Yürüyemeyen, konuşamayan ve ayakta duramayan ikizlerin gözü yaşlı annesi Güler Kekeç, çocuklarının yeniden hayata bağlanabilmesi için çalmadığı kapı kalmadığını belirterek, yetkililerin kendilerine yardımcı olmasını istedi.
Çankırı Yenimahalle'de Zafer Caddesi üzerinde bir apartman dairesinde oturan ve köylerde seyyar satıcılık yaparak ailesinin geçimini sağlayan Polat Kekeç ile eşi Güler'in, 11 yıl önce Satılmış ve Murat adını verdikleri ikiz erkek çocukları dünyaya geldi.
Bugün 14 yaşındaki Dilek ve 15 yaşındaki Melek adında 2 de kızı bulunan ailenin hayatı, ikizleri Satılmış ve Murat'ın, 2006 ve 2007 yıllarında peş peşe yatağa bağımlı hale gelmesiyle altüst oldu.
6 yaşına kadar herşey normal gitti
2000 yılında dünyaya gelen Satılmış ve Murat Kekeç'e, anneleri Güler Kekeç sağlık ocağında düzenli olarak aşılarını yaptırdı.
Aşıları yapılan ikizler için 2006 yılına kadar her şey normal gitti.
Cumhuriyet İlköğretim Okulu'nda büyük bir heyecanla okula başlayan iki kardeşten Satılmış Kekeç, 15 Eylül 2006 günü kekelemeye ve kafasını tutamamaya başladı.
Annesi hemen doktora götürdü. Doktor acil olarak Ankara'ya sevk etti. Dr. Sami Ulus Çocuk Hastanesi'nde SSPE (Subakut Sklerozon Panansefalit) teşhisi konuldu. Tedavisi olmayan bir hastalığa yakalanan Satılmış kısa sürede tamamen yatağa bağımlı hale getirdi.
Bir yıl sonra da ikizi hastalandı
Köylerde seyyar satıcılık yapan baba Polat Kekeç ve eşi Gülay Kekeç, bir taraftan çocukları Satılmış ile ilgilenirken, diğer taraftan ikizi Murat'ı takip etti.
Aynı gün aşı olan ikizlerden diğeri için de korkulan oldu ve bir yıl sonra Murat da ikiz kardeşi gibi aynı belirtilerle rahatsızlanıp, kısa sürede yatağa bağımlı hale geldi.
İkizlerin ablaları Dilek ve Melike, kardeşlerinin bakımı için okul dışı zamanlarda annelerine yardım etti. Okula giden ve arkadaşları ile koşup oynarken bir anda yatağa bağımlı hale gelen ikizler, şu an ağızdan anneleri tarafından sıvı yiyeceklerle besleniyor.
Devlet yardımıyla kaloriferli ev tuttular
Televizyonlardaki sağlık programlarını kaçırmayan anne Güler Kekeç, hayatlarını karartan hastalıkla ilgili şunları anlattı:
"Televizyonda bütün hastalıklardan bahsediliyor, ama bu SSPE hastalığından hiç bahsetmiyorlar. Televizyonda program yapan doktorlardan rica ediyorum, ne olur bu hastalıkla ilgili de program yapın. Belki onların bakımı için yapmam gereken, ancak şu ana kadar yapamadığım şeyler vardır. Kızım internetten sürekli araştırıyor. SSPE Derneği'ne üye olduk, onlar dünyadaki gelişmeleri takip ediyor. Japonya'da kök hücrelerden tedavi için çalışmalar yapılıyormuş. Sabırsızlıkla bekliyoruz.
İkizlerim yatağa bağımlı olduğunda rutubetli ahşap bir evde oturuyorduk. Murat hastalanıncaya kadar devletten yatalak hastalar için verilen yardımı almadım, ihtiyacım olmasına rağmen kendime yediremedim. Belki daha çok ihtiyacı olanlar vardır diye almadım. Ama Murat da hasta olunca çok zorlandık. Bu arada doktorlar da çocukların rutubetli ortamda yaşamaması gerektiğini söyleyince devletin iki çocuk için verdiği bin lira ile kaloriferli bir daireye taşındık. Allah devletimize zeval vermesin."
"İthal aşının dozu eksikmiş"
Torunlarının eski halini hatırladıkça gözyaşlarına boğulan dede Satılmış Kekeç ise duygularını şöyle dile getirdi:
"Hayatta tek isteğim, bu yavruların ayağa kalkması. Yetkili doktorlar bu çocukların aşılarının yapıldığı 2000 yılında ithal edilen aşıların dozlarının yetersiz olduğunu, daha sonra ilanlarla 'yeniden aşı yapılması gerektiğinin' halka duyurulduğunu söylediler. Ancak biz böyle bir şey duymadık. Bize bunu söyleyen de olmadı. Yani Sağlık Bakanlığı'nın o günkü yöneticileri böyle bir hata yapmışlar ve bu hastalık o dönem aşı olan birçok çocukta ileriki yıllarda meydana gelmiş.
Sağolsun gelinim çocuklara çok iyi bakıyor, Allah ondan razı olsun. Bu hastalığın en önemli tedavi yöntemi moral diyorlar. Biz çocukları sevgiyle kucaklıyoruz, sıkıntılarımızı onların yanında belli etmiyoruz. Satılmış son zamanlarda tepki vermeye başladı, ismini söyleyince gözüyle bana doğru bakıyor ve televizyondaki çizgi filmleri izliyor. Murat'ın hiçbir tepkisi yok. Hareketsiz duruyor. Torunlarımın bu hali beni çok üzüyor."
Kardeşlerinin bir an önce iyileşmesini çok istediklerini belirten ablası Dilek Kekeç de yetkililerden destek istedi.
Umutlarını yitirmediler
Çocukları hastalandıktan sonra gitmedikleri doktor ve hoca bırakmadıklarını belirten anne Güler Kekeç, "Nerede bir hoca duysak, taksi tutup çocukları götürdük. Duyup da gitmediğimiz bir hoca kalmadı, elimizde avucumuzda ne varsa hocalara ve oralara gidip gelmek için harcadık. Bir sonuç alamadık. Umudumuz, Japonya'daki doktorların yaptığı kök hücre çalışmalarında" diye konuştu.
Çankırı'daki bir özel rehabilitasyon merkezinde de tedavi gören ikizlerden Satılmış, özel aletlere bağlanarak ayakta bir süre durmaya çalışırken, Murat henüz tedaviye cevap veremiyor.