Yaşadıklarını, 'Bacaklarımı koyacak yer bulamıyorum' veya 'Yatakta sanki bacaklarımın canı sıkılıyor' diye tarif ederler. Çoğunlukla dinlenme zamanlarında ortaya çıkan karıncalanma, uyuşma, bacakta çekilme şeklinde kendini gösteren bu durum, 'huzursuz bacaklar sendromu' olarak adlandırılıyor. Bacaklardaki huzursuzluk nedeniyle hastalar pek çok aktiviteye katılamaz, televizyon izlerken bile sorun yaşarlar.
Sinema gibi ortamlarda ve seyahat nedeniyle bindikleri araçlarda sıkıntı çekerler. Çünkü bacaklarını hareket ettirecekleri bir ortam ararlar. En kötüsü de yatağa girdiklerinde bu durumun uyumalarına izin vermemesidir.
Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Nöroloji Uzmanı Dr. Nilgün Polat hastalığın günlük yaşamı olumsuz etkilediğini belirterek bir çok kişinin bu hastalığı bilmediğini ve yaşadığı rahatsızlığa rağmen hangi bölüme başvuracağını bilmediğini vurguladı.
Huzursuz bacak sendromu kimlerde görülür?
Bu, bacaklarda sevimsiz his (karıncalanma, yanma,
ağrı ) ile engellenemez hareket ettirme güçlüğü şeklinde ortaya çıkan bir
Hastalık. Her yaşta ve her cinste ortaya çıkabilir. Ancak kadınlarda erkeklere göre daha sık görülür. Genellikle ömür boyu devam eder, ancak ilaç tedavisiyle şikâyetleri azaltmak mümkün. Bazı hastalarda ilaç kullanmadan günler, haftalar veya yıllar süren iyleşme dönemleri saptanabilir.
Nedenleri nelerdir?
Hastalık birincil ve ikincil olarak ayrılır ve nedenleri değişkendir. Birincil olanların belirgin nedeni yok. 40-50 yaşından önce başlar, kadınlarda daha sık görülür, yavaş ilerler ve ailevi yatkınlık ön plandadır. İkincil olanlarda ise kadın-erkek oranı eşittir ve başka
Hastalıklarla ilişkili olarak görülür.
İkincil tipte olan huzursuz bacak sendromu başka
Hastalıklarla ilişkili olarak ortaya çıkar. Özellikle demir eksikliği anemisi ikincil tip huzursuz bacak sendromu olan kişilerin yüzde 20'sinde saptanabilir. Ayrıca böbrek, şeker hastalığı, gebelik, romatizmal
Hastalıklar ile ilişkili bulun
Muştur. Ayrıca bazı antidepresan, antipepileptik ilaçlar ve grip ilaçları da bu sendroma sebep olabilir.
Alkol, nikotin ve kafein şikâyetleri arttırabilir.
Hastalığın kaynağı nedir?
Omurilik ve beyindeki refleks aktivitenin artmasyla ilişkili olduğu düşünülüyor ancak kesin sebebi hâlâ bilinmiyor.
Daha çok hangi yaşlarda görülür?
Genellikle 20- 30'lu yaşlarda ortaya çıkmakla birlikte, yaş ilerledikçe görülme sıklığı artar. 80 yaş üzerinde yüzde 20'ye varan oranlarda bildirilmiştir. Ancak nadiren bebeklerde bile görülebilir.
Hastalık belirtileri nelerdir?
Özellikle bacaklarda sevimsiz bir huzursuzluk hissi ve istirahat sırasında dayanılmaz hareket ettirme isteğiyle karakte
rizedir. Hareketle şikâyetlerde geçici azalma görülürse de hareketin durmasıyla şikâyetler hemen tekrar başlar. Tipik olarak uzanma, dinlenme veya yolculuk ile tetiklenir. Uykuya dalma ve uykuyu sürdürebilme güçlüğüne sebep olur. Tedavi edilmezse günlük yaşamı etkileyecek düzeyde yorgunluk, konsantrasyon güçlüğü, hafıza bozukluğuna sebep olabilir.
Şikâyetler tipik olarak hareketle kaybolduğu için bu hastalar, sıklıkla oturdukları yerde sürekli bacaklarını hareket ettirme ihtiyacı duyarlar.
