Şimşek, Finlandiya'dan İstanbul'a Atatürk Havalimanı'na gelişinde basın mensuplarının mali kural konusundaki sorularını yanıtladı. Mehmet Şimşek, Helsinki'de Finlandiya Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı ile yaptıkları toplantının soru cevap kısmında mali kuralın ekim ayında yasalaşıp yasalaşmayacağı hususunun kendisine sorulduğunu hatırlatarak şunları söyledi:

 

"Ben de önemli olanın mali disiplin olduğunu söyledim. Zaten üstü örtük bir mali kuralın yıllardır uygulandığını ve 2011 yılı bütçesinin orta vadeli mali plana göre hazırlanacağını açıkladım. Ama ekim ayında Meclis'in gündemi ve Meclis'in bunu ne zaman yasalaştırıp yasalaştırmayacağı konusunda tarih veremeyeceğimizi söyledim. Yaptığım tek açıklama bu. Dolayısıyla tamamen Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin taktirinde olan bir konu. Ekim ayında uygun görülürse geçerse tabii ki bu bir seçenek. Dolayısıyla Reuters'in yansıttığı gibi bir açıklamamız olmadı. Tamamen onların kendi yorumu. Biz mali kural ekimde geçmeyecek demedik, tam aksine mali kuralın ne zaman yasalaşacağı tamamen Meclis'in taktirinde bir konudur. Bunun zamanlaması konusunda size bir tahmin, bir tarih veremeyiz dedim."

 

Şimşek, bir gazetecinin "Mali kuralın seçim öncesine yetişmesi veya yetişmemesi konusunda hükümetin bir tasarrufu var mı, ya da Maliye Bakanı olarak seçim öncesine yetişmesi konusunda sizin bir tasarrufunuz var mı" sorusu üzerine de "2011 yılı açısından bakıyorsanız zaten 2011 yılı bütçesi daha önce planladığımız şekilde ve mevcut kurallara göre Meclis'e sunulacak. Daha önce açıklanan orta vadeli program, orta vadeli mali planla uyumlu olacak. Ben bu aşamada ancak bunu söyleyebilirim. Bundan sonraki sürece ilişkin yani mali kuralın hangi aşamada hangi öncelikle değerlendirileceği hususu sadece Maliye Bakanı'nın vereceği bir karar değildir. Dün bundan dolayı da Ekim ayında geçip geçmeyeceği konusunda bir bir tahminde bulunamam bu tamamen Meclis'in taktirinde olan bir husustur dedim" yanıtını verdi.

 

Bir gazetecinin "Özellikle mali kural konusunda yabancı yatırımcılardan da soru işaretleri var. Hükümet muhalefetin de desteğini almış olmasına rağmen mali kuralı neden geçirmedi? Bir önceki yasama yılında neden geçmedi, bu soru işaretleri yarattı deniliyor" şeklindeki sorusu üzerine Bakan Şimşek şunları söyledi:

 

"Ben de yatırımcılarla sık sık bir araya geliyorum. Doğrusu önemli olan uygulamadır, önemli olan Hükümetin bütçe disiplinine riayetidir. Bu konuda da Türkiye'nin kredibilitesi son derece yüksektir. 2000'den bu yana mali kural mı vardı? Hayır. Üstü örtük bir kural çerçevesinde Türkiye bir karar vermişti, mali disiplin Türkiye'nin yararınadır. Türkiye'de biz borçları çok makul bir düzeye indirdik. Ben başka ülkelere de gittim, bugün herkes Türkiye'deki performansı imrenerek bakıyor. Bütçe, büyüme, kredi notu itibariyle, Türkiye ekonomisinin dinamizmi, yarattığı istihdam itibariyle dışarıdan Türkiye çok iyi bir örnek olarak muazzam bir başarı hikayesi olarak sunuluyor. Dolayısıyla burada önemli olan uygulamadır. Dünyanın en iyi kurallarını da getirseniz bakın şu anda Avrupa Birliği'nde bir kural yok mu, Mastrich kriterleri yok mu? Kaç ülke Mastrich kriterlerini tutturuyor? Dolayısıyla kural yokken de Türkiye mali disiplini tutturdu, uyguladı ve büyük bir başarı elde etti. Şu anda biz buna devam ediyoruz. Şu anda bir kural var mı? Bütçe açığımız yılın ilk 6 ayında geçen seneye göre yüzde 33 civarında aşağıda ve yılın ilk 6 ayındaki duruma bakarsanız hedeflerimizi çok kolay şekilde yakalayabilecek noktadayız. Önemli olan budur. Uygulamadır. Ama mali kural da önemli bir çalışma tabii ki. Ama bunun ne zaman yasalaşacağı hususu tamamen Meclis'in taktirinde olan bir konudur."

 

 

Mehmet Şimşek, "Piyasalarda YAŞ kararları ile ilgili bir gerginlik söz konusu. Piyasaların bunu nasıl takip etmesini ve değerlendirmesini önerirsiniz" sorusu üzerine şöyle dedi:

"Türkiye bir hukuk devletidir. Dolayısıyla bütün bunları o çerçevede değerlendirmekte yarar var. Türkiye artık çok daha öngörülebilir bir ülke haline geldi son yıllarda. Zaten piyasaların bu türden gelişmelere olan duyarlılığı da geçmişe göre çok daha az. Taktir edersiniz ki, bu piyasalardaki gelişmelerden de çok rahat biçimde okunabilir. Türkiye bir hukuk devleti. İyi işleyen bir hukuk devleti, iyi işleyen bir piyasa ekonomisi. Hakikaten Türkiye'nin geldiği nokta önemli bir başarı. Çünkü eskiden en ufak bir tedirginlikte piyasaların tepkisi çok yüksek dozda oluyordu. Bu aralara baktığınız zaman demek ki Türkiye'nin uzun ve orta vadeli geleceğine yatırımcıların bakış açısı değişti. Dolayısıyla bu çerçevede verilen tepkilerin boyutu da, iniş çıkışların boyutu da çok farklı bir noktada. Türkiye'deki fiyatlardaki oynaklık yani gerek döviz kurunda gerek borsada gerek diğer fiyatlarda olsun batı Avrupa'daki en gelişmiş piyasaların çok altında. Bütün bunlar Türkiye'nin başarısı. Gelinen nokta gerek bütçe, gerek borç dinamikleri, gerek büyüme, gerek yaratılan istihdam açısından şu anda hakikaten çok iyi. Bunun devamı için elimizden geleni yapacağız. Önemli bir başarı hikayesi. Batı ile arayı kapatıyoruz. Finlandiya'daki izlenimlerim de bunu güçlendiriyor. Dışarıdan Türkiye'ye baktığınız zaman inanın çok daha parlak, çok daha aydınlık görünüyor."