ASGARİ ÜCRET DEĞİŞMEDİ
Daha sonra yayına Ak Parti'ye neden oy vereceğim diyenler konuştu. Bu konuşmalar arasında asgari ücretin değişmediği eleştirisine ise Başbakan şöyle yanıt verdi:
"Geldiğimizde asgari ücret 184'tü şu anda 630 lira. Bir kıyas yapayım. Biz geldiğimizde buğday unu 0.95 liraydı. 194 kilo buğday unu alıyordu. Şu anda 337 kilo alınıyor. Pirinç 92 kiloydu, şimdi 136 kilo alınıyor. Ayçiçek yağı 64 kilo alınıyordu, şimdi 126 kilo alınıyor. Toz şeker 115 kilo alınıyordu, şimdi 242 kilo alınıyor. Şimdi asgari ücret aynıdır demek burada insafa sığar mı? Enflasyonu yüzde 30'la devraldık, şu anda yüzde 7. En düşük memur maaşında yüzde 148 artış oldu. SSK emeklisinde yüzde 204 artış var. Burada biraz insaf sahibi olalım. Emeklileri hiçbir zaman ezdirmedik. 26 maddelik anayasa paketinde emeklilerin durumunu da toplu sözleşmelerdeki artışa bağladık. İntibaklar konusunu da muhalefet rahat rahat atıyor. Biz arkadaşlara talimatı verdik, seçim sonrası intibakla ilgili düzenlemeyi yapmak suretiyle bunu da gerçekleştireceğiz. "
Erdoğan dün açıklanan yeni kabine sistemiyle ilgili soruya da şu yanıtı verdi:
"8.5 yılda elde ettiğmiz bir deneyim var. Bu yeni yapılanma icracı bakanlıkların sayısını 20'ye çıkararak daha seri karar alma, halkla bütünleşmeyi getirecek bir süreç. Aslolan Türkiye'nin şu 2023'e gidişte bu değişimle birlikte sağlam zeminde bir adım atması. 12 yılın bu ilk dört yılı çok önemli. Yeni kabine inşallah çok daha pratik, verimli neticeler alabilecek bir kabine olacaktır. Bakan yardımcılığında üniversite mezunu olma kaydı da söz konusu olmayacak. İlkokul mezunu bir bakan yardımcısı olabilir. Sabancı'nın üniversite mezunu olmadığını biliyorum. Tahsil bir engel olmayacak. Bakan çok daha rahat ulusal ve uluslararası çalışmalara koşturabilecek."
YENİ ANAYASA
NTV Radyo'dan Safiye Kılıç'ın yeni Anayasa'yla ilgili sorusuna şöyle yanıt verdi:
"367 vekil alırsak STK'ların partilerin görüşlerini alarak Türkiye'de halkın benim anayasam diyeceği anayasayı hazırlayalım istiyoruz. Temel hak ve özgürlükleri sahiplenen bir anlayışı, sendikal haklar noktasında güvence getiren anayasayı ve Türkiye'yi evrensel değerlere sadık hale getirecek bir anayasa."
İŞSİZLİK SORUNU
"İşsizlik konusu matematik bir olay değil. ABD işsizliği çözemiyor. Son finansal krizde işsizlik yüzde 9'a dayandı. Biz yüzde 11'deyiz. Eskiden emek yoğun istihdam söz konusuydu. Biz iktidara geldiğimizde tarlada kullanılan traktör sayısı neydi, bugün ne? Turizmdeki istihdam bizi her geçen ay rahatlatıyor. İkinci çeyreğin sonuna doğru işsizlikte çok daha olumlu istikamette gelişmeler kaydedeceğiz."
"İÇKİ İÇEMEYECEĞİZ, MİNİ ETEK GİYEMEYECEĞİZ..."
