değil iki kez görüşmelerine karşı çıkmazlardı. Öyle olmasaydı Sayın Anastasiadis, benim, ‘ayda iki kez buluşalım, hatta ben daha sık bir araya gelmeye bile hazırım’ önerime olumlu yanıt verirdi. Bekleyip göreceğiz.
Daha önce de ifade ettiğim üzere, Rum komşularımız Kıbrıs’ta kendilerine eşit bir halk olduğunu kabul eder, Kıbrıs Türk halkının kendi kendini idare etmekten, Anavatan Türkiye’nin etkin ve filli garantisinin devamından asla vazgeçmeyeceğini anlarsa Kıbrıs’ta bir antlaşma mümkündür.”
DOĞRUDAN TİCARET TÜZÜĞÜ... PSİKOLOJİK DUVARLAR...
Cumhurbaşkanı Eroğlu, Doğrudan Ticaret Tüzüğü konusundaki olumsuz Rum tutumunun halen devam ettiğine de dikkat çekerek, ticaretin önündeki en önemli engellerden birinin de psikolojik duvarlar olduğunu söyledi. Eroğlu şöyle konuştu:
“10 yıl oldu hala bir milimetre ilerleme olmadı. Oysa ne sözler verilmiş, neler söylenmişti. Biz ‘evet’ dedik, onlar ‘hayır’ dedi ama hala biz cezalandırılıyoruz. Uluslararası alanda bundan daha garip, bundan daha haksız bir durum yoktur.
Yeşil Hat Tüzüğü bağlamında yapılan ticaretin rakamları ileriye gideceğine geriliyor. Neden? Yeşil Hat Tüzüğü çerçevesinde Rum tarafına satılan bazı ürünlerimizin raflara konulmadığını hepimiz biliyoruz. KKTC ürünlerinin ilanının gazetelerde, televizyonlarda reklam edilmesi de mümkün değil. Demek ki bazı düzenlemeler yetmiyor. Ticaretin önündeki en önemli engellerden biri de psikolojik duvarlardır galiba.
İşte bu noktada sizlere çok önemli görevler düştüğü kanaatindeyim. Eğer bir antlaşma yapacaksak karşı tarafla, ki bizim hedefimiz budur, iyi düşünüp taşınmalı ve hangi düzenlemeleri talep edeceğimizi doğru saptamalıyız. Piyasa koşullarında herşey doğru gelişir anlayışının ne kadar geçerli olduğunu çok iyi değerlendirmemiz lazım.”
Cumhurbaşkanı Eroğlu konuşmasında, KTTO Başkanı Günay Çerkez’in, Ticaret Odası’na ve ülkeye önemli hizmetler verdiğini de belirterek, kendisine sağlıklı mutlu, üretken günler diledi.