|
Hristiyan aleminde "Meryem Ana'nın göğe yükseliş günü" olarak kabul edilen ve kutsal sayılan bu günde düzenlenen ayini, Fener Rum Patriği Dimitri Bartholomeos yönetti.
Ayine Rusya Federasyonu, Yunanistan, Gürcistan, ABD ve Türkiye'de yaşayan 500 kadar Ortodoks Hristiyan da katıldı. Ayin sırasında mumlar yakıldı, dualar edildi, ilahiler okundu.
Yaklaşık yarım saat süren bu bölümün ardından konuşma yapan Bartholomeos, Karadenizlilerin, Trabzonluların sıcak kanlı ve misafirperver olduğunu belirterek, "88 yıl sonra Sümela Manastırı'nda tarihle ve sizlerle buluşmaya, kucaklaşmaya geldik. Çok uzun bir ayrılıktan sonra bu muhteşem bölgede ve tarihi manastırda ibadetimizi yapmamıza vesile olan yüce Allah'ımıza hamdolsun. Sümela Manastırı on yıllarca bir efsane gibi aramızda sabırla bu günleri beklemiş. Ortodoks camiasının, hatta tüm Hristiyan camiasının en önemli günlerinden biri olan Aziz Meryem Ana'mızın ölüm yıl dönümünün de olduğu bir tarihte, yani 15 Ağustosta burada bulunmaktan ve ayini yönetmekten büyük bir onur ve mutluluk duymaktayım" dedi.
Rum, Gürcü, Rus, Bulgar, Romen, Ukraynalı, Arnavut, Arap ve daha nice Ortodoks inananın kalbinin bugün kendileriyle beraber olduğunu söyleyen Bartholomeos, şunları söyledi:
"Bu heyecan, bu sevgi, bu inanç, bu bağlılık asla farklı anlamlarla bağdaştırılmamalıdır. Biz, her zaman olduğu gibi bugün de dua etmeye geldik. Burada yüzyıllarca yaşamış olan Rum Ortodoks halkının anısına ve bu manastırda hizmet etmiş keşiş ve ruhanilerimizin ruhlarına dua etmeye geldik.
Bu manastırın tarihinde, onu gönülden seven, destekleyen Osmanlı padişahlarından İkinci Beyazıt, Birinci Selim, İkinci Selim, Üçüncü Murat, Birinci İbrahim, Dördüncü Mehmet, İkinci Süleyman, İkinci Mustafa ve Üçüncü Ahmet'in anılarına dua etmeye
geldik. Türkiye'nin, Ortadoğu'nun, insanlığın ve burada bulunan bizleri izlemeye gelen herkesin saadeti, huzuru ve mutluluğu için dua etmeye geldik. Çok inanan, az inanan Ortodoks veya başka mezhep ve dinden olanlar için dua etmeye geldik. Yüce Allah bu kutsal günde, bu kutsal mekanda şükür dualarımızı kabul etsin."
Bu sırada, manastırda ayinin yapıldığı bölüme gelen Maçka Belediye Başkanı Ertuğrul Genç'i gören Bartholomeos, Genç'e, "Hoşgeldiniz sayın başkan" dedikten sonra konuşmasına devam etti.
Bu tarihi günü yaşamalarına yardımcı olan hükümete, özellikle Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'a, Trabzon'daki devlet yöneticilerine ve yerel yöneticilere şükranlarını sunduğunu ifade eden Bartholomeos, "Birlikte yaşam kültürü medeniyetimizin bizlere bıraktığı bir mirastır. Bu mirası yaşatalım ve öğretelim ki artık bu konularda acılar vuku bulmasın, ailelerin yürekleri yanmasın. Ortadoğu ve Kafkas halklarına ve tüm insanlığa barış, huzur, mutluluk gelsin. Bu vesile ile Ramazan ayınızı kutlarız. Huzur, sabır ve ibadetle bu nlamlı ayı yaşamanızı temenni ederiz" diye konuştu.
Konuşmanın ardından ayin, dua ve ilahilerle devam etti. Yaklaşık 3 saat süren ayin, katılımcılara ekmek sunulmasıyla sona erdi.
Ören yerinde samimi sohbetler yaşandı
Mekanın müsait olmaması nedeniyle manastıra alınamayan bin dolayındaki Hristiyan ise, ayini, manastırın alt kısmındaki vadide bulunan ören yerinde kurulan 2 dev ekrandan canlı izledi.
Bu arada, ören yerindeki bazı konuklarla yöre halkı arasında sıcak sohbetlerin yaşandığı görüldü. Yörede yaşayan Emine Turan, daha önce manastıra geldiklerinde tanıştığı yabancı uyruklu bir grup ile karşılaşınca gruptakilerle bir süre Rumca sohbet etti.
Sohbetin ardından Turan, iki oğlunun Yunanistan'da olduğunu, birinin rehberlik yaptığını, diğerinin ise inşaatta işçi olarak çalıştığını söyledi, geçmiş dönemden tanıdığı kişilerle karşılaşması ve sohbet etmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Bartholomeos: "Takdir edilecektir"
Öte yandan, ayinin ardından Maçka Belediye Başkanı Ertuğrul Genç'i makamında ziyaret eden Fener Rum Patriği Dimitri Bartholomeos, ayine izin verilmesinin Hristiyan kitlelerince çok takdir edilecek bir olay olduğunu belirterek, "Bugünkü bu olay Türkiye'yi seven, Türkiye'ye destek veren komşular ve dostlar ile Türkiye'yi Avrupa Birliği tertibinde görmek isteyenlerce son derece takdir edilecektir" dedi.
