İnsanoğlunun varoluşundan bugüne kadar korku, hayat ile paralel doğrultuda ilerleyen bir olgudur.
Korkularımız bazen sandığımızın aksine hayatımızı yeniden şekillendirip kendimize fırsat yaratmak için bir dönüm noktası olabilir. Bu negatif duyguyu bertaraf etmek tamamen kendi elimizde, yeter ki içinde bulunduğumuz durumdan silkelenip ayağa kalmak için biraz çaba ve kendimize inancımız olsun.
Korkularımızla başa çıkabilmek için öncelikle o korkuyu bize yaşatan ruhsal durumu anlayıp analiz etmemiz gerekir. Ve unutulmamalıdır ki her korku içinde biraz da olsa kendimize karşı duyduğumuz güvensizliği barındırır. Öncelikle işe ne kadar değerli ve önemli olduğumuzu bilincine varmakla başlamalıyız.
Aşağıda yer alan korku çeşitleri günümüzde en sık rastlanan korku biçimleridir.
Başarısızlık Korkusu;
Hayatımızı istediğimiz gibi şekillendirememek, yeterince para kazanmamak, başkasına muhtaç olmak, geldiğimiz noktayı beğenmemek gibi binlerce başarısızlık sayılabilir. Çünkü başarısızlık kişiden kişiye değişir. Biraz kişilik yapımızla alakalıdır. Bazı insanlar, başarısız olduklarını düşünüp her şeye sıfırdan başlar, bazıları ise hataları tamir ederek yoluna devam eder. Burada en önemli konu, başarısızlık korkusunu sürekli taşımamaktır çünkü bu durumda hayat çekilmez ve sıkıntılı bir yer olur.
Ölüm Korkusu;
Ölüm korkusu dünyanın en garip korkusudur. Genelde hayat içinde bu korku hissedilmez fakat bir hastalık ya da kaza anında ciddi manada yaşanır. Genelde bilinmeyen korkusudur. Ölümden korkmak, belki de dünyanın en doğal korkusudur çünkü yaşam güzeldir. Fakat ölüm de yaşamın bir parçasıdır.
Reddedilme Korkusu;
Hayatımız boyunca yaşadığımız toplum içinde aynı davranışları sergiler ve uyumlu olmaya çalışırız. Bunun nedeni reddedilme korkusudur. Bazı insanlarda bu korku pasifliğe ve ileri utangaçlığa neden olur. Önemli olan hayatta istediğiniz gibi davranmak ve reddedilmekten korkmamaktır. Böylece kendiniz olursunuz. Merak etmeyin kendiniz olursanız kimse sizi reddetmez.
Alaya Alınma Korkusu;
Bu korku özgüven eksikliği ile ortaya çıkmaktadır. Sosyal bir korkudur. Genelde topluluk içinde karşımıza çıkar. İleri durumlarda psikolojik tedavi gerektirir. Kendine güven sorunu aşılınca kendiliğinden kalkar.
Yalnızlık Korkusu;
Başkaları tarafından fark edilmemek ve toplumdan soyutlanma korkusudur. En ilkel zamanlardan kalan korkudur. İlk çağlarda insanlar, doğa ve hayvanlara karşı bir arada olurlarsa hayatta kalacaklarından bu korku insanlarda gelişmiştir. Bu korkuyu yenmek için iyi dostlarınız ve hobileriniz olsun.
Mutsuzluk Olma Korkusu;
Dünyada en çok kullanılan korkudur. Bu korku sayesinde bizler tüketici oluruz. Çünkü alışveriş yaparak bu korkunun yenileceğine inandırılmış bir toplumuz. Tehlikeli bir korku olan mutsuzluk ilerlerse depresyon gibi hastalıklara hatta ölümlere bile neden olur. Bu nedenle hayatta küçük şeylerden mutlu olmayı daha küçük yaşlarda anne ve babaların öğretmesi gerekmektedir.
Hayal Kırıklığı Korkusu;
Hayal kırıklığı beklentiler ile yaşamın uyuşmadığı durumlarda ortaya çıkar. Genellikle pişmanlıkla beslenir. Hayal kırıklığı yaşamamak için gelecek planlarını gerçekçi yapmak ve uygulamak için çaba sarf etmek gerekir. Hayal kırıklığı yaşadığında tüm hayatından ve denemekten vazgeçmek pek çoğumuzun yaptığı hatadır. Hayatta hayal kırıklıkları olmasa hayatın bir anlamı da olmayacaktır. Önemli olan onlardan ders alarak hayata devam etmektir.