Londra Metropolitan Üniversitesi Kıbrıs Araştırmaları Merkezi tarafından organize edilen "Bağımsızlığın 50'ncı Yıldönümü-Başarı ve Cazibeler" konulu etkinlikte konuşan Stefanu, Kıbrıs sorununun bir çok ülkeye zararının olduğunu vurguladı. Adada olası bir çözümün hem müdahil ülkelere hem de çevre ülkelere yararlı olacağını vurgulayan Stefanu, "Kıbrıs sorununun çözümü 1964'ten beri bu sorunla meşgul olan BM için olumlu olacak. Çünkü çözüm müzakereleri BM çerçevesinde yürütülüyor ve BM çözüm yönünde inisiyatifler alıyor. Çözüm AB'nin de çıkarına olacak, çünkü kendisine çeşitli yan etkiler yapan bir sorundan kurtulmuş olacak." değerlendirmesinde bulundu.
Kıbrıs adasında olası bir çözümün Yunan-Türk ilişkilerinde de olumlu yansıyacağını vurgulayan Stefanu, "Çözüm kaçınılmaz olarak Türk-Yunan ilişkilerinin daha da gelişmesine, Doğu Akdeniz ve Orta Doğu'daki durumun normalleşmesi ön şartlarını yaratacak, Türkiye'nin de çıkarına olacak." dedi.
Rum basınının haberine göre Stefanu, Kıbrıs sorununun çözümünün, Türkiye'nin geniş yelpazedeki ihtiraslarını ileri götürmesi ve itibarını yükseltmesi açısından katalizör olacağını da savundu, Türkiye'nin sorunun çözümünde kritik bir role sahip olduğunu söyledi.
Stefanu ayrıca, "Kıbrıs Türk toplumu Türkiye'nin rızası ve kararları olmadan Kıbrıs sorununu kendi başına yönetemez, her şeyden önce sorunun çözümüne ilişkin karar alamaz. Türkiye'nin bu kritik rolüne Aralık ayı kararlarında AB de işaret etti." dedi.
Rum sözcü adadaki asıl sorunun Kıbrıs Cumhuriyeti'nin toprak bütünlüğü ile egemenliğinin Türkiye tarafından ihlal edilmesi olduğunu iddia etti. Stefanu yaptığı açıklamada, "Çözüm Türkiye'nin ihlallerine, işgale son vermeli ve Kıbrıs'ı iki bölgeli, iki kesimli, BM kararlarında tarif edildiği şekliyle siyasi eşitliğe sahip tek egemenliği, tek uluslar arası temsiliyeti ve tek vatandaşlığı olan bir devlet çerçevesinde yeniden birleştirmelidir." dedi.