Sümela'daki ayine katılan bütün Ortodoks'lar adına Genç'e teşekkür eden Bartholomeos, "Bugünkü ayine katılan bütün Ortodokslar adına bize gösterdiğiniz kolaylıklara, yardımlara çok samimi teşekkür etmek istiyoruz. Ayrıca İstanbul'a gelip beni Maçka'ya davet etmeniz beni çok duygulandırmıştı. Bu hoşgörünüz ve geniş ufuklarınız bizce bir takdir vesilesidir" diye konuştu.
Manastırda ayine izin verilmesinin tarihi bir olay olduğunu ifade eden Bartholomeos, şunları kaydetti:
"Malumunuz, patrikhanemiz 1700 senelik çok önemli bir kurumdur. Tarih şahitliği yapan, bugün tarih yazan ve tarih yazmaya devam eden çok önemli bir kurumdur. Bu kuruma karşı gösterilen hoşgörü ve yapılan yardımlar yurt dışında büyük kitleler tarafından çok takdirle izleniyor. Bu açıdan bugünkü bu olay Türkiye'yi seven, Türkiye'ye destek veren komşular ve dostlar ile Türkiye'yi Avrupa Birliği tertibinde görmek isteyenlerce son derece takdir edilecektir."
Ertuğrul Genç de Sümela'daki ayinin İslam dini ve Türk ulusunca benimsenen, sevginin ve hoşgörünün paylaşıldığı ramazan ayında yapılmasının kendilerini mutlu ettiğini belirterek, "İnançların özgürce yaşanması her zaman şiarımız olmuştur. Bu bağlamda burada ayin yapılması bu bölgede inançlara gösterilen hoşgörünün, tevazunun örneğidir" dedi.
Ayinin yapılmasında emeği geçenlene teşekkür eden Genç, Bartholomeos'a "Bu ayinlerin sürekli olarak sizin dininizin kutsal saydığı zamanlarda burada yapılması için gerekli hassasiyeti göstereceğimizi ve izin alınması için gayret sarf edeceğimizi bildiririm" diye konuştu.
Dün temizlik yapıldı
Bu arada, Maçka Belediyesi ve Turizm Müdürlüğü görevlileri manastırda dün sabah temizlik yaptı. Ayinin düzenleneceği avlu kısmı önce ıslatıldı, sonra süpürüldü. Şapellerin üst kısımlarındaki otlar temizlendi.
Trabzon'a gelen Yunanistan ve Rusya'daki Ortodokslardan bazıları da dün küçük kafileler halinde Sümela Manastırı'na çıktı.
MHP'nin tepki gösterdiği ayine halkın tutumu ise olumlu.
SÜMELA MANASTIRI
Maçka ilçesinin Altındere Vadisi'ndeki Karadağ'ın eteklerinde ve vadiden yaklaşık 300 metre yükseklikteki ormanlık alanda yer alan Sümela Manastırı, halk arasında "Meryem Ana" adıyla biliniyor.
"Meryem Ana" adına kurulan ve "Sümela" adını "siyah" anlamına gelen "melas" sözcüğünden aldığı söylenen manastıra verilen bu ismin, manastırın kurulduğu koyu renkli Karadağlar'dan geldiği düşünülüyor. "Sümela" kelimesi, buradaki Hazreti Meryem tasvirinin "siyah" rengine bağlanabiliyor.
Hakkında çeşitli rivayetler bulunan ve kuruluşu bilimsel verilere göre 13. yüzyıla dayanan manastırın 1650'ye kadar dış kapısı üzerinde görülebilen 1360 tarihli, beş mısralık bir manzum kitabede 3. Alesios, bu tesisin kurucusu (ktetor) ve "Doğu ile Batı"nın (Iberia) hakimi imparator olarak gösterilmişti.
Bir güneş tutulmasını 1361 yılında manastırda karşılayan Alesios, 1365 tarihli vakfiyesi ile de manastırın bütün idari şartlarını, arazisini, gelirlerini düzene koyduktan sonra Trabzon'a gelecek bir tehlikeyi, bir Türk akınını önlemek için buradaki keşişlerin daima uyanık bulunmalarını istedi.
Hizmet birimleri, misafirhane, mutfak, ayazmanın dışında 72 odası bulunan manastırın, Trabzon Kommenoslar olarak bilinen ve 1204 tarihinde Trabzon'da kurulan Kommenos Prensliği zamanında önemi arttı ve fermanlarla gelir sağlandı.
Doğu Karadeniz kıyılarının Türk egemenliğine girmesini takiben Osmanlı padişahlarından Yavuz Sultan Selim'in (1512-1520) manastıra 2 şamdan hediye ettiği, ayrıca Trabzon Fatihi II. Mehmet'in (Fatih Sultan Mehmet) de manastırın haklarını tanıdığı ve birçok manastırda olduğu gibi Sümela'nın da haklarının fermanlarla korunduğu biliniyor.
|
|
|
|
|
|
|
FACEBOOK YORUM |
Yorumlarınızı
Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın... |
|
|
|
|
|
|
|
YORUMLAR |
Onay bekleyen yorum yok. |
|
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din,
ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük
harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bu haber henüz yorumlanmamış...
|
|
|
|
|
|