KTTO'dan verilen bilgiye göre, KTTO Başkanı Günay Çerkez, AB Dönem Başkanlığını yürüten Danimarka’nın Kıbrıs’taki Büyükelçisi Kirsten Rosenvold Geelan’ı, ziyaret ederek, Oda’nın gönderdiği mektubun ardından bu kez yüzyüze Kıbrıs Türk halkının Avrupa Birliği’ne duyulan tepkiyi dile getirdi, KTTO’nun bu yıl neden Avrupa günü düzenlemediğini anlattı
AB İSTEDİĞİ ZAMAN İRADE ORTAYA KOYABİLİR
Avrupa Birliği’nin istendiği zaman irade ortaya koyabildiğini, İtalya ve Yunanistan örneklerinde olduğu gibi halk tarafından demokratik yollarla seçilen liderlerin bile bunun karşısında duramadığını anımsatan Günay Çerkez, güney Kıbrıs gibi küçük bir aktörün tüm Avrupa Birliği’ni elinde tutmasının kabul edilemeyeceğini belirtti.
KOMİSYONUN ÇÖZÜM ORTAĞIYIZ
Oda Başkan vekilleri Seda Yavaş, Salahi Serakınıcı, Yönetim Kurulu üyesi Salih Çeliker, Oda Genel Sekreter Yardımcısı Kemal Baykallı ve Oda personeli Umut Vehit’in katıldığı görüşmede konuşan KTTO Başkanı Günay Çerkez, Ticaret Odası’nın Avrupa Komisyonunun çözüm ortağı olmasından dolayı Avrupa Birliği ile yakın ilişkilerinin olduğunu ancak, AB’nin sözlerini tutmaması ve Kıbrıs Türk tarafına oyalama taktiği gütmesinden dolayı bu yakın ilişkilerin hayal kırıklığına dönüştüğünü kaydetti.
YHT GEÇİCİ
Yeşil Hat Tüzüğünün Kıbrıs Türk tarafının ekonomik olarak güçlendirmek amacıyla 2004 yılında geçici olarak konulduğunu anımsatan Çerkez, Doğrudan Ticaret Tüzüğünün söz verilmesine rağmen Rumların engellemeleri, AB’nin pasifliği nedeniyle hayata geçirilemediğini, bunun da Kıbrıs Türk Halkı arasında giderek artan rahatsızlığa neden olduğunu söyledi.
PSİKOLOJİK BASKI
KTTO olarak güney Kıbrıs’taki Ticaret ve Sanayi Odası (KEBE) ile iki taraf arasındaki ticareti geliştirmek amacıyla UNDP-ACT tarafından finanse edilen ‘Ekonomik Dayanışma Projesi’ gibi projeler yürütüldüğünü, 2008 yılında gerçekleşen karşılıklı ticaretin 7.1 milyon Euro olduğunu, 2011’de bu ticaretin 5.3 milyon Euro’ya düştüğünü, bu rakamın ise orta ölçekli bir şirketin cirosuna denk gelebileceğini söyleyen Ticaret Odası Başkanı Günay Çerkez, Rumların psikolojik baskı bahanesi ile Kıbrıs Türk ürünlerini almadığını hatta market raflarına dahi koymadıklarını belirtti.
Psikolojik engellerin baskı değil politik olduğunu, Kıbrıs Türk Halkının ekonomik yönden güçlenmesinin istenmediği kaydeden Çerkez, psikolojin engel diye öne sürdükleri baskının sadece Kıbrıs Türk ürünlerine yönelik olduğunu, Rum tarafının Türkiye ile olan ticaretinin 20 milyon euro’yu geçtiğini söyledi.
DOĞRUDAN TİCARET ANLAŞMAYA KATKI SAĞLAR
Doğrudan Ticaret Tüzüğünün ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizen Ticaret Odası Başkanı Çerkez, Direk Ticaret Tüzüğü’nün Kıbrıs’ta adil ve kalıcı bir anlaşmaya, barışa ve iki ekonominin birbirine yakınlaşmasına katkı sağlayacağını belirtti.
ÇELİŞKİ
Kıbrıs’ı bir bütün olarak Avrupa toprağı sayan AB’nin, Kuzey Kıbrıs’tan AB ülkelerine giden
ürünlere 3.ülkeden gitmiş gibi muamele yaptığını, 3. ülke gümrük tarifesi uyguladığını söyleyen Günay Çerkez, yaşanan bu çelişkinin Doğrudan Ticaret Tüzüğünün kabulü ile kalkabileceğini kaydetti.
AÇIK HAVA HAPİSANESİ
Annan planının referanduma sunulduğu 2004 yılında Kıbrıs Türk tarafının “evet” demesine rağmen geçen 8 yıl içerisinde maruz kaldığı açık hava hapishanesi politikalarına layık olmadığını söyleyen Çerkez, Avrupa Günü düzenlememe kararının başında bu nedenlerin yattığını anımsattı ve bu nedenleri içeren mektubu AB Dönem Başkanı sıfatı ile Danimarka Büyükelçisi Geelan’a takdim etti.
GEELAN
Danimarka Büyükelçisi Kirsten Rosenvold Geelan, “Avrupa Günü” etkinliğinin bu yıl düzenlenmeyecek olmasına üzüldüklerini belirterek, Avrupa’nın sorunlarla boğuştuğu bu yıl, Avrupa fikrini daha sıkı sarılmak gerektiğini söyledi.
Büyükelçi, KTTO tarafından ortaya konan konuları anladığını ve Kıbrıs sorununun bir bütün olmasından dolayı AB içerisinde çeşitli tıkanıklıklar olduğunu bildiğini kaydederek KTTO’nun yapmış olduğu ziyarete teşekkür etti.
TÜZÜK PARLAMENTODA
Direkt Ticaret Tüzüğü ile ilgili olarak Avrupa Komisyonunun teklifini yaptığını ancak dosyanın Avrupa Parlamentosu’nda olduğunu belirten Büyükelçi, konunun AB milletvekilleri tarafından oylanacağını ve takibinin oradan yapılması gerektiğini ifade etti.
KALICI, ADİL BİR BARIŞ
AB’nin konu ile ilgili pozisyonunun açık olduğunu kalıcı ve adil bir barış anlaşmasını desteklediklerini belirten Büyükelçi Kıbrıs sorununun AB gündeminde üst sıralarda yer almadığını belirtti. Büyükelçi, iki taraf arasındaki ticaretin gelişmesinin Kıbrıs sorununun çözümünde önemli bir rol üstleneceğini kaydetti.