Lefkoşa’nın sorunları ile ilgili değerlendirmesi istenen Talat, Lefkoşa’nın başkent olduğunu, hem çevre köylerden ve hem de tüm diğer kent ve köylerden insanların işlerini yapmak için Lefkoşa’ya geldiklerine dikkat çekerek, bu yüzden Lefkoşa’nın çok önemli olduğunu ve sorunlarının hiç bekletmeden çözümlenmesi gerektiğini söyledi. Talat, ancak Hükümetin olmaması nedeniyle Belediyede ortaya çıkan hiçbir soruna el atılamadığını kaydederek, Belediyede çok uzun zaman önce erken seçime gidilmesinin şart olduğuna, ancak şimdiki aşamada sürüne sürüne seçim arifesine gelindiğine dikkat çekti.
EN KÖTÜ, EN BAŞARISIZ
Tarihin en kötü, en başarısız hükümetinin, maalesef, Türkiye tarafından desteklendiğinin bir gerçek olduğuna işaret eden Talat, gözlemlediği kadarıyla Türkiye ile Eroğlu’nun ilişkilerinin iyi olmadığını ve bu yüzden Eroğlu’na karşı Hükümetin desteklendiğini söyledi.
Talat “Ancak bu doğru mu? Değildir. Türkiye bu kadar küçük işlerle uğraşmamalıdır” dedi.
TÜRKİYE’Yİ TARAF YAPTILAR
Büyük ülke olarak Türkiye’nin ülkemizin iktidarına destek olmasının normal olduğunu belirten Talat, kendisinin itirazının, UBP’ye kimin başkan olacağı konusunda yapılan müdahalelerin olduğunu söyledi.
Talat, 2004’ten 2009-2010’a kadar Türkiye ile KKTC arasında neredeyse hiçbir önemli sorun yaşanmadığını söyleyerek, bir de şimdiki ortama bakılmasının istedi. UBP zihniyetinin kendi yapamadıklarını ya da kötü yaptıklarını Türkiye’nin üstüne yığmaya çalıştığını söyleyen Talat, UBP’nin daha da ileri giderek Türkiye’yi kendi iç kavgasına bile taraf yaptığını kaydetti.
TAŞIMA SUYLA…
Muhalefetle ilgili bir soruya yanıt veren Talat, muhalefetin muhalefet yapmaktan başka bir durumu olmadığını belirterek, ancak bugünkü durumun başka ülkede olması halinde böyle bir hükümetin çok kısa sürede gideceğini belirtti. Talat, “bizde taşıma su ile değirmen döndürülüyor” diyerek, bu nedenle muhalefetin de istenildiği gibi etkili olamadığını anlattı.
Talat, bu aşamada, uygun koşullar oluşuncaya kadar, yapılması gerekenin, Kıbrıs Türk halkının tükenmemesi için, kimliğinin erozyona uğramaması için, halkı canlı tutmak olduğunu kaydetti.
BÖYLE BİRŞEY OLMAZ
İç konulardaki değerlendirmelerine devam eden Talat, Lefkoşa’nın koktuğunu, ülkenin perişan olduğunu ama yapılan bazı anketlerde UBP’nin hala birinci parti çıktığına dikkat çekti ve “Böyle bir şey olamaz” dedi. 2. Cumhurbaşkanı Talat, bunun sosyo-psikolojik bir durum olduğunu ve bilimsel bir çalışmaya ihtiyaç olduğunu belirtti.
PROTOKOL YAPMAK
Vatandaşlardan gelen soruları da yanıtlayan Talat, Türkiye ile KKTC arasında protokollerin yapılmasının doğal olduğunu anlattı ve Türkiye’nin verdiği paraların nereye harcanacağını bilmesinin hakkı olduğunu belirtti. Önemli olanın yapılan protokolün sahipliğinin ve Kıbrıs Türk insanına yapacağı katkının olduğunu ifade etti.