Bulguların şiddeti kişiden kişiye değişiklik gösterir. Hafif olgularda sadece uykuya dalmada hafif güçlük görülebilir, orta düzeyde ise haftada en az iki
gece uykuya dalmada belirgin güçlük yanında, günlük yaşantının da hafif olarak etkilenmesi beklenir.
Huzursuz bacak sendromu tanısı alan kişilerin pek çoğunda 'periyodik bacak hareketleri hastalığı' da duruma eşlik ediyor. Bu
Hastalık, uyku sırasında 10-60 saniyede bir ortaya çıkan istemsiz bacak hareketleri, atmalarıyla karakte
Rizedir. Sık uyanmalara ve uyku bozukluklarına neden oluyor.
Hastalık, erken dönemde anlaşılabilir mi?
Tanı için kullanılan belli bir test yok ama
Hastalık erken dönemde de anlaşılabilir. Şikâyetlerin ayrıntılı sorgulanması tanı için temeldir. Aile öyküsü ve hastanın tarifi çok önemli. Bacaklarda huzursuzluk hissiyle birlikte dayanılmaz bir hareket ettirme isteği olması, aktiviteyle yakınmanın azalması ve
gece şikâyetlerin artması huzursuz bacak sendromunun tanı kriterleridir.
Genetik yatkınlık etkili mi?
Evet, olguların yüzde 20-60'ında birinci derece akrabalarda da huzursuz bacak sendromu bulunur.
Huzursuz bacak sendromu yaşayanlara önerileriniz nelerdir?
Alkol,
sigara, kafein, uykusuzluk huzursuz bacak sendromu bulgularını arttırabilir. Bu tetikleyicilerden kaçınılmasıyla şikâyetlerde anlamlı düzeyde düzelme gözlenebilir. Ayrıca bazı ilaçlar da benzer bulgulara sebep olabileceği için reçetesiz ilaçların kullanılmaması gerekir. Orta düzeyde egzersizin faydalı olabileceği ancak ağır egzersizin şikâyetleri artırdığı düşünülüyor. Ayrıca hastanın sıkıntılı ortamlardan kaçınması da gerekir.
Bu sorunu yaşayanlar hastanelerin hangi birimlerine başvurmalı?
Nöroloji kliniği veya uyku merkezlerine başvurabilirler. Hastalarda sorgulama sonrası, ikincil huzursuz bacak sendromu sebeplerini dışlamak için kan testleri, elektromiyografi veya uyku testi yapılabilir.
Hastalığın atlanma ihtimali olabilir mi?
Dikkatli sorgulama yapılmazsa atlanabilir. Genelde tanısı kolay konan bir
Hastalık. Hastanın tıbbi geçmişi, şikâyetlerin süresi, sıklığı, yoğunluğu ve uyku düzeni sorgulanmalı. Tanı için hastanın verdiği bilgiler çok önemli. Özellikle çocuklarda dikkatli olunmalı. Huzursuz bacak sendromu çocuklarda ortaya çıktığı taktirde büyüme
ağrıları veya dikkat eksikliği sendromuyla karıştırılabilir.
Huzursuz bacak sendromu nasıl tedavi ediliyor?
Eger altta yatan bir
Hastalık varsa öncelikle bu
Hastalık tedavi edilmeli. Örneğin demir eksikliğine bağlı olduğu durumda demir eksikliğinin giderilmesiyle şikayetler kaybolabilir. Ancak birincil huzursuz bacak sendromu tanısı konulduğunda ilaç tedavileri veriliyor. Eğer hafif şikâyetler mevcutsa, sadece tetikleyicilerden kaçınmak ve uyku düzenlenmesi yeterli olabiliyor. Sıcak veya soğuk uygulamalar da bazı olgularda faydalı sonuç veriyor.
İlaç tedavisi gerekli olduğu durumlarda sıklıkla parkinson tedavisinde de kullanılan 'dopaminerjik' ilaçlar veya santral sinir sistemi depresanları kullanılıyor. Kişiden kişiye değişen yanıtlar nedeniyle her hastaya özgün tedavi verilmeli ve ilaca direnç ortaya çıktığında ilaç değişikliği yapılmalı.