Manavgat Orman İşletme Müdürü Ali Bahşi, Türkbeleni mevkiinde konuşlanan orman helikpoterin yangın gözetleme kulelerinden duman görmesi ve ihbar alması halinde olay yerine anında hareket ettiğini ifade etti. Ali Bahşi, Antalya'nın doğu bölgesi ormanlık alanlarının keşif uçuş kontrollerinin Manavgat'tan yapıldığını belirtti. Poyrazlı havada orman yangını riskinin yüksek olduğunu belirten Bahşi, 2009 yılında ilçede 9 küçük orman yangını meydana geldiğini ve buna bağlı olarak 10 hektarlık alanın zarar gördüğünü söyledi. Bahşi, "Hava sıcaklığının artmasıyla birlikte bölgemizde olası orman yangını riskide arttı. 6 kuleden 24 saat gözetleme yapıyoruz. Görüntü kayıtlarında duman görür görmez helikopterimiz Türkbeleni'nden helikpoterimiz kalkış yapıyor. Sıcak yoğunluğunun arttığı bugünlerde her birey ormanlarımızın korunması konusunda sorumluluk sahibi olmalı. Vatandaşlarımız ormanlık alanlarda geçerken dikkatli geçmeli ve içtikleri sigaranın izmaritini söndürmeden gelişi güzel atmamalı. Sıcak havalarda cam kırıkları ve şişelerde mercek görevi gördüğü için risk oluşturuyor. Ormanlarımızın korunması için toplumsal duyarlılık göstermeliyiz." diye konuştu.
Manavgat Orman İşletme Müdürü Ali Bahşi, gözetleme kulelerinde sıkı görüntü kontrolünün bölgede olası yangınlara anında müdahale etme imkanı sağladığını kaydetti. Orman yangınlarında anında müdahalede bir saniyenin bile çok büyük öneminin olduğunun altını çizen Bahşi, havadan ve karadan anında müdahalenin yangının geniş alana yayılmasını önlediğini kaydetti.
Hasat sonrası anız yakılmaması konusunda yaptıkları köy ziyaretleriyle çiftçileri bilinçlendirdiklerini belirten Bahşi, Orman Genel Müdürlüğü'nün 30 yıllık yaptığı istatistiki araştırmaya göre orman yangınlarının yüzde 95'nin insan eliyle çıktığını söyledi. Hasat sonrası anız yakımın hem toprak, hem toprak içinde yaşayan canlılar için zararlı olduğunu belirten Bahşi, orman yangınlarının bazılarının da anız yakarken ateşin kontrolden çıkarak orman alana sıçramasından kaynaklandığını kaydetti. Bahşi, "Anız yakımı hem toprağımızı öldürüyor hem de ormanlarımızın yanmasına neden oluyor. Çiftçilerimizin tarladaki anızlarını yakma yerine yeşil gübre olarak değerlendirmesini istiyoruz. Anız yakımınıyla birlikte toprağı işleyen ve canlı kalmasını sağlayan milyonlarca canlı yanarak ölüyor. Böylece toprağımız fakirleşiyor. Yangın çıktıktan sonra alevin kontrolü güçtür. Lütfen anız yakmayalım. Anız yakımı sonrası ateş kontrol edilemiyerek her yıl binlerce ormanlık alanımız yanarak kül oluyor." diye konuştu.
Manavgat Kaymakamı Hacı İbrahim Türkoğlu, hava sıcaklığının yoğun olduğu şu günlerde olası orman yangınlarına karşı herkesin sorumluluk sahibi olması gerektiğini söyledi. Bölgede ormanlık alanlarda jeep safari, motokros ve ATV motoru sürülmesinin yasak olduğunu belirten Türkoğlu, safari turlarının ormanlık alanların dışında belirledikleri alanlarda yapıldığını ifade etti.
2007 yılında Manavgat'ın Bucakşıklar (Bucakşeyhler), Sağirin ve Burmahan köylerinde çıkan orman yangının 950 hektar ormanlık alan yanmıştı. Yanan alanlar Manavgat Kaymakamlığı, TEMA Vakfı, yerel yönetimler, turizmciler ve sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle 14 ayda yeşillendirilmişti. 2008 yılında Manavgat'ın Taşağıl Beldesi Karabük köyünde 31 Temmuz'da meydana gelen orman yangını 6 gün sürmüş, yangın sonrası 16 bin hektar verimli genç ormanlık alan yanmıştı. Yanan ormanlık alan 18 ay gibi kısa sürede yüzde 100'ü yeşillendirilmişti.