ELEKTRİK KURUMU VE ERCAN
Elektrik kurumunun özelleştirilmesi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Talat, bu kurumun konumunun stratejik olduğunu kaydederek, kurumun özerkleştirilmesini ve EL-SEN’in son eyleminde görülen yararın, kalıcı uygulama haline getirilmesi gerektiğini kaydetti. Elektriklerini ödemeyenlerin akımının otomatik olarak kesilmesi için teknolojiye başvurulabileceğini ve örneğin Kurumun AB desteğiyle aldığı akıllı sayaçların bu amaçla kullanılabileceğini söyledi.
Ercan Havaalanı’nı Türkiye’den bir şirketin aldığını kaydeden Talat “Ercan’ı uluslararası bir şirket alsaydı bu iyi ve anlamlı olurdu” dedi. Talat, esas konunun sadece havaalanının temiz olması, yenilenmesi değil, uluslararası boyuta taşınması olduğunu bunu da ancak üçüncü bir ülke şirketinin yapabileceğini anlattı.
TÜM İKTİDARLAR AYNI MI?
Türkiye’nin KKTC’de her şeyi yaptığı bu yüzden hangi iktidar gelirse gelsin hepsinin de aynı olduğu şeklindeki bir soru üzerine Talat, bu soruyu soranlardan 2009-2010’dan önceki dönem ile şimdiki dönemi kıyaslamalarını istedi.
YARIN NE OLACAK?
Ülkede kaos olduğunu ve tek tek bireylerin psikolojilerinin kötü olduğunu kaydeden 2. Cumhurbaşkanı Talat, yarın ne olacağının bilinmediği bir dönem yaşandığını ifade etti. Kıbrıslı Türklere kendi kimliklerinin yetmediğini, bu nedenle ya “Kıbrıs” ya da Türkiye kimliğine sığındıklarını belirten Talat, böyle bir durumun aidiyet karmaşası ve psikolojik kaos yaşattığını belirtti.
ULUSLARARASI HUKUK
Başka bir soruyu değerlendiren 2. Cumhurbaşkanı, bu kaotik ortamdan kurtulmanın yolunun uluslararası hukukun ve Avrupa hukukunun içine girmek olduğunu söyledi. Bu çerçevede kurallara uymanın herkes için; vatandaş, kurumlar ve devlet için; şart olacağını anlatan Talat, çevreyi temiz tutma zorunluluğunu buna örnek gösterdi. Talat, AB üyesi ülkelerde, bunu yapmayanların büyük cezalarla karşılaştığını, dolayısıyla caydırıldığını belirtti. Kurallara uymayan devletse AB Komisyonu tarafından, vatandaşsa devlet ve yerel yönetimler tarafından hesaba çekildiklerini anlattı. Talat, belki bunun her derde deva olmadığını, ancak çok önemli olduğunu vurguladı ve bunu algılayacak bir iktidar gelinceye kadar halkı diri tutmanın bir görev olduğunu kaydetti.
En acil ihtiyacın hukuk ve adalet olduğunu anlatan 2. Cumhurbaşkanı Talat “Bu ülkede adaleti sağlayan iktidar, ilelebet anılacak” dedi.
2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, ünlü gazeteci Mehmet Ali Birand’ın ölümünden duyduğu üzüntüyü dile getirerek, Mehmet Ali Birand’ın Türkiye siyasileri ve aydınları arasında Kıbrıs sorununun doğru anlaşılmasında büyük katkıları olduğunu ve Kıbrıs sorununun çözümü için ciddi destek olduğunu, Birand’ın Türkiye’nin AB politikalarına büyük destek verdiğini, tabuların yıkılmasında büyük cesaret gösterdiğini, gazeteciliğinin yanında bir aktivist gibi çalıştığını, vefatının büyük bir kayıp olduğunu anlattı. Talat “Bir dostumuzu kaybettik” dedi.