Hükümeti ve Başbakan Erdoğan'ı sert şekilde eleştiren Deniz Baykal, "Onun derdi darbe Anayasasından hesap sormak değil. Kendi hesabını veremeyen sen 12 Eylül'den neyin hesabını soracaksın? Pazar günü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan hesap sorulsun mu sorulmasın mı bunu oylayacaksınız. O hesabın seçime kadar derhal sorulması gerekiyor, Pazar günü soracağız. 12 Eylül'ün rövanşını 12 Eylül'de alacağız" dedi.
CHP GENEL BAŞKANI DENİZ BAYKAL ANONSU
CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, beraberinde eski Meclis İdare Amiri Yılmaz Ateş, İstanbul Milletvekili Esfender Korkmaz ve Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğan olduğu halde Balıkesir'in Susurluk ilçesindeki Kurtuluş Şenlikleri'ne katıldı. CHP'li Susurluk Belediye Başkanı Tahsin Bozoğlu'nun davet ettiği Baykal, Susurluk Atatürk Parkı'nda düzenlenen panelde halka seslendi. Belediye Başkanı tarafından, "Sayın Genel Başkanım" diye anons edilen Deniz Baykal, programın sonunda da sunucu tarafından sürekli olarak, "Sayın Genel Başkanımız Deniz Baykal" diye anons edildi.
Konuşmasını Pazar günü yapılacak referandum oylamasının üzerine yapan Deniz Baykal, vatandaşlardan hayır oyu kullanmalarını istedi. Deniz Baykal, "Oylama, vereceğiniz oy alacağınız karar bilmelisiniz ki sadece Anayasa'nın bazı maddelerini değiştirecek ya da değiştirilecek teklifinin reddedilmesi demek değildir. Böyle bir Anayasa değişikliği karşısında bunu uygun görmüyorum denmesi halinde Türkiye'nin siyasi haritası değişecek, geleceği değişecek, siyasi düzeni kökten, temelli, kalıcı biçimde değişecektir. Bu anasaya değişikliği başbakanın, bugünkü iktidarın kendisi için olmazsa olmaz saydığı bir değişikliktir, kendi kaderini bağladığı bir değişikliktir. Bugünkü iktidar biliyor ki oradan çıkacak bir hayır oyu onun için varlık ve yokluk sorunudur" dedi.
Deniz Baykal, Anayasa değişiklik paketinin referanduma götürülmesine gerek kalmadan Meclis'te partiler arasında sağlanacak mutabakat ve uzlaşma ile sağlanabilecekken iktidarın bunu tercih etmeyip hayır oyu çıkması riskine karşın referanduma götürdüğünü belirterek hükümetin bu pakette samimi olmadığını söyledi. Baykal, "Cumhuriyet Halk Partisi 9 milyon üzeri oy aldı Meclis'te, Milliyetçi Hareket Partisi milyonlarca oy aldı Meclis'te, AK Parti oy aldı Meclis'te. Millet oraya bu partiler aracılığı ile yansıtılıyor.
Siz niye sadece AK Partililerin anlayışına dayalı olarak CHP ve MHP ile bir anlaşma uzlaşma gereği duymadan kendi parti programınızı Anayasa'ya geçirircesine bir Anayasa değişikliği yapmaya kalkıyorsunuz? Üstelik getirilen Anayasa değişikliği AK Parti'nin programında önceden ilan edilmiş Anayasa değişiklikleri de değil. Meclis'te senin dışında bak başkaları da var, onlar da bu milletin temsilcisi, millet bir bütün. Onlarla bir otur konuş bakalım, birlikte karar verin. Bakın geçmişte 85 madde değişmiş, şimdi değişecek maddeler varsa gel onları da birlikte konuşarak değiştirin.
Hayır, dediğim dedik, çaldığım düdük, Anayasa'yı nasıl istersem öyle değiştiririm anlayışıyla ilk kez yola çıkılıyor. Buradan ben çok açıkça söylüyorum, önümüzdeki Pazar günü inşallah hayır çıkacak. Hayır çıkarsa derhal Başbakan o 24 tane maddeyi ayrı düzenleme haline getirsin Meclis'te çıkarıverelim onu, biz şimdiden bunu desteklemeye hazırız. Anayasa değişikliğinde iki maddeye bakın öbürleri samimi değil, aldatmaca, kandırmaca madde. Oltanın ucuna takılmış yem onlar, o yemleri sallıyor size o yemi yedin mi oltayı da sana yutturacak. Hap diyordu ya başbakan, işte o hapı sarmış içinde acısı var. O hapı yutturmak için üzerine biraz şeker bulamış önünüze getiriyor. O iki madde Anayasa Mahkemesi'ni ve Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'nu değiştirmeye yönelik iki madde" diye konuştu.
"DEVLETİN FRENİ KALMIYOR"
Deniz Baykal, devletin 3 temel unsurlarını oluşturan Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve TBMM başkanlığı makamlarının AK Partili olduğunu bunun olumlu olmadığını ileri sürdü. Baykal sözlerini şöyle sürdürdü:
"Devletin 3 temel unsurundan birisi Cumhurbaşkanı, birisi başbakan, birisi de meclis başkanı olunca ne oluyor? Devletin freni kalmıyor. Bugünkü manzara maalesef budur. En önemli, en açık konularda dahi maalesef cumhurbaşkanlığı iktidarın dışında bir tercihi ortaya koymuyor. Samimiysen gel darbe suçları zaman aşımına uğramaz diye düzenleme yapalım, biz de destekleyeceğiz kabul edelim dedik. Yok dedi. Niye? Onun derdi darbe anayasasından hesap sormak değil, onun derdi hesap sormak değil.
Sen kimsin hesap sormak, sen kendi hesabını vermekten acizsin, kendi hesabını veremeyen sen 12 Eylül'den neyin hesabını soracaksın? Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan hesap sorulsun mu sorulmasın mı, bunu oylayacaksınız. Seçime kadar derhal sorulması gerekiyor o hesabın. O hesabı Pazar günü soracağız, 12 Eylül'ün rövanşını 12 Eylül'de hep beraber alacağız. Şimdi millete geliyorlar, milletin vekilinin 3'te 2 oyu gerekiyor da milletin kendisinin 3'te 2 oyu gerekmiyor mu? Onun yüzde 50, yüzde 51 oyu yetecek. Yeter milleti birbirine düşürdüğünüz bir de Anayasa diye düşürmeyin, bir de anayasa için bölmeyin, durun demek için harekete geçmeye davet ediyorum. AK Parti'li kardeşlerimden de bunu bekliyorum."
Susurluk'ta belediyeyi ziyaret edip çeşitli etkinliklere katılan Deniz Baykal daha sonra Balıkesir'den ayrıldı.