Programın sunucusu Kral TV Genel Yayın yönetmeni Mehmet Akbay ise şu soruyu gündeme getirdi: "Bunlar çok iyi çalışıyorlar ama bunların bir zihniyeti var. Türkiye'yi geriye doğru götürecekler. Yaşam biçimimize karışacaklar. İçki içemeyeceğiz, mini etekle dolaşamayacağız. Böyle iddialar var.." Erdoğan'ın yanıtı ise şöyle oldu:
"Bu söyledikleriniz 10 yıllardır söylenen şeyler. Artık pes. Bu ta İttihat Terakki'nin ürünüdür. İrtica kampanyalarını yürütenler bu ülkede yeni değil. Pendik'te ya da Tuzla'da bir kızımız düştü. Hemen attılar diye haber yaptılar. Biz bugüne kadar kimin içkisine karıştık? Kimin yaşam biçimine karıştık? Bunların hepsi yalan yanlış şeyler. Bu ülkede başörtülü olduğu için gittiği restoranda kendilerine hizmet verilmeyen yerler var. Şu anda Antalya'da bir site, buraya laik olmayanlar giremez. Bunlar var. Bundan rahatsızım bunları görmek ve duymak istemiyorum. "
"KILIÇDAROĞLU ENDİŞELİ DEĞİL"
Bu noktada araya giren Akbay CHP Liderini konuk ettiği programında geçen konuşmayı hatırlattı: "Kılıçdaroğlu'na rejim tehdidi var mı diye sorduk. O yok dedi. Seçmen üzerinde böyle bir korku var.."
Erdoğan ise sözlerine şöyle devam etti:
"8.5 yıldır hizmet veriyoruz. Ne yaptıysak biz oyuz. Cuma namazında birlilik esastır. Şimdi bir de Kürtçe ezanı çıkardılar. Gerekirse camileri ele geçireceğiz diye ifade kullandılar. Kimsin sen ya? Nereyi ele geçiriyorsun. Gerektiği cevabı alırlar.
18 Temmuz 1932'de Türkçe ezan okuttu CHP. 18 yıl Türkçe ezan okundu. Merhum Menderes'e kadar. Necip Fazıl'a sorarlar Kuran Arapça mı diye? Kuran Allah'ın diliyle yazılmıştır der. Peygamberimizin sünnetine uygun ezan. Kalkıp CHP gibi Kürtçe okumaya yeltendi. Bak aynı zihniyet, değişen bir şey yok. Ezan evrenseldir. Dünyada hiçbir yerde böyle bir şey yok. Ezan bu şekilde okunur. "
CHP'NİN MAZOT VAADİ
Yine yerel medyadan gelen CHP'nin mazotun 1.5 TL'ye düşürülmesi vaadini şöyle değerlendirdi:
"Kurusıkı atıyorlar. Akaryakıt fiyatını piyasa belirliyor. Bazen gerçekten aşırı zam yaptıklarında biz hakkımız olmadığı halde fiili müdahaleyle fiyatları düşürüyoruz. Ey Kılıçdaroğlu bu ülkede üretici istismar eden aracılar vardı. Tüketici ucuz et alabilsin diye ithal adımı attık. Şimdi ne oldu? Biz gümrükleri artırdık, tekrar aslına dönüyor. Piyasada tüketiciyi rahatsız edici uygulamalar olursa bunu yurtdışından tekrar getiririz."
DİKTATÖR ELEŞTİRİLERİ
Akbay'ın dile getirdiği "Erdoğan çok güçlendi. Başbakan diktatörlüğü doğru gidiyor korkuları var" iddialarını şöyle yorumladı:
"Benim yapımda, tarzımda şu 8.5 yıl başbakanlığım, 4.5 belediye başkanlığımı değerlendirince hizmektar olmaktan başka bir şey yatmamıştır. Bize diktatör gibi yaklaşanlar aslında kendileri diktatörlüğün içindedirler. Bizde istişare esastır. Bundan sonra da biz efendi olmaya değil hizmetkar olmaya devam edeceeğiz. Bizim kitabımızda diktatörlük, otokrasi yazmaz. Biz bunların tamamına karşıyız."
"Komşu ülkelerdeki halk ayaklanmaları Türkiye'de yaşanabilir kaygıları var. Böyle bir tehlike var mı?" sorusunu da şöyle yanıtladı:
"Böyle bir şey olur mu? Bunu söyleyenler ülkede huzuru kaşımak istiyorlar. Şu anda isteyen partisini kurabiliyor mu? İsteyen seçime giriyor mu? Bunu söyleyenler tam aksine kepenk indirenler, kepenk kapattıranlar. İl başkanımı tehdit edenler. bunlardır bunu yayanlar. Tahrir'de olanlarla bizim ülkemizin ne alakası var? Tahrir meydanındakiler İstanbul mitingine geliyorlar. Bize ne tavsiye edersiniz diyorlar. BDP'nin bağımsız vekilleri çıkıp sizin ifadenizi kullanıyorlar. Bir ara cumhuriyetçiler çıktı, bir ara PKK terörü örgütünü sırtını dayayanlar yaptı. Bu millet bunlara prim vermez."