Dünyanın 17. büyük ekonomisi haline gelen Türkiye, ABD’de vitrin yeniliyor. Obama’nın başkan seçilmesi iki ülke arasındaki ilişkileri daha da yakınlaştırmıştı. Türkiye hem bu sıcak ilişkinin boyutunu ortaya koyan hem de ekonomik ve uluslararası bağlamda bir güç gösterisi olarak algılanabilecek şekilde New York’taki konsolosluğunu yeniliyor.
Manhattan’ın en prestijli bölgelerinden 1. Cadde ile 46. Sokağın köşesinde, BM Genel Merkez binasının tam karşısında yer alan 12 katlı Türkevi (Turkish Center) tamamen yıkılıp yerine gökdelen yapılıyor. İçinde BM nezdindeki Türkiye Daimi Temsilciliği, New York Başkonsolusluğu’nun yer aldığı Türkevi’nin yerine dikilecek gökdelen 32 katlı olacak. Türk Dışişleri Bakanlığı yılsonuna doğru inşaatına başlamayı planladığı gökdelen için, hemen yanındaki 4 katlı binayı da satın aldı.

Başbakan talimat verdi
Milliyet Gazetesi'nin haberine göre Türk Devleti, gökdeleni, yıkılacak her iki binanın arsasını birleştirerek elde edilen arazinin üzerine dikecek. Başbakan Erdoğan’ın talimatıyla yürütülen projeyle inşa edilecek yeni Türkevi, Türkiye’nin görkemini de yansıtacak. Yeni gökdelende, terör tehdidine karşı özel teknolojiler kullanılacak.

New York’ta 325 bin Türk
Gökdelen için açılan hukuk ihalesini ise ABD’nin önde gelen hukuk firmalarından Herrick kazandı. 1985’ten bu yana Kültür Bakanlığı’nın ABD’deki projelerinde çalışan Herrick firması Elmalı Sikkeleri ve Karun Hazinesi’ni Türkiye’ye iadesinde güçlü bir hukuk mücadelesi vermişti. Herrick’in Türkiye Masası Başkanı Barbaros Karaahmet, ihaleyi kazanmalarının kendileri için çok önemli bir prestij konusu olduğunu söyledi.
Özellikle New york bölgesindeki Türk kökenli ABD nüfusunun önemli ölçüde arttığına dikkat çeken Karaahmet, “Türkiye iş dünyasında global bir merkez haline geliyor. Yeni Türkevi hem Türk kökenli Amerikalıların ihtiyaçlarını giderecek hem de Türkiye‘nin liderlik konumunun sembolü haline gelecek” dedi.
Gökdelen için yakın bir süreçte mimarlık ihalesine de çıkılacak. New York’ta 325 bin civarında Türk yaşıyor. Ancak kayıtlı olmayanlarla birlikte bu sayının en az iki katı olduğu tahmin ediliyor.
Konsolusluklar aynı zamanda bulundukları ülkede sosyal ve kültürel boyutu geliştiren kurumlar olarak görev yaptıklarından binaların yeri, konumu, mimari yapısı dahi bir güç gösterisi olarak kabul edilebiliyor.