Bağış, İstanbul Büyükşehir Belediyesince, AK Parti Sarıyer İlçe Başkanlığının katkılarıyla Sarıyer Büyükdere Mahallesi'ndeki Çelik Gülersoy Parkı'nda verilen iftar yemeğinde yaptığı konuşmada, ramazanın, hoş ve enteresan bir tesadüfle 12 Eylül günü yapılacak referandum oylamasıyla ilgili bir kampanya dönemine denk geldiğini söyledi.
Bu yıl, ramazanda iftar ve sahurlarda vatandaşlarla ülke meselelerini konuşma imkanı bulduklarını ifade eden Bağış, bu ayın getirdiği bereket ve şefkat ortamında Türkiye'nin yarınlarıyla ilgili çok önemli bir konuyu, 12 Eylülde oylanacak anayasa değişikliğini konuşma imkanı bulduklarını dile getirdi.
12 Eylülde sandığa gidileceğini hatırlatan Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:
''12 Eylül günü oy atacağız, peki 12 Eylülde ne seçeceğiz, onu bilmemiz lazım. 12 Eylülde sizler sandığa gittiğiniz zaman yeni bir muhtar, belediye başkanı ya da milletvekili seçmeyeceksiniz. İktidar veya muhalefet partisinin performansıyla ilgili bir karar vermeyeceksiniz. 12 Eylül günü Türkiye daha özgür bir ülke olmak ya da olmamak arasında bir tercih yapacak.''
Bağış, 12 Eylülde halkın bir karar vereceğini ifade ederek, ''Bu ülkede memurların toplu sözleşme hakkı olsun mu, olmasın mı? 12 Eylül günü bu ülkede pozitif ayrımcılıkla ilgili anayasamızda bir madde olsun mu, olmasın mı? Buna karar vereceğiz. 12 Eylülde fişleme ayıbına son verip vermemekle ilgili karar vereceğiz'' diye konuştu.
Türkiye'de insanların yıllarca ''Alevi, Laz, Sünni, oruç tutan-tutmayan, namaz kılan-kılmayan'' diye fişlendiğini belirten Bağış, bu ayıplara son verilmesini istediklerini kaydetti.
Bağış, iftar yemeğinin ardından parkta vatandaşlarla çay içerek, sohbet etti.
-DERNEK ZİYARETİ-
Bağış, daha sonra Şebinkarahisar Tepeltepe Köyü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğini ziyaret etti. Burada vatandaşlara hitap eden Bağış, referandum çalışmaları ve yeni anayasa paketinin içeriğine ilişkin bilgi verdi.
12 Eylülde, Türkiye ile ilgili yeni bir tercihte bulunulacağını belirten Bağış, şöyle dedi:
''Türkiye, 1960'tan bu yana darbe anayasalarıyla yönetiliyor. Sivil zihniyetli bir anayasa bu millete nasip olmadı. Darbe anayasalarıyla, askeri anayasayla asgari demokrasi olur. Asgari demokrasi de bu millete yetmez. Biz bu yüzden anayasayı değiştirelim istedik. Önce muhalefet partilerine gittik. 'Gelin beraber yapalım' dedik. Siz bizi kıymet verip dinliyorsunuz da Türkiye'nin muhalefet partisi, Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı'na 'Ben seni dinlemem' diyor. Böyle bir zihniyetle karşı karşıya kaldık.''
-YENİ ANAYASA PAKETİ-
Yeni anayasayla pozitif ayrımcılığı getireceklerini belirten Bağış, ''Pozitif ayrımcılık kim için? Bu ülkenin bekası için hayatını feda etmiş şehitlerimizin yakınları, gazilerimiz, özürlü vatandaşlarımız, kadınlarımız ve çocuklarımız için. Bu beş grup için ayrıcalıklı bir muamele yapabilmemizin önünü açacak bir pozitif ayrımcılığı getiriyoruz'' diye konuştu.
İkinci bir değişiklin de kişisel verilerin korunmasıyla ilgili olduğunu anlatan Bağış, şöyle devam etti:
''Bu ülkede yıllarca milleti fişlediler. Her bir birey asildir ve insandır. O insanın özelliğiyle ilgili birtakım bilgileri devlet tutacaksa bir kez ondan izin alması lazım. Onun izni olmadan, başkasıyla paylaşamaması lazım. Memurlarımızın şu anda toplu görüşme hakkı var, ama toplu sözleşme hakkı yok. Onu da getiriyoruz. İşçilerimizin bir iş yerinde tek bir sendika üyeliği hakkı var. İşçinin, emekçinin hakkıyla işleyen sendikalar, küçük bir kraliyet olmasın, rekabet olsun diyoruz. En çok üyeyi hangisi topluyorsa, varsın toplu sözleşmeyi o yapsın. Tekelcilik zihniyetini kıralım. Bu ülkede bir sürü hakim, savcı, askerin sudan sebeplerle görevlerine son veriliyor, ihraç ediliyor ve mahkemeye bile gidemiyor. 'Görevden ihraç edilen insanlar yargıya gidebilsin' diyoruz.''
Kamu denetçiliğini Avrupalıların Osmanlı'dan öğrendiğini dile getiren Bağış, ''Biz diyoruz ki, Avrupa Birliği sürecinde ilerlerken özümüze dönüyoruz. Osmanlı'nın bulduğu mekanizmaları Avrupalılar kullanmışlar. Neden Türkiye'nin bir kamu denetçisi olmasın?'' dedi.
Türkiye'de Anayasa Mahkemesinin bulunduğunu, ancak vatandaşın hakkını aramak için Anayasa Mahkemesine başvuramadığını belirten Bağış, ''Bundan sonra vatandaşın da Anayasa Mahkemesine başvurabilmesinin önünü açacağız. Bu ülkenin 11 bin hakim ve savcısı var. Onlarla ilgili bütün konuları 7 kişi yürütüyor. Bunun sayısını 22'ye çıkarıyoruz. Yaptığımız bir diğer değişiklik, Geçici 15. maddeyi kaldırıyoruz Anayasada. 15. madde darbecileri koruyor. Darbeyi koruyan maddeye son veriyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının da sivil içerikli suç işlemeleri durumunda, sivil mahkemelerde yargılanmasının önünü açıyoruz. 'Yargıda adalet' diyoruz'' şeklinde konuştu.
Geçmişte bazı partilerin kapatıldığını, milletvekilliğinin mahkeme kararıyla düşürülmemesi gerektiğini ifade eden Bağış, ''Partiyi kapatırsan kapatırsın, ama halk ona oy verdiyse milletvekilliği devam eder'' dedi.
Bağış, dernek ziyaretinin ardından ilçede yerel yayın yapan Sarıyer Manşet gazetesine geçti. Burada gazete çalışanlarıyla sohbet eden Bağış, yerel gazeteleri desteklediklerini dile getirdi.