MEHMET KESİM YAZIYOR
NATO / LİZBON ZİRVESİ ÖZEL - Önümüzdeki 15 yılın savunma sisteminin ele alındığı, iki gün sürecek NATO zirvesi, Portekiz’in başkenti Lizbon’da yağışlı ve soğuk bir hava ortamında başladı.
NATO’ya üye devlet ve hükümet başkanlarının nezninde toplanarak başlayan bu önemli zirvede en kritik konu olarak, Türkiye’nin Füze Kalkanı Projesinde Ev Sahipliği Yapıp Yapmayacağı kararı gösteriliyor...
Günlerdir Rusya, İran, İsrail ve ABD dışişleri bakanlarının ardarda verdikleri demeçlerine, konuya muhattap ülkelerin devlet başkanlarının da katılımıyla Lizbon’da yapılan bu toplantı, dünya kamuoyunun da en önemli gündem maddesi.
Aslında bir yerde bu önemli zirve öncesinde gündem maddeleri, görüşler ve demeçler, son yıllarda eleştirilerle oldukça yıpratılan NATO’nun yeniden güçlenmesinin önemini gösteren bir gelişme oldu...
NATO zirvesinde yer alan konu ve gündem maddeleri, aylar öncesinden ABD dışişleri eski bakanı Madeleine Albright başkanlığında, aralarında Türkiye’den emekli eski büyükelçi Ümit Pamir’in de bulunduğu 12 kişilik ‘akil adamlar’ grubunca hazırlandı.
Hazırlanan konular, üye ülkeler tarafından kendi ülkelerinde dışişleri ve milli savunma bakanlağı yetkililerince masaya yatırılarak değerlendirildi.
Yani NATO ülkeleri bu önemli zirveye bilgi ve ülke kararları ile birlikte giriyorlar.
NATO’nun yeni bir güvenlik şemsiyesi oluşturacağı bu toplantıda, füze savunma sistemi ve Türkiye’ye konulacak X-Bant Radar sistemi, ülkemiz için çok önemli, stratejik bir konu.
Daha önceden haberini yaptığımız X-Bant Radar sistemi, 4700 km uzaklıktaki bir tenis topunu havada takip edebiliyor ve ona yapılacak müdehaleyi hazırlayabiliyor. Bu sistemin maaliyeti ise 1 milyar dolar...
Diğer füze kalkanı savunma sistemleriyle birlikte, Türkiye'nin bu toplantıdan 3 milyar doların üzerinde bir kazançla çıkacağını düşünüyorum...
Yeni yüzyılın savunma sistemlerine ait bu yapılanmanın, ülkemize askeri ve stratejik açıdan faydaları tartışılmaz...
Bu iki günlük toplantıda;
- Rusya’nın, Afganistan ve Pakistan için yapılacak ikmal konusunda NATO’ya desteği,
- NATO’nun, Afganistan’dan 2014’e kadar kademeli çıkışı,
- Gelişen teknoloji karşısında, NATO personelinin azaltılması,
- İran’ın adının tehdit olarak geçmemesi
- İsrail’in ortadoğudaki durumu ve şu anda Washington’da bulunan İsrail Genel Kurmay Başkanı Gabi Aşkenazi’nin, ABD’ye Türk-İran ilişkisinden duydukları endişeyi şikayet etmesi
Görüşmelere hep rutin işler olarak yansıyacaktır.
Bu tarihi zirvenin kazananı Türkiye Cumhuriyeti Devleti olacaktır.
Konuya hakim, devlet düzeyinde Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül, Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu, Milli Savunma Bakanımız Vecdi Gönül ve üst düzey bürokratlarımızla temsil edilen ülkemiz, bu iki günlük zirveden mutlu, güçlü ve kazananı olarak çıkacaktır.
BEN BUNU ÖNCEDEN SÖYLEMİŞ OLAYIM...